on birer oyuncudan oluşan iki takım arasında, kendine özgü küresel bir topla oynanan takım sporu.

21. yüzyıl itibarıyla 200'ün üzerinde ülkede 250 milyonu aşkın oyuncu tarafından oynanmakta olup dünyadaki en popüler spordur. Futbol maçları dikdörtgen şeklindeki, yapay veya gerçek çimle kaplı sahada oynanır.
Garip spor.

Öyle bir takım düşünün ki duran topların başına sosa ve Özil gibi 2 becerikli futbol sihirbazı geçiyor. Fakat yine bu aynı takım, akan oyunda maç başı 4-5 tane bile kaliteli ara pas atamıyor.

Bunun sebebi nedir? Hucumcularin hareketlenmemesi mi? Takımın geniş alanda top oynaması mi? Oyuncu grubunun kalitesizligi mi?

Ben anlayamıyorum. Çözemiyorum.

Ama banka hesabıma ayda 100 bin lira yatırılıyor olsa çözebilirdim heralde. Yatırılmasına rağmen cozemeyenler de var. Afiyet olsun.

Fenerin malı deniz, yemeyen...
Güncel kalamayip kendini gelistiremezsen, literaturdeki gelismeleri takip etmemek icin direnirsen kaybolup gittiğin spor. Dünya değişiyor, futbol da pek tabii onla beraber hareket ediyor.

Mourinho'yu da bu eksende "kaybedenler" arasinda degerlendirebiliriz, Şenol Güneş'i de. Örnekler cogaltilabilir.
Adaletini seveyim senin.

Bir yanda yürümeye halı olmayan gs, bir yanda hakemlerin ittirdiği ts ve diğer yanda rakibini büken Fenerbahçe ve puanlar eşit.

Biz bu ikisinin yerinde olsak ve bu sonuçları bu kepaze oyunlarla elde etsek şimdiye gelecek sezonun hazırlığını yapmıştık.
geri kalan sezonda avrupa’nın önde gelen 7 ligini ilk 5 sırada tamamlayan toplam 35 takıma baktığımızda mevzunun açık ara merkezden kurgulandığı ve sonuçlandırıldığı strateji oyunu.

2022-23 sezonu 7 büyük ligde ilk 5 sırayı alan takımlar özetle;

İngiltere

Man City- 4 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Arsenal - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Man Utd - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Newcastle - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Liverpool - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor

İspanya

Barça - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Real - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Atletico - 3 merkez orta saha, 2 ofansif bek, 2 santrafor (Griezmann)
Sociedad - 3 merkez orta saha, 2 santrafor (Sorloth veya Carlos Fernandez - Kubo veya Oyarzabal)
Villareal - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor

Almanya

Bayern - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Dordtmund - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Leipzig - 2 merkez orta saha, 2 ters ayaklı kanat, 2 santrafor (Nkunku)
Union Berlin - 3 merkez orta saha, 2 standart kanat, 2 santrafor
Freigburg - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor

İtalya

Napoli - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Lazio - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Inter - 3 merkez orta saha, 2 standart kanat, 2 santrafor
Milan - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Atalanta - 3 merkez orta saha, 2 standart kanat, 2 santrafor

Portekiz

Benfica - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Porto - 2 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 2 santrafor
Braga - 2 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 2 santrafor
Sporting - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Arouca - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor

Hollanda

Feyenoord - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
PSV - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Ajax - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
AZ - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Twente - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor

Fransa

PSG - 3 merkez orta saha, 2 standart kanat, 2 santrafor (messi)
Lens - 4 merkez orta saha, 2 standart kanat, 1 santrafor
Marsilya - 4 merkez orta saha, 2 standart kanat, 1 santrafor
Lille - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor
Stade Rennais - 3 merkez orta saha, 2 ters ayaklı ofansif kanat, 1 santrafor

son 25 senede olduğu gibi yine 6-8-10 orta sahaları ağırlıklı olarak tercih edildi. Pep’in son icadı 3-2-4-1 dışında hiçbir ligde hiçbir yenilik görülmedi denebilir.

