başıma bir şey gelmeyecekse gereksiz olduğunu, hatta koskoca fenerbahçe camiasını küçük düşürdüğünü düşündüğüm heykel.

sırf fener'de 3-5 sene top oynadı, goller attı diye bir insanın yaşarken heykelinin dikilmiş olmasını anlamakta zorlanıyorum. alex'in efendiliğine veya iyi bir insan olmasına karşı söyleyeceğim en ufak bir şey yok. kendisini çok severim ve bu formayla izlediğim için de şanslıyım. kocamanla yaşadığı gerginlikte de sosyal medyada kendisinin lehine ses çıkartmaya çalışmıştım. ama ne sportif başarı olarak(*) ne de toplumsal bir figür olarak kendisinin heykeli dikilecek bir insan olduğunu düşünmüyorum.

lefter örneği çok farklı. lefter bir bayrak isim. azınlık bir gruptan gelen, ülkenin bir futbol takımının yıldızı olmasının yanı sıra milli formayı da başarıyla terletmiş, milliyetçi ve gerici fanatikler tarafından evine saldırıldığında bile(*) türkiye-yunanistan dostluğunu dile getiren bir isim o. bu toplumda bir karşılığı ve değeri var, toplumsal bir figür. bu nedenle lefter'in heykeli, yalnızca fenerbahçe futbol takımı ya da camiası için değil; koskoca ülkenin(*) azınlıklara sağladığı fırsat eşitliği hususu için de çok önemli bir heykel.

alex'in heykelinde böyle bir hikaye yok malesef. kendisi yetenekli ama sıradan bir futbolcuydu, sol ayağı iyiydi, efendi bir insandı. bu özelliklerin, birinin heykelini dikmeye yeterli şeyler olduğunu düşünmüyorum. ve bunlara ek olarak, kendisinin "heykeli dikilecek insan" olabilmesi için malesef bir şeyler bulamıyorum. lider karakterliydi veya türkiye-brezilya/güney amerika ilişkileri için de anlamlı çabaları vardı dersem, muhtemelen biraz abartmış olurum.

ülke kültürünü heykellerle yaşatmak, kadıköy için bir semt kültürü oluşturmak, fenerbahçe camiasının büyüklüğünü cisimleştirmek veya fenerbahçelilerin kolektif hafızasını heykellerle sonsuzluğa eriştirmek çok önemli ve değerli çabalar. ama tüm bunlar için seçilen ismin alex olması, bence alex'e biraz büyük gelen bir ayakkabı.

ha eğer salt estetik amaçlı veya yalnızca iyi futbolculuğunu taçlandırmak için dikildiyse bu heykel, o zaman heykeli dikilecek en az 10 insan vardır fener formasını giymiş.

heykel dikmek büyük bir harekettir, herkese yapılmamalı öyle. benim düşüncelerim bu yöndedir alex heykeline dair, naçizane.
Çok kıymetli bir iş çünkü onu kulüp değil taraftar oraya dikti.

Fakat aynı zamanda da önümüzde bir engel gibi olmaya başladı. Öyle ki her transferden o heykelin aslından olduğu performansı beklemeye başladık.

Aslinda engel de değil bir başarı çıtası. Fakat o çıta çok yüksekte ve o çıtayı asla ulaşamayacak ama kötü de olmayan oyuncuları da linç girişimi ve sabırsızlık ile bir çırpıda tüketiyoruz.

O heykel her zaman orada yer alacak, heykelin sahibi de kalbimizde. Ama artık biraz da geleceğe odaklanmak ve bir Alex beklemekten çıkmamız gerekiyor, bu zaman geldi de geçiyor.

Zira dünü anmak güzeldir, dünü unutmamak da... Fakat biz camia olarak dünde yaşamaya başladık, dünde yaşamak çöküş öncesi bir adımdır ve gerilediğinizin ispatıdır. Artık 2020-1 gerçekleri ile yüzleşmeli ve gelecek 10 yıllara bakmalıyız.

Peşin edit: Sorunun Alex ya da heykeli ile alakası yok ama daum başlığını da görünce ve hala o gelsin dertler bitsin bakış açısını camiamızın içinde hiç de az olmayan bir sesle söylendiğine şahit olduğumdan, her transferi Alex ile Tuncay ile hooijdonk ile vs kiyaslayarak bir yere varılamayacağını artık bir anelka'ın getirilemeyeceğini en azından önümüzdeki 5-6 yıl kabul ederek, bu gerçeği kabul ederek yolumuza devam etmemiz gerektiğini söylemeye çalışıyorum.
bugün(*) saat 18.00 civarlarında önünden geçerken bilmem kaçıncı kez selamladığım heykel. her seferinde duygulandırıyo beni nedense, alıştım gerçi bu duruma ama işin ilginci yolun karşısındaki bir amcanında(*) heykeli duygulanarak süzdüğünü farkettim.

aradan kaç yıl geçerse geçsin, gencinden yaşlısına herkesin efsaneye olan saygısını ve özlemini bir kez daha görmüş oldum. kadıköye yolunuz düşerse stadın oraya gitmeyi, yoğurtçuya uğramayı ve heykelleri(*) selamlamayı unutmayın :)