80lerin türkiyesinde her evde olduğu gibi bizim evin de en önemli materyali televizyondu hatta kutsallık atfedilecek düzeyde önemi vardı üzeri işlemeli dantellerle örtülür günlük tozu alınır korunur kollanırdı, işte bizim evin ilk oğlu itt schaub lorenz markaydı he-man'i kara şimşek'i uçan kaz nills'i clementine'ı ilk bu tv'de izlemiştim, 80lerin sonlarında siyah beyazlar yerini renklilere bırakmaya başlamıştı (her üründe olduğu gibi genele yayılan eşya lüksten çıkar ihtiyaca girer) bir akşam babam coşkuyla kucağında kocaman bir kutuyla eve geldi üzerinde beko 11 system yazıyordu ''maçları artık renkliden izleyeceğiz'' dedi kumandalı televizyonu duyuyorduk ama görmek nasip olmamıştı hemen itt'yi tv masasının üzerinden indirdik yeni tvyi kurduk kumandanın çalışma prensiplerini öğrendik zaten ülkede iki kanal yayın yapıyordu trt1 ve trt2 sonrasında özel kanallar açılmaya başladı; inter star show tv hbb kanal 6... babam eski tvyi birine verin gitsin dedi ama ben attırmadım yıllarca evde kimseye zararı olmayacak bir yerde beklettim, uzun zaman sonra tvyi payitahttan uzaklaştırarak dedemlerin sancağına gönderdik aradan 15 yıl geçtikten sonra bir bayram ziyaretinde bizim emektarı dedemlerin ahırının bir köşesinde gördüm üzeri tozlanmış kenar çıtaları çatlamış aldım bunu bir güzel temizledim tuşlarını onardım ama çalışmadı ömrünü tamamlamıştı, yine atmaya kıyamadım malzemeliğin üzerine sağlam bir yere koydum sakın atmayın diye tembihledim sonrasında köye bir defa cezane sebebiyle gittim baktım yerinde yoktu, kimseye de sormadım. itt'nin bende yeri ayrıdır, nickimin evveliyatı da budur.

görsel

görsel