Düşman olmadığım, aksine yeri geldiginde cok faydalı gördüğüm eylem.

Geriden oyun kurmaya calisan, akıcı hazırlık pasları yapmakta olan 4-5 oyuncuya rakip benzer sayıda pres uygularsa 3 ihtimal var:

1: topu vur gitsin bi yerlere. Fener bunu yapmaz çünkü o kadar da küçük takım olmadık henüz.
2: tiki taka miki taka herkesi geçip açık alana çık. Fener bunu yapamaz maalesef cunku bizim taktikleri tiki taka'dan ziyade siki soka'ya benziyor.
3: pres yemesi en düşük ihtimal olan kaleciye don, takim nefes alsin. Çünkü rakibin belirli bir enerji sarfiyatı planlaması gerekiyor, kaleciye sürekli basmanin faydası her zaman buyuleyici degil - opportunity cost.

Bu sebeple sahayi ve yerlesimleri en geriden goren kalecinin oyun bilgisi iyiyse ona geri pas atmak pekala faydalidir. Futbol her zamam full gaz ileri gidilemiyor, hele o dikine çıkışları biz hic yapamiyoruz henüz. Bu sebeple biraz geri dönüp durum degerlendirmek iyidir.
Teknik direktörlerin topu rakibe vermemek adına başvurduğu yöntem. Eğer baskı hissediyorsanız kaleciye geri pas yapın deniliyor, özellikle de savunma hattına.

Lakin bunu biz ülkemizde yapamıyoruz. Kalecinin ayağı iyi de olsa, savunmacının ayağı da iyi olsa ( - ikisinin de olmadığı çok takım var ) hata yapma olasılığı çok fazla.

Nitekim şu ana kadar oynanan maçlara bakarsak bir çırpıda,

Kalecimiz Altay'ın penaltı yaptırması, bjk'de batşuayi'nin götüyle attığı gol, yine dünkü Altay maçındaki geri pas ve güven'in attığı gol, bugün Sivasspor'un Karagümrük karşısındaki geri pası değerlendirip attığı gol.

Hepsi bu kaleciye geri pasın kısa düşmesi ya da kalecilerin bu geri paslardaki kötü tercihleri sonucunda yaşandı.