sarı-lacivertli takımdaki ilk günlerini ve Belçika'da yaşadıklarını sözcü Gazetesi'nden sercan hamzaoğlu 'na anlatmış 22 yaşındaki futbolcu.

----- röportaj -----

– Karantina günleri nasıl geçti, anlatır mısın?
Tüm dünyanın içinde bulunduğu zor bir durum ve biz de şartlara uymak zorundayız. Güzel günleri, futbola döneceğimiz günleri bekliyoruz.
– Belçika'daki salgın izlenimleri? Vakalar tüm Avrupa'da olduğu gibi erken ortaya çıktı. Çoğu iş yeri, kafe gibi yerler kapatıldı. Önlemler alındı. Takip ettiğim kadarıyla belirgin bir azalma var. Umarım tüm ülkelerde bu salgın en yakın zamanda sonlanır.
– Westerlo ile yeni bir sayfa açtın…
Değişik bir deneyim oldu. Güzel günler geçirdim. Westerlo'da da Altınordu'ya benzer bir sistem söz konusu. 1.5 yılık kontratım var. Kendimi daha da geliştirip daha güçlü bir şekilde Fenerbahçe'ye dönmeyi hedefliyorum.
"KÖTÜ DÖNEM BENİ DE ETKİLEDİ SANIRIM"
– Fenerbahçe'de beklenen çıkışı gerçekleştiremedin…
İyi bir hazırlık kampı geçirdim. Ancak takım olarak kötü bir sezon geçiriyorduk. Oyuncular, özellikle gençler, bu zor dönemden etkilendik sanırım.
– Yarım sezonda Cocu, Koeman ve Ersun Yanal ile çalıştın. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok hocayla çalışmak seni nasıl etkiledi?
Transfer olduğumda, hazırlık döneminin başından gelen bir takım iskeleti vardı. O takıma uyum sağlamıştım. Transfer döneminin sonuna doğru iskelette ciddi değişiklikler yaşandı. Aramızdan ayrılan oyuncular oldu. Birbirimize uyum konusunda ve sinerji konusunda sıkıntılar yaşadık.
– Fenerbahçe'ye erken geldiğini düşünüyor musun?
Her genç oyuncunun hayali büyük takımlarda forma giymek. Aksine ne kadar erken o büyük havayı solursan o kadar iyi.
– 'Kurtuluş altyapıda' deniliyor ama bu, hep sözde kalıyor…
Gençlere güvenmek ve şans vermek gerekiyor. Ama taraftar baskısı ön plana çıkıyor ve takımlar sonuç odaklı düşünmek zorunda kalıyor. Son dönemde futbolcularımız yurt dışına transfer olup takımlarında önemli şanslar buldu. Çok örnek var.
– Oyuncu yetişmesi için ne yapılmalı?
Cengiz ve Çağlar ülkemizi başarıyla temsil ediyor. Ben, Berke ve Erce, önemli takımlara transfer olduk. Seyit Mehmet Özkan başkan ile oyuncuların gelişimine katkısı çok olan Hüseyin Eroğlu önemli faktörler. Mükemmel tesisler. Altınordu gibi projelerin sayısının artması ve sürdürebilir olması şart.
"HER FUTBOLCU OYNAMAK İSTER!""Her futbolcu her şartta oynamak ister. Ama ülkemizde futbola bakış açısı farklı. Çok daha sert bakıyoruz olaylara. Avrupa, bunun bir eğlence olduğunun farkında ve anın tadını çıkarmak istiyorlar."
"BELÇİKA EKOLÜ ÇOK FARKLI"
"Türk futbolunda oyuncuların bireysel performansları ön planda. Belçika'da ise daha çok takım bütünlüğü ve daha sistematik bir durum söz konusu. Dikkatimi çeken bir başka şey de şu: Belçika'da oyuna bakış açısı daha farklı olduğu için maç öncesi kamp yok, hatta maç sabahı toplanılıyor."
AVRUPA: Hedeflediğim bir takım yok ama İspanya veya Almanya olabilir.
İDOL: İdolüm yok. Cengiz Ünder, Visca ve Mbappe'yi beğeniyorum.
----- röportaj -----
Geniş rotasyonda kadroda değerlendirilmesi gereken kanat oyuncusudur.

Yeteneklerini mental olarak olgun olmadığı için efektif kullanamıyor. Bir akıl hocası ile nerede daha basit, nerede daha üretken olması gerektiği öğretilmeli.

Kendi tarzının en olmuş hali Jesus Navas'tır. Kanattan topla hızlı çıkıp, 0'a kadar inip forvetleri besleyebilir. Önemli olan hem Barış'ın hem de fenerbahçe' nin bunu istemesi.
fenerbahçe'deki ilk maçların müthiş bir heyecan yaratmıştı. ilk benfica maçında oyuna girdiği andan itibaren etkili olmuş, son dakikalara çektiği iyi de bir şut direği sıyırarak dışarı çıkmıştı. rövanş maçında tribündeydim. oyuna girmesini herkes çok istemişti. girdikten sonra oyunu hareketlendirmiş bir iki de girişimde bulunarak bizleri heyecanlandırmıştı.

fenerbahçe kariyerine bu kadar özgüvenli başlayıp da sonradan çalım bile atamayacak seviyeye gelmesi bana çok ilginç geliyor. ben kötü bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. seviye atlatacak bir oyuncu da değil. ama sağ açıkta ozan tufan'ın oynadığı bir takımda şans bulabilir bence.