sezona iyi bir başlangıç yaptık. öyle ki aldığımız sonuçlar ve kadro derinliğimizle ben dahil hemen hemen herkes şampiyonluk havasına girmişti. üstüne üstlük başakşehir'in olağanüstü kötü başlangıcı, beşiktaş'ın dağılmış görüntüsü, galatasaray'ın tökezlemesi, trabzonspor'un geçtiğimiz sezonki görüntüsünden çok uzak olması derken sezon sonunu rahat bir şekilde önde getireceğimizi düşündürmüştü.

bugün itibarıyla dağılmış beşiktaş müthiş bir hava yakaladı. tökezleyen galatasaray ligin en iyi futbolunu oynayan takım görüntüsünde. trabzonspor abdullah avcı'nın gelişiyle toparlamaya başladı. tüm bunlar olurken biz de aksi gibi gittikçe kötüye gittik ve puan tablosunda rakiplerimizle aynı puanları paylaşıyoruz diyebiliriz.

bu kadar avantajlı başladığımız ligi, konuşmak için her ne kadar erken olsa da, bu noktaya getirmek ister istemez insanın ümitlerini tüketiyor. 11. maçımıza çıkarken maçın favorisi olup olmadığımızdan emin değilim. sanırım son 6 yılın bende yarattığı yıkım oldukça büyük. en azından sahada şampiyonluk getirecek bir oyun görmek istiyor olsak bile bunu henüz gördüğümüzü söyleyemeyiz.

rakipleri kötü yakalamışken farkı açamamış olan takımımız, rakipler böyle toparlamışken yarışa tutunabilecek mi yoksa son 6 yılın psikolojik ağırlığı altında ezilecek mi göreceğiz. umarım takım bize yarın şampiyonluk ümidi aşılayabilecek bir oyun oynar ve bir nebze de olsa moralimiz düzelir.