Wenger'in ifadesiyle "sadece bir scout"
selçuk erdem'in efsanevi bir taş devri karikatürü vardır. mağara adamları hem üçgen, hem kare, hem de daire şeklinde üç tekerlek icat ederler. sonra aralarından biri der ki, önce üçgen olanı piyasaya sürelim.
işte benzer bir şark kurnazlığıyla kasım'da yapılan röportajı aralık'ın sonu tam da kulüp hocasızlıktan kıvranıp küfür kıyamet ali koç'a yüklenirken yayınlamak gerçekten büyük bir gazetecilik örneği. futbol arena ekibine tebrikler!
futbol aklıyla bulaştığı her projeden tekme tokat kovulmuş, başarısızlığı farklı lig, kulüp ve coğrafyalarda tescillenmiş, kendi network bağlantıları üzerinden ikna edip getirdiği cocu'nun bile giderken bir kelime adını anmadığı çapta muazzam ikili ilişkilere sahip, "paramız olsa lautaro martinez'i getirecektik" diyebilecek seviyede karşısındakini salak yerine koyan, güya avrupa futbolunda veri biliminin gelişimine öncülük etmiş kişiyi futbol şubesinin aklı yapan veya yapanları yerden yere vurma hakkımız saklı kalmakla birlikte "niye fener'de başarısız olan isimler başka takımlarda başarılı", "avcı'yı getirmek istiyordum", "emre teknik direktör olsun dediğimde karşı çıktılar" , "bir yapımız vardı, türkiye'de bunu anlamadılar" gibi lafları tamamen geyik muhabbeti olarak görüyorum.. her şey bir yana, vedat'ı, altay'ı aldık demiş; ersun yanal da orda tuzluktu tabii! hele bir de bu isimlerin yanına gustavo'yu koymak... sen bir sportif direktörsün; hocanın üstünde futbol aklısın, stoperi, sol beki olmayan takımın bütün transfer bütçesini yaşı 30'u geçmiş, savunma önünde top kesip pas arası yapmakla kariyer yapmış bir isme gömmüşsün ve hala bunu bir marifet gibi anlatıyorsun. yazık günah şu camiaya..
selçuk erdem'in efsanevi bir taş devri karikatürü vardır. mağara adamları hem üçgen, hem kare, hem de daire şeklinde üç tekerlek icat ederler. sonra aralarından biri der ki, önce üçgen olanı piyasaya sürelim.
işte benzer bir şark kurnazlığıyla kasım'da yapılan röportajı aralık'ın sonu tam da kulüp hocasızlıktan kıvranıp küfür kıyamet ali koç'a yüklenirken yayınlamak gerçekten büyük bir gazetecilik örneği. futbol arena ekibine tebrikler!
futbol aklıyla bulaştığı her projeden tekme tokat kovulmuş, başarısızlığı farklı lig, kulüp ve coğrafyalarda tescillenmiş, kendi network bağlantıları üzerinden ikna edip getirdiği cocu'nun bile giderken bir kelime adını anmadığı çapta muazzam ikili ilişkilere sahip, "paramız olsa lautaro martinez'i getirecektik" diyebilecek seviyede karşısındakini salak yerine koyan, güya avrupa futbolunda veri biliminin gelişimine öncülük etmiş kişiyi futbol şubesinin aklı yapan veya yapanları yerden yere vurma hakkımız saklı kalmakla birlikte "niye fener'de başarısız olan isimler başka takımlarda başarılı", "avcı'yı getirmek istiyordum", "emre teknik direktör olsun dediğimde karşı çıktılar" , "bir yapımız vardı, türkiye'de bunu anlamadılar" gibi lafları tamamen geyik muhabbeti olarak görüyorum.. her şey bir yana, vedat'ı, altay'ı aldık demiş; ersun yanal da orda tuzluktu tabii! hele bir de bu isimlerin yanına gustavo'yu koymak... sen bir sportif direktörsün; hocanın üstünde futbol aklısın, stoperi, sol beki olmayan takımın bütün transfer bütçesini yaşı 30'u geçmiş, savunma önünde top kesip pas arası yapmakla kariyer yapmış bir isme gömmüşsün ve hala bunu bir marifet gibi anlatıyorsun. yazık günah şu camiaya..