takımdaki en suçsuz kişidir. ahlaksız medya ve ahlaksız futbolcular tarafından yenmektedir. bunu 2-3 hafta önce köy takımı çalıştır diyen ben söylüyorum. adam çalışıyor, çabalıyor, oyunu geliştirmek istiyor. ama sahada güvendiği ahlaksızlar her hafta kendisini sırtından bıçaklıyor.
En büyük sıkıntısı Fenerbahçe atak oynamaktan öte direkt hücum ediyor olması. Aynı durum cisse için de geçerli. Biz santraforları pozisyona sokacak bir oyun oynamıyoruz. Ne zaman ki skor olarak geriye düşüyoruz o vakit bu anlayışa başvuruyoruz.

Fakat bir santrafor maç içerisinde 2-3 şut ancak cekebiliyorsa ya kaleden çok uzakta oynuyordu ya da statik oynuyordur. Bu ikisi de geçerli.

Oyun içerisinde statik değil gibi görünüyor olabilir fakat abuk sabuk yerlere gidip ( köşe noktaları ve taç çizgisi gibi ) asıl olması gereken yerde olmamak da statik bir durumdur. Çünkü aktif olması gereken yerde olmamak proaktif demek oluyor. Daha fazla merkezde topla buluşup, daha çok gol vuruşu yapmalı.

Şutları çok güçsüz, vuruş repertuarı da şimdilik çok tekdüze. Evet pasör yapısı var ama bize pasör değil geleni içeriye vuracak birisi lazım. Bu ligde santraforlar iki üç maç dışında zaten en fazla 3-4 kere gol fırsatı bulabiliyor çünkü herkes 4-2-3-1 garabetiyle oynuyor, santrafor savunma arasında kayboluyor. Bunu biliyorum ama durum başka. Samatta o vuruş anlarında da ya zamanlama hatası ya da aşırı yavaş kalarak savunmaya yakalanma durumunu yaşıyor. Vuruşları kaleciler için idman vuruşlarından hallice.

Zaten kendi pozisyonunu yaratabilen bir oyuncu olarak göremedik biz onu. Geçen sene sorloth, bu sene abubakar fiziksel olarak birbirinden farklı da olsa gerekirse kapalı savunmalar karşısında bile yoktan var edebiliyorsa , fenerbahçe santraforu da bunları yapmalı, yapabilmeli, yapmak da zorundadır.

Evet hücum yapısı ona uygun olmayabilir , evet biz onu pozisyona sokamıyor da olabiliriz ama her maçta da arka direkte boş kaleye yuvarlayacaksa samatta'ya da ihtiyaç yok kimse kusura bakmasın. Fenerbahçe santraforu gerekirse rakip eksiktip, sırtı dönük bir halde bile kaleciyi çaresiz bırakmalı. Gerekirse verkac ile delip geçmeli savunmaları. Herkes Mesut gelince performansı artar diye bekliyor ama ben hiç zannetmiyorum, santrafor duruşu vardır, ayaklarını yere basışından anlarız, kendisine güvenli olur ama Samatta o güveni kaybetmiş. Belki şimdiki bjk'de oynasa abubakar da bizde olsa bu sözleri abubakar başlığında yazıyor olurdum bilemiyorum ama durum bu.
Çift forvet ve baklava orta sahayla başladığımızı görünce aklın yolu bir dedirten maçtır.

Erol Hoca hem sezon açılışı Karagümrük ile oynanan hazırlık maçında 352 ile başlayıp ileri ikilide Garry ve Thiam'ı deneyerek hem de bugün Ademi ve Cisse'yi çift forvet oynatıp arkalarına Sinan'ı koyarak kadrodan daha verimli faydalanma denemeleriyle takdiri haketmiştir; zira, takımda orjinal pozisyonu santrafor olan (Thiam, Samatta, Sinan, Cisse, ademi, valencia) 6 oyuncu varken çift forvetli bir düzen bizim için ideal duruyor.

bugünkü kadroda cisse ve ademi'nin fizik olarak istenen seviyede olmaması nedeniyle ön alanda yeterli baskı yapamadık, rakip takım savunmadan rahat çıktı, üstüne sinan'ın pozisyonu gereği yapması gereken defansif işlerden kaytarmasıyla takım ilk yarının ortasında oyundan düştü.

İlk yarıdaki durgunluğun diğer bir nedeni de gustavo'nun iki yanında oynayan sosa ve mhy'nin hem hücuma hem savunmaya hem de kanatlara destek olmaya çalışırken ekstra efor sarfetmeleri oldu. Bu sistemde sağ ve sol iç oyuncularının devamlılığı ve temposu çok önemli. Mhy fizik olarak yükseldikçe iç oyuncusu olarak daha verimli olabilir ama halihazırda o bölge için en uygun isimler ozan ve tolga olarak görünüyor. Bir alternatif de novak olabilir.. pelkas ve ferdiyi de denemekte fayda var.

İkinci yarı sosa-tolga değişikliği sonrası sinan'ın sol kanada, mhy'nin sağ kanada geçmesiyle bekler rahatladı, tolga ve gustavo'nun merkez orta sahayı paylaşmasıyla da rakibin hızını kestik ve oyundaki etkinliğimiz arttı. Alternatif olarak baklavada ısrar edip henüz fizik kondisyonu yetersiz olan ademi veya cisse'den birinin yerine sinan'ı alıp sosa'yı ana yaratıcı olarak forvet arkasına koyup iç oyuncusu olarak da tolga'yı kullanarak topa hükmetmeye başlayabilirdik.

Dilerim erol hoca baklava orta sahalı 442 ya da 4312 gibi dizilişlerde ısrarcı olarak bu ligi kırıp geçecek bir hücum oyunu tutturur. Artık bunu izlemeyi hepimiz hakediyoruz..