Fenerbahçe'nin ligde tüm istatistiklerin içinden geçtiği, iddaa şampiyonluk oranlarında en düşük oranı alıp şampiyonluğa kesin gözüyle bakıldığı maçtır. Unutamayacağım maçlardan biridir. Şampiyonluk isteyen bir takımın oynaması gerektiği gibi o sezonun şampiyon takımını kalesinde sadece 3 şut görüp, rakibi boğarak 24 şut göndererek kazanan takımın maçıdır.
Bu maçtan sonra şampiyonluğa o kadar inanmıştım ki malesef her şey Trabzon maçı ile yerle yeksan oldu . Ayrıca belirtmek lazım Kruse'nin Fenerbahçe formasıyla en iyi maçıdır güzel bir gol atmıştı tabi gol kadar Vedat'ın açtığı koridorda kıymetli.
Tam 1 sene geçmiş vay be. Dün gibi hatırlıyorum bu maçı. Cezalı olduğum için gidememiştim evden izledim. O kadar sevindik ki bu maçta, bu maçtan sonra her şey tepetaklak gitti.
ersun yanal'la aldığımız son süper lig galibiyetidir. üstünden tam 1 sene geçmiş.

bu maçta oynadığımız futbolu asla unutamayacağım. keşke şu futbolun yarısını tüm sezona(*) yayabilseymişiz...

ayrıca ilerleyen dönemler için not bırakmakta fayda var: bu maçtan önceki gün, büyük bir elazığ depremi(*) gerçeklemişti ve çokça kayıp vermiştik. bu maçta da fenerbahçe taraftarı "elazığ, üşüme; fenerbahçe seninle!" tezahüratları yapmış; atkılarını, berelerini, pantolonlarını sahaya fırlatmış ve bu malzemelerin elazığ'a gönderilmesini sağlamışlardır.

(bkz: tarihte bugün)
Maçı stattan canlı izledim arkadaşımla o gün maç çıkışı zafer sarhoşluğuyla bjk gs ve ts'ye üçlü kombo yapmıştık öylesine inandım ki o gün şampiyonluğa lakin trabzonspor yenilgisinden sonraki düşüş hakem hataları ersunun fantezileri ve futbolcuların oynamamazlıkları bende büyük hayal kırıklığı yarattı ve ilk kez fenerbahçeyi bırakmayı düşündüm ama kalbimden söküp atamadım bir türlü hayal kırıklığına uğradıktan sonra da ağlamıştım geçen sezonun bende yarattığı acı bambaşka hatırlamak istemiyorum.
üstünden 9 ay geçmiş maç.

bu maçla ilgili aklımda kalan en büyük 2 şeyden birisi elazığ depreminden sonraki gün oynanmasıydı. (*)

(bkz: 24 ocak 2020 elazığ depremi)

üstünden 9 ay geçmiş ve yine büyük bir ege depremiyle karşılaştık. değişen ne? önlemler hariç her şey.

bir ülke düşünün; deprem ülkesi olmasına rağmen depreme en ufak bir hazırlık yapmayan,"başa gelen çekilir" mantalitesi ile hareket eden, "kader" kavramını yanlış anlayan.

benim daha çok korktuğum bir şey var. o da büyük istanbul depremi. istanbul'da 19 milyon kişi yaşıyor ve büyük istanbul depreminin istanbul'un ortasında en az 7.1 büyüklüğünde bir deprem olduğunu düşünemiyorum bile. ama olacak olan bu maalesef. milyonlarca insanın öleceği konuşuluyor bir de.

bir japonya'ya bakıyorum, bir de bize. insan gerçekten üzülüyor.