ihtiyacımız olduğu için değil galatasaray'a gitmemesi için masada olduğumuzu düşündüğüm oyuncu.

bu aptal rekabetler yüzünden alper potuk, mehmet topuz vs sayısını hatırlamadığım oyuncuya olmadık paralar verdik. aynı şekilde diğer kulüpler de bizim yüzümüzden bu paraları harcadı. erkan zengin, mehmet ekici, tarık çamdal, ibrahim toraman, emre akbaba... peki ne oldu? hem kulüpler hem de oyuncular kaybetti.

bugün ankaragücü maçında alper potuk'u izledim ve bu oyuncu fenerbahçe'de nasıl oynayabildi diye sordum kendime. bırakalım kim nereye gidiyorsa gitsin. bizim irfan can kahveci'ye ne ihtiyacımız var ne de bu konuşulanları verebilecek paramız var.

piyasada dönen paraların 3'te 1'ine kadromuza kattığımız Pelkas kadar verim alamayacağımız şovların peşinde koşmayalım.

dahası bu paralar oyuncuları da yok ediyor. mert hakan yandaş'ı izleyince neden diye soruyorum sürekli. bu adam için o kadar yaygaraya ne gerek vardı? ya da emre kılınç, galatasaray'da oynadığı top ortada. neden bir varoluş mücadelesine döndü bu adamların transferleri?

saçmalıktan başka bir şey değil...

vizyon dediğimiz adamın vizyonu bu kadar işte... salı pazarında limon tezgahı açamayacak adamlar ülkede futbola yön veriyor...
iyice sıvayan yönetim. ben hiçbir zaman mükemmel bir yönetim beklemiyorum. elbette ki hatalar olacaktır. ama bu kadar basiretsizlik olmaz. o kadar çok falsosu var ki yönetimin.

sportif akıl

bu kulüp 2,5 senede ayrı ayrı 3 futbol yapılanması geçirdi. gelinen noktada halen oturtulmuş bir sistem yok. 5 tane hoca gönderildi, yeni gelen hoca erol bulut'a güvenildi. erol bulut bir şekilde tökezledi, takım içinde bazı sorunlar oluştu ve yönetim bu süreç içinde sıvadı resmen. hocaya göstermelik destek mesajlarından başka bir şey göremedik. en sonki başakşehir maçını(*) alamasaydık muhtemelen iç karışıklık yaşayacaktık. kaldı ki takım o maçta da iyi oynamadı da neyse.

scout ekibi var mı yok mu haberimiz bile yok. ki ben olduğunu da düşünmüyorum. 2,5 senede kaç tane stoper transferi yapıldı. bir tane başarılı transferimiz olmadı, bir tane ya... yahu 10 küsür stoper alıp 1 tanesini bile tutturamamak ne demek? her sene stoperde kumar oynuyoruz. rakibimiz(*) 2 tane stoper aldı 2 sene önce. ikisinden de maksimum verim alıyor şu an. toplam harcadıkları para 17 milyon euro. biz ise bu süreçte 28,5 milyon euro para harcadık, sadece stopere hem de. rezaleti buradan görebilirsiniz. ayrıca bu sene yapılan transferlerin çoğu da bilindik transferlerdi ve bazıları da ezbere yapıldı. scout transferi olarak adlandırabileceğimiz transferler ise ismail yüksek ve barış sungur. ki onlar da nasıl oyuncular olacak bilmiyoruz daha. demek ki iyi bir scout ekibimiz yok. e o zaman neden değiştirilmiyor? eğer scout ekibimiz yoksa neden kurulmuyor? bu yönetimin seçim vaatlerinden birisi de bu değil miydi?

bu sene de geçmişinde takım içini karıştırma gibi vukuatları bulunan emre belözoğlu'nu futbolun başına geçirdi ve samandıra'da erol bulut'un yanında görüyoruz kendisini. her zaman diyorum, emre belözoğlu eğer sportif direktör olacaksa saha içinden uzaklaşması kaydıyla olabilir. hatta bu noktada şunu da sormak lazım: emre belözoğlu'nun şu ana kadar sportif direktörlükle ilgili aldığı eğitim var mı? tecrübesi var mı? yok. o zaman ne diye birden sportif direktör yapıldı? emre başarılı veya başarısız demiyorum, bunu zaman gösterecek ama madem emre sportif direktör yapıldı. o zaman saha içinden uzak tutulmalı. çünkü kendisinin nasıl vukuatları olduğunu hepimiz biliyoruz: (bkz: arka beşli çetesi)

koskoca 2,5 yıl. iki buçuk! bu sürede neler yapılırdı. ama gelinen noktada ilerleyememiş bir fenerbahçe görüyoruz.

