Lig yarışından koptuktan sonra kazanılması gereken tek bir maç vardı, ziraat Türkiye kupası. İsmail Kartal bu maçı kazanamadı. O gitti Slavia Prag karşısında madara olduk. Yine takımın başında İsmail Kartal vardı.

Diyeceklerim bu kadar.

T: tamamen skor üzerinden değerlendirilen, aktif hedef maçlarını kazanamayan bir hocaya sahip takım.
yedek kalmayı asla ve asla hakketmeyen oyuncumuz. sözleşmesinin son senesine girdi 4 ay sonra avrupa'dan istediği kulübe imza atabilir, zajc'a imza parası ve forma garantisi verebilecek bir sürü kulüp var hatta ülke içindeki sırtlanların hamle yapması olasıdır, geçen sene gümbür gümbür oynamış adamın sözleşmesi neden uzatılmaz hadi yeni sözleşmeye yanaşmadı o zaman neden satılmaz? elini kolunu sallayarak giderse çok canımız yanar umarım kötü senaryo gerçekleşmez.
Adamın futbol topuyla sanki bambaşka bir ilişkisi var. topla buluşunca sanki zaman o ikisi için bir anlığına duruyor, dünyada yalnızca bu iki varlık kalıyor.topa bakışı, ayağına alışı ve kurduğu bu aidiyet ve sevgi etkileşimini başka hiçbir futbolcuda görmedim.adeta iki büyük sevgili gibi birlik kuruyorlar.stadyumdaki ve tv başındaki insanların anlayamayacağı bir ilişki bu.