Ulus milliyetçiliğinin zirve yaptığı dönem olan ikinci dünya savaşı ile soğuk savaşın olduğu dönemde milli maçlar adeta bir kafes dövüşü olarak düşünülebilir ve sscb dağılana kadar da milli maçlar bu anlayış üzerinden yürüdü hatta ordu milli takımları da vardı fakat 2010 sonrası dünya artık daha da globallesti ve özellikle de batıda futbol tamamen endüstriyel bir dönüşüm geçirdi.

Bu sebeple futbol takvimi iyice sıkıştı, çok sık maç oynamaya başladı. Bahis firmaları maça doyamaz oldu. Bu sebeple de önce şampiyona ya katılan ülke sayıları arttırıldı ardından da uluslar ligi diye bir saçmalık uyduruldu. Reytingi yüksek ülkeler daha fazla maç yapsın diye.

Fakat unutulan bir şey var dünyada özellikle de batıda ulus milliyetçiliği aynı dönemde geriledi. Bahis firmaları yüzünden sürekli maç izlemeye alıştırılan genç jenerasyon 2 haftada sadece 2 maçı izlemek için beklemekten sıkılmaya başladı. Bütün bunları düşününce milli maç takvimleri birer külfet gibi hissettirmeye başladı.

Benim düşüncem senede 2 defa milli maç aradı olup fikstürün ilk yarısını 20 -25 gün içerisinde bitirip gelecek sene de geri kalan fikstürü gene 3 hafta içerisinde sonuçlandırılması yönünde.

Hem milli takım futbolcuları daha fazla maç yaparak takım olgusunu arttırır hem lig heyecanı yaşatır çünkü çok şık maç oynanacak hem de milli maç araları tek seferde sonlanacak.

UEFA - FIFA -concacaf size sesleniyorum; beni bulun...