yavaş karar alma

gerçekten bu kadar yavaş karar alan başka bir yönetim daha görmedim. tamam hızlı karar her zaman yararlı olmayabilir, en büyük örneği aziz yıldırım. ama bu kadar da yavaş karar alınamaz. mesela erol bulut 4 maçta 3 mağlubiyet aldığı zaman ya hoca gönderilsin dedik ya da hocanın arkasındayız diye açıklama yapılsın dedik. ama ikisi de yapılmadı. yine nihat özdemir'in skandal şike açıklamaları üzerine 1 gün beklenildi ve ortam iyice soğuyunca açıklama(*) yapıldı. etkisiz bir açıklamaydı. ilk aklıma gelen bu. daha ne örnekleri vardır da neyse...

masa başı

masa başında güçlü bir yönetimimiz yok. mesela erman toroğlu'nun o zorlu açıklamasından sonra yönetimin süt dökmüş kediye dönmesini dün gibi hatırlıyorum. erman toroğlu'nun o 11 aralık 2019 tarihli yazısının üstünden 11 gün geçtikten sonra ali koç, 22 aralık 2019 fenerbahçe beşiktaş maçı sonrası konu ile ilgili açıklama yapmıştı ve buna cevap vermişti. hiç etkili bir cevap olmamıştı. ki o zamandan beri erman toroğlu, fenerbahçe'yi asılsız ithamlarla vuruyor. ayrıca bu açıklamanın etkisiz olmasını şöyle anlatayım; fatih terim, ali koç'un bu açıklamalarının üzerinden 2 gün geçtikten sonra "zorlu" tweet'i atmıştı:

(bkz: 24 aralık 2019 fatih terim tweeti)

o dönem aleyhimize öyle hakem hataları yapıldı ki yarıştan koptuk. hepsi de bu zorlu meselesinden sonra olmuştu. güya zorlu'da dizayn edilen lig, fenerbahçe havlu atınca tertemiz olmuştu.

yine max kruse davasında fifa, kulüplerin yanında olacağını belirtmesine rağmen davayı kaybettik. sırf max kruse'nin ödemesi gecikti diye oldu bu bir de. kulübe bu kadar para akıtan yönetim, sözleşme feshi öncesi max kruse'nin neden parasını yatırmadı? kaldı ki muhtemelen en fazla 750bin euro'luk bir ödeme olmuştur.

herhalde yönetimin kazandığı tek dava, şike davası. onda da aziz yıldırım olmasa kazanamazdık muhtemelen.

iletişim eksikliği

kulübün iletişimi berbat halde. uzun uzadıya yazmaya gerek yok, azıcık kulüple ilişki içinde olanlar görebiliyor bunu. en basitinden transfer döneminde atılan tweet'ler, beinsportsiptal döneminde transferlerin teker teker açıklanması yerine birden acıklanması ve oluşan havanın kötü yönetilmesi, sinan gümüş ve nazım sangare'nin transfer açıklamalarında taraftarı büyük bir beklentiye sokmaları, açıklama yapmaları gerekirken susmaları...

şeffaflık

yönetime geldikleri zaman şeffaflıktan bahsediyorlardı ama gelinen noktada transferlerin maliyetleri açıklanmıyor, kruse'nin dava sürecinde de net bir şekilde bilgilendirilmiyoruz. transferlerin maliyetlerini öğrenmek, taraftarın en doğal hakkı. hadi maliyetler fenerbahçe menfaatine bir şeyse tamam öğrenmeyelim. ama bari kruse sürecinde düzgün bilgilendirme yapın. medyada spekülasyonların çıktığını söylüyorsunuz ama kaç gündür bu spekülasyonlara karşı bir açıklama yapmıyorsunuz.

muhasebeci gs taraftarıyla dalga geçiyoruz ama ben şahsen maliyetlerin açıklanmasını istiyorum. neyse ki bu sezon için toplam maliyetler açıklandı. geçtiğimiz sezonlarda onlar da yoktu.

daha aklıma gelmeyen çokça hataları var. doğru yaptıkları şeyler de var elbette ama bu kadar hata kabul edilemez. kulüp gerçekten rezil bir halde.
asla bizden koparılmaması gereken oyuncu. zor maçlarda, ateşli taraftarların önünde oynanan maçlarda soğukkanlılığı ile hep kazanım sağlamamıza sebep olmuştur. hele ki iyi giderken bir anda süresinin azalması sıkıntı yaratmaktadır. umarım oynatılır.
az önce youtube'da şafak ongan'ın bi röportajını dinlerken fark ettim dream tv'nin tam 17 yıl sonra kapandığını. halbuki daha gözümüzün önünde yeni açılmıştı. lise günlerimde minimum 2-3 saat beklediğimiz şarkı çıkacak da kj'den ismini öğrenip limewire'dan indireceğim... hey gidi. zaman çok çabuk geçmiş.

ama güzel günlerdi. geçmiş insana hep tatlı mı geliyor yaşlandıkça bilmiyorum ama şimdiki günlere bakınca, kesinlikle daha güzeldi. biraz dertlendim. biraz da hüzün bastı gece gece. azcık nostalji yapayım dedim;
çilekeş - y.o.k.