fetö örgütünün medya taktiklerini iyi benimsemiş olan gs yöneticisi malum parti müteahhiti.

ne mal olduğu ortaya çıkmaya başladı. çok fazla saklayamadı gerçek yüzünü.

anlatalım..

bunun sportif mecraya girişi bilindiği üzere galatasaray erkek basketbol takımına sponsor oluşu.
adamların zaten tüm bütçesi 4-5 milyon dolarken öyle bir algı yarattı ki bu eleman,
sanki kulübe 20-30 milyon eurolar hibe etmişti.
her gün bir güzellemeler, basında ilahlaştırmalar falan.
bizi ilgilendiren bir durum yoktu, ne bok yerlerse yesindi, önemsemedik zira.


sonra bu eleman stadyum isim hakkını almaya çalıştı.
10 yıla 725 milyon tl gibi bir rakam bu hakkı aldı.
yılda 3.5 milyon euro falan yapıyor şu an, komedi.
kimse de demedi ki bu adam madem gs sevdalısı neden tl üzerinden sözleşme yapıyor.
basın gene yalama derdinde bu kişiyi. şöyle büyük adam, böyle büyük kulüp sevdalısı.

artık kimi nasıl mamalıyorsa, bizim satılık kalemler her fırsatta bu adamı yönetimlere sokmak için uğraştı durdu.
burak elmas yönetimine girmek için 40 takla attı başarılı olamadı.
daha sonra penguen lakaplı dursun özbek yönetiminde ikinci başkan olarak göreve başladı.
hayatında kulüp yöneticiliği yapmayan biri için verilen göreve bak ikinci başkanlık.
nereden geliyor bu güç, çok belli değil mi??

neyse, buraya kadar bizlik bir durum yoktu aslında.
taa ki nasıl biri olduğu, joao pedro transferi sonrasında ortaya çıkana kadar.
gs basın mensuplarının birinci ağızlarından sağda solda konuşmalarında aktardıklarına göre,
fenerbahçe bizim verdğimizin 2-3 katını verdi öyle oyuncuyu aldı bunu yazın, kamuoyu oluşturun diye direkt bir karalama çalışması başlattı.
zengin çocuğu başarısız olmuştu ve bunu örtbas etmek pis ağzına bizi bulaştırıyordu.
ve bunu çekinmeden, arlanmadan direkt talimatla yapıyordu.
günlerce konuşuldu bu mevzu, neyse ki bizim yönetim bunu birey yerine koyup cevap verme lütfunda bulunmadı. iyi de yaptı.

sonra, kendi sportif direktörünün ayağını kaydırmalar, her mevzuda birinci adam olarak anılma çalışmaları vs.

ha şunu da yazalım, bu en komik durumlardan biri.

torreira ve veteran mertens'in havaalanı karşılamasında, sözüm ona taraftar çıkış bölgesine alınmamış.
bu zengin çocuğu beyzade 2 dakikada olayı çözmüş ve oyuncular ile taraftarın kucaklaşmasını sağlamışmış.
basında gene bir yalama harekatı.

bak bak. adam 100lerce yıllık havaalanı kurallarını esnetmişmiş. ulan sen kimsin? sen değil kralın gelse böyle bir istekte bulunamaz bile.
kaldı ki izin verilmedi denilen mevzu şimdiye kadar 10'larca defa taraftarın oyuncuları karşıladığı ve tezahüratta bulunduğu durumdan ibaret. böyle bir yasak yok yani, külliyen yalan.

bizzat kendi ya da yakın olduğu kişiler arıyor bu satılık kalemleri şunu yazın, bunu yapın, bizi övün. amaç ne aptal taraftarın gözünde yarının gs başkanını hazırlamak.

bakın buraya yazıyorum ilk gerilimde hadsizce ali koç'a sallayıp ünlü olmaya çalışacak. kendisine yer vermeyen ulusal kanallarda da boy göstermeye çalışacak, göreceksiniz.
sonradan görme zenginlerin kanayan yarasıdır çünkü bu. fakir kokmaya tahammül edemezler.
sana bana koymaz bu, ama bunun gibiler cemiyette yer bulamadıkça krizlere girerler.

ha başkanlığına, yöneticiliğine gereken eleştirileri yapıyoruz ama bu erden gibi 1 değil 1000 tane ne idüğü belirsiz eleman ali koç ve koç ailesinin ancak getir-götürünü yapar.

boşuna uğraşma erden. adının yanına fetö yazıp arayınca neler çıkıyor, önce onları sildir öyle gel...