Sadece üç yabancısı olan ve bir yerlisi hariç tüm oyuncularının yaşlarının 20 civarı olan Beşiktaş'a karşı henüz 17 haftası geride kalan ligde dördüncü yenilgiyi hem de iç sahada aldığımız maç.

Ali Koç'un iyice uğursuz bir insan olduğunu düşünmeme neden olan maç. Adam tam bir seri bitiren. Serilere haddinden fazla anlam bildiren biri değilim ancak Beşiktaş gibi mazinin derin olduğu bir takıma karşı hazırlık maçında alınan yenilgiye hatta amatör bir branşta bireysel bir sporcunun aldığı yenilgiye bile tahammülüm yok. İç sahada 11 maçtır totalde ise 19 maçtır içeride dışarıda yendiğimiz bir takıma karşı 7 yıl sonra yenilmek yine Ali Koç'un dönemine ve tribünde olduğu bir maça denk geldi.
92- 83 kaybettiğimiz maç. Beşiktaş çok iyi mücadele etti, oyun disiplininden hiç kopmadan oynadı. Bizim için ise çift maçlı Euroleague haftasında ve son maçı cuma akşamı yaptıktan sonra zor bir şekilde geçti. Boş şutları da sokamayınca yenilgi kaçınılmaz oldu.
Sonucuna zerre uzulmedigim mac. Pana'yi 30'a yatirdik, isler iyi gidiyor. Ligde bazi maclari kaybetmenin bize bir zarari olmaz, besiktas'in genclerini tebrik edip gecmek lazim.
Şu Beşiktaş'tan 92 sayı yemek utanç verici bir hadise.

Bu kokoskov'a birisi anlatmıyor galiba, kazandığınız zaman bu tarz maçları kimse konuşmaz ama kaybedince hele de bu takım Fenerbahçe ise çok konuşulur. Vesely ya da de colo sahada olmalıydı.

Bu takıma kesinlikle bir pivot gerekiyor. Ne yapar ne ederler bilmiyorum ama almak zorundalar.