Keşke tüm sorun iktidar değişikliği ile bitseydi ancak suni bir değişim rüzgarı sonrasında yine aynı terane olacak.Halk olarak kalitemiz de ahlaki değerlerimiz de ortada.Adam kayrmacılık, dedikodu, şark kurnazlığı ile kısa yoldan köşeyi dönme isteği, iktidara gelince hizmet yerine cebini doldurma hırsı... Öyle ki bu bu düşünce toplumsal zihnimize işlenmiş, atasözlerimizde yer etmiş; "devletin malı deniz yemeyen keriz", " Bal tutan parmağını yalar"...
Demokrasi mi? Bu sistem de bizim gibi bir halk için fazla gelen bir sistem, hükümetlerimiz rusya'daki gibi kaçınılmaz olarak yozlaşıp despotik bir hal alıyor.bizim halkta demokrasi, cumhuriyet, eşitlik, özgürlük gibi fikirler özümsenmedi hiçbir zaman.cumhuriyer devrimlerini de küçük bir azınlık hariç hiçbir zaman benimsemedik zaten.eğer bugün malum partinin oyları düşüşte ise bunun tek nedeni ekonomidir.yoksa anayasa delik deşik edilmiş, özgürlükler kısıtlanmış, adalet ve eğitime zarar gelmiş diye değil.biz anadolu halkı olarak asırlarca monarşik bir düzende yaşadık, demokrasi serüvenimiz çok yeni ve hala oturmuş değil.atatürk, Avrupa'nın 3 asırda oturttuğu demokratik düzeni 15 yılda oluşturmaya çalıştı.ancak buna hazır olmadığımızı bilerek tek parti düzenini, birkaç nesil sonra halk oy verebilecek eğitime sahip olana kadar sürdürmeye karar verdi.ne yazık ki ikinci dünya savaşından sonra Avrupa'nın baskılarına dayanamayan inönü hükümeti çok partili sisteme geçti ve halk ilk fırsatta şu anki hükümetin bir kopyasını getirdi.oysa türkiye halkının eğitimsel ve zihinsel dönüşümü tamamlandıktan sonra, sözgelimi 1960'larda çok partili sisteme geçilseydi şu an başka şeyler konuşuyor olabilirdik.köy enstitülerinin kapatılması ve benzeri girişimlerle cahilleştirilen halkımız ise sonrasında ve bugün de popülist veya dini duygulara yönelik söylemlere kanarak birilerini iktidara taşıyor ve sonra da denetim mekanizmasını işletemiyor.kim bilir belki de, Türkler ve Ruslar başlarında çoban olmadan yaşayamazlar diyen İngiliz devlet adamı haklıydı.İşin özü, ileri yıllar için de herhangi bir umudum yok, en azından iyi günleri göremeyecem zira halkın genel olarak eğiitimli ve bilinçli olabilmesi için birkaç nesilin geçmesi gerek tabi eğitim sistemi hizaya sokulursa.
Demokrasi mi? Bu sistem de bizim gibi bir halk için fazla gelen bir sistem, hükümetlerimiz rusya'daki gibi kaçınılmaz olarak yozlaşıp despotik bir hal alıyor.bizim halkta demokrasi, cumhuriyet, eşitlik, özgürlük gibi fikirler özümsenmedi hiçbir zaman.cumhuriyer devrimlerini de küçük bir azınlık hariç hiçbir zaman benimsemedik zaten.eğer bugün malum partinin oyları düşüşte ise bunun tek nedeni ekonomidir.yoksa anayasa delik deşik edilmiş, özgürlükler kısıtlanmış, adalet ve eğitime zarar gelmiş diye değil.biz anadolu halkı olarak asırlarca monarşik bir düzende yaşadık, demokrasi serüvenimiz çok yeni ve hala oturmuş değil.atatürk, Avrupa'nın 3 asırda oturttuğu demokratik düzeni 15 yılda oluşturmaya çalıştı.ancak buna hazır olmadığımızı bilerek tek parti düzenini, birkaç nesil sonra halk oy verebilecek eğitime sahip olana kadar sürdürmeye karar verdi.ne yazık ki ikinci dünya savaşından sonra Avrupa'nın baskılarına dayanamayan inönü hükümeti çok partili sisteme geçti ve halk ilk fırsatta şu anki hükümetin bir kopyasını getirdi.oysa türkiye halkının eğitimsel ve zihinsel dönüşümü tamamlandıktan sonra, sözgelimi 1960'larda çok partili sisteme geçilseydi şu an başka şeyler konuşuyor olabilirdik.köy enstitülerinin kapatılması ve benzeri girişimlerle cahilleştirilen halkımız ise sonrasında ve bugün de popülist veya dini duygulara yönelik söylemlere kanarak birilerini iktidara taşıyor ve sonra da denetim mekanizmasını işletemiyor.kim bilir belki de, Türkler ve Ruslar başlarında çoban olmadan yaşayamazlar diyen İngiliz devlet adamı haklıydı.İşin özü, ileri yıllar için de herhangi bir umudum yok, en azından iyi günleri göremeyecem zira halkın genel olarak eğiitimli ve bilinçli olabilmesi için birkaç nesilin geçmesi gerek tabi eğitim sistemi hizaya sokulursa.