azılı fenerbahçe düşmanı. bakın samimi olarak söylüyorum fatih terim'de bile fenerbahçe sevgisi vardır ne bileyim kaç yıllık rakip falan diye, ama bu adam var ya bu adam, bildiğin düşman fenerbahçe'ye, azılı hem de azılı.

galatasaray'a kaç tane şampiyonluk verdi kendi elleriyle, tabi ki hakkıdır konuşmak. hele bi sezon bitsin, bi şampiyon olalım, o zaman ilk bunu açacağım, ağlamasını zevkle izleyeceğim(*)
Sözde şampiyon ts'yi sözde şampiyonluk maçında tokatlayan hocamız. Bir antalyalı olarak kendisine teşekkür ediyorum resmen rezil etti trabzon'u futboluyla.

Keşke o saçmalıktan sonra takımı sahadan çekseydi ama 4-5 bakanın izlemeye geldiği maçta öyle bir şeye izin vermezlerdi tabi yine de helal olsun.
Tam adı harald anton schumacher olan fenerbahçemizin ve almanya milli takımının eski kalecisi.

Unutulmaz 103 gollü sezonda(*) kalemizi korumuş ve kazandığımız şampiyonlukta önemli pay sahibi olmuştur. Ülkemize modern kaleciliği getiren oyuncu olarak bilinir.

Fenerbahçe'de görev aldığı sürede futbol okullarına kaleci olarak yazılmak isteyen futbolcu adayı sayısında patlama yaşanmıştır, öyle büyük bir kaleciydi işte schumacher.
Amerikada doğan ve yetişen, fenerbahçeli bir şahsiyettir kendisi. Basketbol konusunda engin bilgiye sahip olmasının en büyük sebebi bu işin merkezinde yetişmiş olmasındandır. abd de okuyup askerlik icin ülkeye geldiğinde, satranc taslari misali tüm hamleler doğru yapılmış ve sonuç olarak spor dünyası iyi bir karakter kazanmistir. Diyecegim o ki, ülkeye geldiğinde adeta bir Nba ve basketbol elcisi gorevini üstlenmiştir. gerek yaptığı programlar, gerek spikerlikleri sayesinde türk basketbol camiasına entelektüel acıdan çok çok büyük katkıları olmuştur. Ayrica, hala aktif olarak işini sürdürmekte olup, "bir zamanlar amerika'da" adlı nbadeki efsanevi ve egzantrik dönemeçlere sahip oyuncuların hayatlarını anlattığı belgesel serisi vardır ki, izlediginizde tadı damağınızda kalır. "Bir fenerbahçeli entelektüel spor insanı nasıl mı olur, bir örnekle tarif edebilir misiniz?" Sorusu ile karsilastiginizda rahatlıkla murat murathanoglu cevabını verebilirsiniz. Basketbolu ülkeye sevdirme konusunda büyük emeği geçen, duruşlu ve bilgili bir kişilik, seviyoruz kendisini.
Geçen sezon eleştirmekle kalmayıp emre bello’yu yerden yere vurmuş biri olarak söylüyorum ki teknik direktörlük kariyerindeki başlangıcı tebriği hak ediyor.

Ali koç tartışmasız bir hoca getiremediği için taraftarın ‘ keşke emre kalsaydı ‘ düşüncesine kapılması normal . Tabi ki bu demek değil ki emre kesinlikle devam etmeliydi . Eğer takımda kalsaydı başakşehir’deki performansının aynısını Fenerbahçe’de gösterirdi demek doğru olmaz . Sonuçta başarısız bir sportif direktörlük deneyimi ve kaçan şampiyonluk sonrası kendisine tahammül azalmıştı .

Kim bilir belki de fenerbahçe’den giderek hem kendi kariyerini kurtardı hem de kulübe geri dönüş için açık kapı bıraktı . Devam edip başarısız olsaydı geri dönemeyecek şekilde bir ayrılık yaşanabilirdi .