Dünden beri adamın yemediği küfür kalmadı sosyal medyada, adam o kadar bezmiş ki instagram da yorumları kapatmış.adamın performansı kötü olabilir, frikik konusundaki kararı size göre yanlış olabilir ama ana avrat sövmek de neyin nesi.varsa bir eleştiriniz, yukarıdaki arkadaş gibi üslupluca dile getirirsiniz.ama bizim millet abartma ve yüzsüzlükte çıtayı hiç düşürmüyor.adamın şahsına ve ailesine küfrederek onu demoralize etmeye ne hakkınız var? adam maçı satmadı, kötü bir performansın üstüne çoğunluğun isteğine karşın kendisi kullandı frikiki sadece.yapacağın işe tüküreyim deyip geçersin, bu kadar abartmaya ne gerek var.ben de adama frikik konusunda ifrit oldum ama unutup geçtim.twitter'daki hele ekşi sözlükteki küfürleri görünce insanın midesi bulanıyor.ama iki maç sonra gol atsa kahraman ilan edilir.türkiye'deki çoğu insan maalesef taraftarlığın ne demek olduğunu bilmiyor.bu kafayla da ülke futbolu olarak ilkel bir düzeyde kalırız zaten.

Edit: sosa hakkındaki düşüncem ise, adam hiçbir zaman trabzonspor'daki zirve performansına çıkamayacak.o iş artık geçti ama en azından hırslı ve bir şeyler yapmaya çabalıyor.bazıları gibi yan gelip yatmıyor, formayı kapmak için canını dişine takıyor.üstelik fiziki kondisyonu bir çok oyuncumuzdan iyi ve tüm Lig dayanabilir.ilk 11 düzeyine gelecek mi meçhul ama yine de yedek kulübesinde iyi bir alternatif olacaktır bu sene.gelecek sene ise kendisiyle vedalaşmamızın zamanı gelecek.
sözlüğün voleybol, tenis, olimpik sporlar konusunda bilgili ve emektar yazarı.

ayrıca benim gibi hatta benden sanırım çok daha fazla bir djokovic hayranı. bugünkü maçtan sonra üzgün olduğunu hissediyorum. ne olmuş yani takvim grand slam'i yapamamışsa zaten yarım asırdır gerçekleşmemiş bir şey erkek tenisinde. hem djokovic'in kazanacağı daha birkaç grand slam daha var. canını sıkmamasını dilerim (*)
Sivasspor maçından penaltı sayesinde 1 puan, Rizespor maçından önce direğe ardından kaleciye çarpan golle 3 puan, Hatayspor'dan da yine thiam'a çarpan, ve kendi kalesine gol Atan oyuncu sayesinde 3 puan alan takım.

Bu kadar sık maç yapan bir tek biz değiliz. Ama en çok sakatlık yaşayan ve sakatlanan oyuncusu da en az 1 ay ortalıkta görünmeyen tek takım olabiliriz. Sık sakatlık yaşanmasının bir sebebi de hocanın rotasyonu becerememesi. Novak gibi, sosa gibi, mhy gibi oyuncular kazanılması gereken isimlerdi ama yapamadı. Hiçbir hücum planı yok, oyuncu değişiklikleri ezber, oyunu okuyamıyor, ya da yanlış okuyor.

Erol hoca ve olusturamadığı sistem ile nereye kadar böyle devam edilir bilmiyorum. Gustavo yoksa lemos'un, olmuyorsa caner'in, olmuyorsa sadık'ın ya da novak'ın birisi girip orta sahada siper cekmeliydi. Kötü de oynarsın ama ben Denizlispor maçının tekrarını izliyorum hemen her hafta.

Bakın belki birileri yine bahane bulacak ama biz bu oyun anlayışı ile Şubat ayından çıkamayız. Ozan bitik, Gustavo zaten hiçbir maç kaçırmadı bitik. Mhy hem kafaca hem fiziksel olarak bitik. Samatta bitik, Caner yorgun, pelkas yok, irfan sakat yok, Samatta zaten hiç gelmemiş,

Yarım thiam, yeni gelen osayi, szalai, Altay , Valencia dışında fizik olarak ayakta kalabilen kimse yok.

Bu kadar yetersiz bir oyun anlayışına ek olarak sakatlar da artarsa Altay şov yapacak ve topun canı isteyecek ki gol olacak ve maç kazanacak.

Bu futbola Mesut da gelse messi de gelse hiçbir şey yapamaz. Fenerbahçe madem fizik olarak bitik o zaman neden topa yön verebilecek bu kadar oyuncumuz varken neden ısrarla top kovalamaya çalışıyoruz ben onunda anlayamadım gitti. Tempo yapacak halı yoksa takımın pas pas pas pas uyut rakibi. Zaten ürettiğini göllerin yarışı şansa, yarısı da bireysel beceri.

Her neyse maçın tekrarını izledim içime öküz oturdu, sistim. Biz bu sene şampiyon olursak cidden Erol bulut'a rağmen olacağız gibi. Ulan top kopamıyoruz hala cisse oyuna giriyor. Cisse'ye top atabilecek adam mı var da alıyorsun, thiam neden çıkar ya? Valencia neden çıkar?

Diyelim ki maç öncesi plan yaptın, tutmadı. O oyun olmadı. O halde fiziksel sertlik gösterecek bir oyuna döneceksin. Kaza bela gol atmışsın, Novak, Caner, lemos vs kim varsa alacaksın. Lafa geldi mi pragmatik davranmaktan bahsedip, sahada iki pas yapamayan bir anlayışa samatta,cisse ve mesut'u dahil etmek bir hayalcilik.

Yok yeni takım, yok zemin, yok sakat yok bilmem ne diye diye 21 lig maçı oynandı. oyun oynadığımız iki maç var birisi ligin dibindeki Kayserispor diğeri oynandığı dönemde dökülen ts maçı. Geri kalanlar hep ehhh işte. Ya da rezalet maçlar.
Unutulmasın yarım saat 10 kişi son 10-15 dakika 9 kişi oynayan hatayspor'a karşı pozisyon bulamadık, dipte sürünen Denizlispor karşısında bugünkü maçın benzerini yaşadık. Hiçbir ders, hiçbir oyun ya da oyun gelişimi göremiyoruz.

Pelkas çıkacak şapkadan tavşan çıkartacak, Altay örümcek ağlarından top alacak vs Gustavo sakatlanmayacak ooo...

Bu kadro derinliğini de kullanamadı-kullanamıyor, oyun olarak da malzemeye ters bir şeyler denemekte ısrar ediyor ama birer birer adeleler gidiyor.