Son haftalarda malum medyada hangi kanal hangi gazete olursa olsun fenerbahçe için söylenen yalan yanlış asparagas söylem.

Neymiş fenerbahçenin oyunu yokmuş da anca duran toplarla gol buluyormuş da bilmem ne...

Küme düşme hattındaki takımları çağ dışı futbolla yenen abdullah avcı'nın trabzonsporunun oyunu var ama değil mi ? Hakemlerin hataları ve rakiplerindeki galatasaraylılar sayesinde 3 puan alan galatasaray'ın oyunu var dimi ya da denizlispora 3-0'dan maç veren okan buruk'un başakşerinin oyunu var dimi ? Evet bütün bunların oyunu var ama deplasman kralı olan ve son haftalarda hakemler tarafından açıkça durdurulmaya çalışılan fenerbahçenin oyunu yok anladık o yüzden oyun planı olmayan fenerbahçe zirve yarışında tamam.

Beni en çok yaralayan ise şu malum medyadaki kabzımalı beyaz futbolu ya da f.t. övücü saç'ı ciddiye alıp takımına güvenmeyen kırılgan fenerbahçe taraftarının camiasına hemen küsmesi.
Adanalı bir cono'nun yönettiği takımlarda sıklıkla görülen durum. Azar, küfür ve dayakla taktik olmuyor malum. Ha bide yabancı oyuncular bu ciddiyetsizliği komik bulup, oynayacakları varsa da oynamıyorlar, maç seçiyorlar.

Ama ne ilginçtir ki hiçbir lobisi olmayan erol hoca'ya bu çamurlar atılıyor. Hoca şampiyonlar ligini kazansa da yine cono'nun taktik seviyesine ulaşamaz, en ufak hatasında infaz edilir.
her takımın oyun planı vardır, sadece düzgün oyun planı olmayan takımlar sırıtır.

bugün itibariyle trabzonspor'un belli bir oyun planı var. abdullah avcı, savunmayı düzeltmek için uğraşıp kontra atak kovalıyor. adamın oyun planı bu. beşiktaş'ın oyun planı ise dar alanda oynayıp top kaybı sonrası hemen baskı yapmak. galatasaray'ın oyun planıysa düzgün pas ağı(*) kurup delici paslarla atağa çıkmak, ceza alanı içinde çoğalmak. benim gözlemlerim bu yönde.

fenerbahçe'nin oyun planıysa, takım boyunu genişletip uzun toplarla hücum yapmak ve ozan'ın dribbling becerisini kullanıp oluşan boşluklarda hızlı atağa çıkmak. yani beni gördüğüm şey bu. denizli maçının ilk yarısında ferdi'nin yaptığı asistte cisse'nin attığı gole bakacak olursak, orada da aynı şeyi görüyoruz: uzun topla yaratılan bir atak. fakat o maçta yine pozisyon üretmeye yakındık. ama kırmızı karttan sonra oyunun dengesi değişti, denizlispor'u geride karşılayıp ölümüne savunma yapmaya başladık. bu da takımın 10 kişi kaldıktan sonra hiçbir reaksiyon veremeyeceğinin göstergesi.

malatyaspor maçında(*) oyun planımızın farklı bir yöne doğru şekillenmesi dileğiyle.