Buyuk maclarin buyuk oyuncusu. Iyi oynarsa ortasahada rakibi supurebiliriz, bu da demektir ki isin yuzde 50'si tamam. Atiba'yi, lemina'yi sindiren adam Taylan'a neler yapmaz degil mi(*)

Saka maka temposuyla fark yaratan gs'nin ortasahadaki dinamik oyuncusu duserse isimiz baya kolaylasir. Sarrachi zaten yok, geriye bir tek omar'in kanadi kaliyor ki hocada farkindadir zaten bunun.

Yapilan onca transfere ragmen mactaki en kilit oyuncumuzdur. Allah yardimcisi olsun.
Çok kıymetli bir iş çünkü onu kulüp değil taraftar oraya dikti.

Fakat aynı zamanda da önümüzde bir engel gibi olmaya başladı. Öyle ki her transferden o heykelin aslından olduğu performansı beklemeye başladık.

Aslinda engel de değil bir başarı çıtası. Fakat o çıta çok yüksekte ve o çıtayı asla ulaşamayacak ama kötü de olmayan oyuncuları da linç girişimi ve sabırsızlık ile bir çırpıda tüketiyoruz.

O heykel her zaman orada yer alacak, heykelin sahibi de kalbimizde. Ama artık biraz da geleceğe odaklanmak ve bir Alex beklemekten çıkmamız gerekiyor, bu zaman geldi de geçiyor.

Zira dünü anmak güzeldir, dünü unutmamak da... Fakat biz camia olarak dünde yaşamaya başladık, dünde yaşamak çöküş öncesi bir adımdır ve gerilediğinizin ispatıdır. Artık 2020-1 gerçekleri ile yüzleşmeli ve gelecek 10 yıllara bakmalıyız.

Peşin edit: Sorunun Alex ya da heykeli ile alakası yok ama daum başlığını da görünce ve hala o gelsin dertler bitsin bakış açısını camiamızın içinde hiç de az olmayan bir sesle söylendiğine şahit olduğumdan, her transferi Alex ile Tuncay ile hooijdonk ile vs kiyaslayarak bir yere varılamayacağını artık bir anelka'ın getirilemeyeceğini en azından önümüzdeki 5-6 yıl kabul ederek, bu gerçeği kabul ederek yolumuza devam etmemiz gerektiğini söylemeye çalışıyorum.
1928-1967 yılları arasında yaşayan Arjantin doğumlu doktor, yazar, siyasetçi ve devrimci."che" Lakabıyla bilinir.
Gençliğinde satrançtan rugby ve dağcılığa kadar birçok alan ile ilgilenen che, aynı zamanda bir futbol sevdalısıydı.ancak astım hastalığı nedeniyle kader onu kaleci olarak futbol oynamaya zorladı.
üniversite yıllarında arkadaşı Alberto granado ile çıktığı ünlü Latin Amerika gezisinde ise yolu tekrar kesişir futbol ile.yarı yolda paraları biten iki arkadaş mecburen eve dönmeye karar verirler.che guavera, annesine yazdığı mektupta bunu belirtir.annesi oğlu için en güzel yemekleri yapar ancak birkaç gün sonra gelen yeni mektupta che guavera şunları söyler, “Anne sana eve döneceğimi söyledim ama uğradığım kentten geri dönmeyi planladığım kente geldiğimde orada bir futbol turnuvası olduğunu duydum. Parayı kazanan takıma büyük bir mükafat verecekler. Arkadaşım forvet oynadı, ben de kaleye geçtim finale kaldık 1-0 galiptik. Rakip takım penaltı kazandı anne oğlun penaltıyı kurtardı beni bekleme.”
Böylece futboldan kazandığı parayla Latin Amerika gezisine devam etme şansı yakalayan che, şili'de karşılaştığı sıtma hastalarına moral vermek için onlarla maç oynar.ilerleyen süreçte latin Amerika gezisinde karşılaştığı sosyal adaletsizlik, fakirlik, sömürü ve acılar nedeniyle ise sosyalist fikirlere sahip olmaya başlar.bu dönemi daha detaylı öğrenmek için, che guavera'nın yazdığı (bkz: motosiklet günlükleri) kitabını okuyabilir ve aynı zamanda 2004'de aynı isimle çekilmiş filmini izleyebilirsiniz.
Fragman için

Son olarak Che'nin "futbol sadece basit bir oyun değildir, futbol devrimin silahıdır." şeklinde bir sözü vardır.bu sözle anlatılmak istenen, ezilenler ve hakkı yenenler seslerini, futbol sahalarında gösterecekleri mücadele ile de duyurabilirler, keza bugün özellikle de latin Amerika'da birçok farklı kesim amatör liglerde futbolu bu amaçla kullanmaktadır.