Güzel mizah ama bunun olacağını düşünen kitle de az değil. Gerçekte ise imkansız bir durum, söz konusu sezonun şampiyonlar ligi şampiyonu sayılmak.
1) kazanılmış hakları gasp edemezsiniz, doping gibi, şike gibi gerekçeler yoksa.
2) böyle bir durumda her şampiyona şampiyonluk gelirlerini dağıtmak gerekir ki UEFA bunun altından ekonomik açıdan kalkamaz.
Bir diğer mevzu da kendi açımdan söylemem gerekirse böyle bir şey olsun da istemem. Hak etmediğim bir kupayı sırf ikili kargaşada arada kaldığım için kazanmış gibi görünmek beni mutlu etmez. 1959 öncesi şampiyonluklar gibi bir goygoyun arasına da dahil etmekten kaçınmak gerekiyor. zira orada kazandık, fakat burada değil.
Bu sezonun takım üzerindeki olumsuz etkisi, tüm takım şampiyonlar ligi maçlarına full konsantre çıkarken, lig maçlarında biraz daha kendilerini sakınarak çıkmaları oldu.
Özellikle benim aklımda kalan deivid'in bazı lig maçlarında hayalet gibi sahada gezmesi var. Elbette o kadroda forma giyen herkesin kötü oynama hakkı da vardı ancak zico iyi bir taktisyen ve iyi bir hoca olmasına rağmen takım disiplini konusunda tecrübesizdi ve bu konuyu futbolculara gösterdiği babacan tavırla halletmeye çalışıyorumdu.
Fikstüre bakacak olursanız kritik virajda 2 hafta üst üste bursa ve Ankaragücü maçları bizi net bir şekilde şampiyonluktan etmiş.
Türkiye ligi için anahtar her zaman CL katılımı ve düzenli gelirdir. Ligde şampiyon olmak ise 2. Takımın ön elemelerde takılması ve şampiyon takımın ciddi gelir farkı açması anlamına geliyor.
Bu kritik virajı şampiyon olarak geçsek muhtemelen 2010lu yıllar bizim için daha parlak geçebilirdi.
Alex’in asist kralı olarak tamamladığı sezondur aynı zamanda.
deivid ise 5 golle çok büyük bir katkı vermişti takımımıza.
chelsea final maçı hariç (ki o bile berabere bitmişti aslında) tek mağlubiyetini kadıköy’de almıştır.
Her fenerbahçelinin aklına eğer tuncay kalsaydı nolurdu sorusunu getiren sezon. Ayrıca 2007-2008 sezonu alexin takımın alfası haline geldiği sezon. Alfa eskiden tuncaydı.