Kanatlarda ağırlıklı olarak ters ayaklı ofansif oyuncular tercih edildi. Sadece Almanya’da Union Berlin, İtalya’da İnter ve Atalanta, İspanya’da Atletico, Fransa’da PSG, Lens ve Marsilya gibi ilk tercihi üçlü savunma olan takımlar sol kanadında solak, sağ kanadında da sağ ayağını kullanan oyuncular tercih etti; yani bu 35 takımdan 7’si, genele oranladığımızda % 20..

Hücumda ağırlıklı olarak tek santrafor tercih edilirken İspanya’da Atletico Griezmann’ı , Sociedad Kubo ya da Oyarzabal’ı, Fransa’da PSG Messi’yi, Almanya’da Leipzig Nkunku’yu sahte 9 ya da trequertista gibi serbest gezen, kanatlara deplase olan ve orta sahaya yaklaşıp oyun kuran tarzda kullandı. İleri uçta net iki striker tercih eden takımlar yine sahaya üçlü savunmayla konuşlanan İnter, Atalanta ve Union Berlin ile Portekiz’de popüleritesi artan çift altılı 442 takımları Porto ve Braga oldu. Genele oranladığımızda 35 takımdan 5 tanesi, yani % 15’in altında bir oran çift striker tercih etti.

Bu noktada Valencia, Batshuayi, Pedro, King, Serdar Dursun beşlisinden çıkan ileri ikilileri de çift striker formatından değerlendirmek gerek; zira, ileri ikilide Valencia’nın serbest dolaşmasıyla İrfancan, Arda, Zajc ya da MHY’ın serbest dolaşması yaratabilecekleri aksiyonlar ve skora etki açısından benzer değil.

Orta saha konusunaysa akıl sağlığımız için hiç girmemek gerekiyor. 1,5 orta sahayla merkezi tutmanın futbolun hiçbir döneminde herhangi bir açıklaması yok. Diğer bir önemli nokta da 1,5 orta sahalı merkezin bir kanadında ters ayaklı, diğer kanadında orijinal ayaklı ofansif oyuncuların tercih edilmesi. Misal, solda İrfancan veya Emre Mor – sağda Arda’yı görmeye başladık. Dolayısıyla bir oyuncu çizgiye basarak oynarken diğer oyuncu içeri kat edip merkezi güçlendirmeye çalışsa da kaptırılan her topta dengesiz ve hazırlıksız yakalanmak durumunda kaldık. Bir de mutlaka araya bir yere Rossi’nin sıkıştırıldığı düzenlerimiz oldu tabii ki, ancak kendisi fındık fıstıktan olduğu için oyuna yaptığı etkileri tartışmaya gerek yok…

Özetle millet ne yaptı, biz ne yaptık diye bakınca mantık hatalarımız kabak gibi ortada. Bu sorunları çözmek hiç zor değil ,hatta eldekilerle bile çözmek çok kolay; biraz akıl, azıcık ucundan kıyısından futbol aklı diliyorum. Lütfen.
icat edildiği günden bu yana değişen ve gelişen oyun. özellikle son 10 yıl ve öncesine bakarsak aradaki fark önemli. eski maçlarda ara sıra dikkat ederim bazı takımlar yerleşik savunma yapıp sadece görev alanında bekliyor. yani nasıl desek herkes görev yerinde bulunsun mevkisinin gereğini yapsın. eskiden fiziği, kondisyonu pek de iyi olmayan ama yetenekleri çok üst düzey olan futbolcular dünya yıldızı olarak nitelendiriliyordu fakat günümüzde fizik ve kondisyon çok ama çok önemli. çünkü artık eskiden olduğu gibi takımlar yerleşik oynamıyorlar. hemen hemen tüm futbolcular rakibe pres yapıyorlar hatta topsuz alanda bile pres var. durum böyle olunca koşu mesafeleri, ikili mücadeleler ve sakatlıklar arttı. hatta sakatlık süreleri bile uzamaya başladı. bu yüzden takımlar artık güç ve kondisyon ağırlıklı çalışmaya başladılar.

fakat şöyle bir durum söz konusudur ki bu türden futbol oyunun seyir zevkini azaltmakta ve maçın duraklama anlarının daha uzun sürelere kaymasına sebep olmaktadır.