ön edit: fenerbahçe ile doğrudan ilgisi olmayan bir başlık. ama sözlükte yer almalı bence.
1930'lu yılların başında sporun türkiye'de yaygınlaşması sonucunda irili ufaklı spor kulüpleri kurulmaya başlar. genç cumhuriyette en yaygın spor dalı olmaya aday futboldur. çünkü çok fazla malzemeye ihtiyaç duymadan bir top 2'şer taş ile kale yaparak çok rahat maç oynayabiliyordu gençlik. bu yüzden de futbol yavaş yavaş bu genç cumhuriyetin merkezlerinden kırsalına doğru yaygınlaşmaya, bilinmeye, oynanmaya başlar.
genç neslin bu hevesi, devlette de heyecan yaratmaya başlar çünkü toplum çok sancılı savaşlar geçirmiş, çok fazla insanını kaybetmiş ve artık yeni nesiller yetişiyor ve bu insanları eğitirken sporu da ihmal etmek olmazdı. demiryolu işçileri ve evlatlarının da kendi aralarında boş vakitlerinde futbol oynadığı gözlemlenmiş ve neden bizim de bir takımımız olmasın düşüncesiyle kulüp kurmaya karar verir. devlet de buna o vakit itiraz etmez. üstüne tcdd genel müdürlük seviyesinde kurucu üyelerden teki olmuştur.
yanılmıyorsam ilk kurulan demirspor, eskişehir demirspor olmuş. bu esnada mustafa kemal atatürk güreş sporuna da ağırlık verilmesini talep eder ve ardından ankara demirspor kurulur, üstelik güreş faaliyetine ağırlık vererek. ardından adana demirspor, malatya demirspor, aydın demirspor, samsun demirspor ... gibi 40'dan fazla demirspor kurulmuş. hemen hepsi demiryolu çalışanlarının kendi aralarında kurulmasına karar verdiği, kooperatif bilincin hakim olduğu kulüpler hüvviyetini kazandı.

emeğin gücü ile filizlenen bu kulüpler zamanla hasat da topladı. 1940 tarihinde eskişehir demirspor türkiye futbol liginde şampiyonu oldu. evet fenerbahçe ailesi olarak şampiyonlukların sayılmasını talep ettiğimiz o dönemlere ait türkiye ligi şampiyonlarından birisi de eskişehir demirspordur. yine 1947 türkiye ligi şampiyonu ankara demirspor olmuştur.
ardından ikinci dünya savaşının çıkması, dünyanın 2 kutuplu bir yapıya evrilmesinin ardından sscb'nin temsil ettiği emek-işçi-alın teri gibi kavramların furboldaki yansıması elbette demirsporlar olacaktı ülkemizde. nasıl bugün hala faaliyetini sürdüren dinamo moskova, dinamo minsk, dinamo moskova gibi kulüpler varsa benzer bir zincir de bizim ülkemizde demirsporlar olarak algılanmaya başladı. emeğin gücü ile artık ürün de toplamaya başlayan demirsporlar zamanla bu özellikleriyle dikkat çekmeye ve pek de hoş görünmemeye başlar. devlet demiryolları çalışanlarının sendikal faaliyetleri de dikkat çekmeye başlamıştır.
ilerleyen süreçte çok partili hayata da geçmemizin ve komünizm alerjisinin devletin tepesinden itibaren oluşmasının ardından demirsporlar yavaş yavaş devlet desteğini kaybetmeye yeni kurulacak olan sözde profesyonel lige katılmayı, ekonomik gerekçelerin de etkisiyle başaramayarak gözden düşmeye başlamışlardır.
1800'lü yıllarda osmanlı'da başlayan raylı taşımacılık hamlesinin, cumhuriyet'in kurulmasının hemen ardından sporla bütünleşmesinin hikayesi kısaca böyledir. bugün kazanılan şampiyonlukların sayılması adına verdiğimiz mücadele bir açıdan demirsporların da haklarının teslim edilmesi açısından kıymetli. halihazırda faaliyetini sürdüren adana demirspor, eskişehir demirspor, ankara demirspor ( bugün itibariyle kapandığı söyleniyor ) ilk akla gelenler.

benim bir çırpıda sayabileceklerim ise şunlar ;
eskişehir demirspor
adana demirspor
ankara demirspor
mersin demirspor
aydın demirspor
samsun demirspor
istanbul demirspor
izmir demirspor
kütahya demirspor
sivas demirspor
kocaeli demirspor
gaziantep demirspor ve niceleri...