Giderse üzüleceğim futbolcu. Tabiki para kazandıracağını hep biliyordum ve gelişmesinin de olumlu ilerleyeceğini tahmin ediyordum ve öyle de oldu. Fiziksel ve mental olarak harika bir şekilde olgunlaştı. Sahadayken Ben bu takımın bir parçasıyım diyor sanki ve bana bu duyguyu hissettiriyor. Kendisinin bu takımda şampiyonluk yaşamasını istiyorum. Ferdi gibi bir diğer sevdiğim oyuncu ise osayi. O da bizim için çok değerli.

(bkz: ıkisini aynı anda seviyorum)
spor toto süper lig 2020-2021 sezonunun maçlarının en az ilk yarısına kadar olacak olay.

gelelim bizim açımızdan duruma..

taraftarın çoğunluğu bunu en çok bizim aleyhimize görüyor.haksız da sayılmazlar, ligin en iyi seyirci ortalamasına sahip takımıyız. taraftar faktörünü en çok biz hissediyoruz. fakat bana göre bu sezon özelinde avantajımıza olacak bu durum. hocanın istediği oyunu, taktikleri sahaya daha rahat yansıtacağını düşünüyorum. Yeni oyuncular üzerindeki baskı da hafifleyecek. tabi oyuncular seyirci ister mutlaka fakat özellikle caner erkin gökhan gönül ikilisinin bir süre seyirci görmemesi daha hayırlı gibi. seyirci gelene kadar kendilerini affetirme şansları olacak.

sözün özü kesinlikle faydasını göreceğimiz bir uygulama. en azından hocanın istediği oyunu rahatça oturtması için.
sırtı dönük oynama becerisi, havadan ve yerden kusursuz top kontrolü ve oyun zekası ile rakip ceza sahası çevresinde sahte dokuz aksiyonlarına girebilmesi gibi meziyetlerinden dolayı dzeko'nun merkez santrafor olarak kadrodaki bir numaralı alternatifi.

halihazırda a planı tıkır tıkır işleyen ve çok erken form tutan bir takım olarak er ya da geç tökezleyip alternatif arayışlarına girmemiz kuvvetle muhtemeldir. işte bu planlardan biri de tadiç - batshuayi ikilisini çift santrafor olarak oynatıp arkalarında syzmanski'yi serbest bırakmak ve bu ileri üçlüyü fred ve zajc'ın çift mezzala koşularıyla desteklemek olabilir. ismail'i stoperlerin arasına sokup bekleri ileri çıkartarak hücumda genişlik yaratılır; tadiç sağa - sola deplase olup sırtı dönük top alarak hem batshuayi'ye hareket alanı açar hem de üzerine çektiği bek ve stoperler yüzünden rakip savunmanın dengesi bozulur.. bu dengesizliği syzmanski, fred ve zajc'ın ceza sahası koşuları ile değerlendirebiliriz.

ben bunu fm'de bir deneyim.
Zamanında Salih uçan'ı da böyle oynatmayarak gönderilmesine katkısı dokunmuştu Ersun hocanın. Öyle ki önceki sezon muhteşem bir performans yükselişi olmuş genç bir oyuncuydu salih. Belki Salih olması gereken futbolcu olamadı, hoca da kendince bakın haklı çıktım diyor da olabilir fakat benim dikkatimi çeken ise şu, her iki oyuncuya da yaptığı şey yıldırmak, soğutmak ve değersiz hissetmelerine neden olmak.

En son 16/09 /2019 tarihinde ikinci yarıda oyuna girmiş. Yani bu çocuk simdi bu hafta oyuna girse kötü performans sergileyecek olursa, alın bakın oynamaya hali yok diyerek gene aylarca oynatmayacak.

Maç kondisyonu denilen bir nane var. Sadece idmanlarda koşarak, 5e 2 top kapmaca oynayarak maça hazırlık yapılamaz özellikle de tecrübe seviyesi düşük ferdi gibi sporcularda. Benzer durumu zajc için de yapıyor, oynatmıyor uzun süre sonra da oyuna girince birşey yapamadı oluyor. Zira o da en son aynı lig maçında ferdi'yle birlikte son defa oyuna girmiş, Tarsus maçını saymıyorum.
Evrimini tamamlayamamış bir orta Doğu ülkesi olduğumuzu bir kere daha ispatlayan bir seçim sonucu oluştu. Üzüntü verici olan şey seçimin hiç yarı yarıya gidip kaybedilmesi değil, her türlü farklılığına rağmen birlikte yürüme amacıyla mücadele edenlerin ancak bu kadarlık bir çoğunluğa sahip olması. Sol/sosyal demokratlar ise belki de yüzde 10-12’lere gerilemiş olması.

Kısaca Türkiye'ye biçilen ılımlı İslam projesi başarılı olmuştur. Yurtdışından ithal edilen Afgan/suri/paki ve milletini bilmediğimiz bir dünya başka insanın dahil edilmesi de benzer amaca hizmet etmektedir.

Projede tutmayan şey ise siyasal İslamcıların pervasızca hareket ederek her yıl daha da ötesini hedefliyor olması. 20 sene evvel konuşulan, yoook yaa hiçbir şey yapamazlar denilen her şeyin gündem günde yapıldığını, güvence olarak bekleyen ordunun BİLe tasfiye edilerek artık parti muhafızına evrildiğini yıllar içerisinde gözümüzün içine baka baka nasıl değiştirildiğini gördük.

Bugün tarihinin hiçbir döneminde bile olmadığı kadar siyasal islamcı, radikal dinci, dindar milliyetçi görüşe sahip bir kitlenin temsiliyeti mecliste böylesine baskın olmamıştı. Bu durum ülkenin geldiği yerin ne kadar tehlikeli olduğunu gösterdiği kadar gelebileceği noktanın da hayallerimizin ötesinde olduğunu gösteriyor.

Bugünden itibaren bu anlayışı durduracak hiçbir güç maalesef ki kalmamıştır. Planlı cahillik, çıkarcılık, kayırmacılık, ahlaksızlık ve daha fazlası bu ülkenin artık tek doğrusudur.

Vaktinde " türk milleti zekidir, çalışkandır ! " Denilen bir ülke için bugün " türk milleti aymazdır, türk milleti çıkarcıdır, türk milleti ilkesizdir ve Türk milleti çökmüştür " denilecek noktaya halkın kendi isteğiyle gelinmiştir.