tamamini izledigim malum yayinda guzel konulara deginen baskan. konusulacak bircok sey var aslinda ama tek birseyi vurgulamak istiyorum.
"hatalarindan ders alan" tabirini birkac defa kullandi baskan. sizi bilemem ama bu benim gelecege umutla bakmami sagladi, ozellikle de mevcut bitirilen transferler hocaya danisarak yapiliyor demesi gercektende ustunde durulmasi gereken bir konu. serdar ali'nin sordugu bir soruya da degineyim, siz cok iyi bir takim yaratsanizda dış mudaheleler ile gene engellenme ihtimali vb. gibi bir soruydu, buraya verdigi cevapta aslinda ayni kalıba cikiyor, "hatalarindan ders alan" .
Bazi seyleri kabullenmesi, hata yaptiginin farkina varabilmesi, yaptigi hatalardan da ders aldigini israrla belirtmesi benim icin yeterli. Allah'in izniyle seneye sampiyon olacagiz.
(bkz: #94887) dedikten sonra geçen bir haftada jj'in bruma'yı yardımcı santrafor oynatmaktan vazgeçip rossi'yi o pozisyonda valencia'nın yanında, berisha'yı da yine aynı görevle serdar dursun'un yanında kullandığını gördük; elde hala o pozisyonu oynayabilecek pelkas, irfancan, mhy, arda ve emre mor varken bu transfere onay vermek, hocanın hala elindeki oyuncuları tanımadığı ya da yönetimin rogon ile anlaşarak berisha, gustavo ve meyer'in elden çıkarmak için destek aldığı, karşılığında da king'e imza attırdığı yorumlarını yaptırır..

tabii ki tüm bunların dışında king, bonservisi elindeyken uygun maaşla oynatılabilecek bir oyuncu olduğundan geniş kadroda bulunması gereken bir isim ve hatta yeni taktik düzende kadro planlaması açısından sezonun şu ana kadar ilk ve tek akılcı transferi.

her şeyden önce bir takım oyuncusu.

yardımcı santrafor olarak rossi'den çok daha dayanıklı, savaşçı, hızlı ve bitirici.

valencia ile benzer nitelikte, ancak valencia çok daha lider karakterli bir oyuncu olduğu için gücü ve kondisyonu yerindeyken merkez santraforda sırtı dönük olarak çok faydalı olabiliyor; yine de müzmin sakatlıkları var ve her sezon kafada iki ayı kayıp. king, daha çok topu önüne isteyen, yüzü kaleye ve rakibe dönük oynayan bir tip; devamlılık konusunda da valencia'dan çok daha istikrarlı.

berisha ve samatta'nın tutmadığı noktada bu iki isimden çıkılıp king'e gitmek önemli bir futbol aklıdır.

jorge jesus'u çok büyük bir hoca gibi lanse etmek ve hatta ilahlaştırmak, mevzuyu "hoca istiyorsa alınacak" diyerek arao transferini savunmaya götürür, ki bu yolun sonu 10. hafta 7 milyon euroyu peşin verip 2 ay hocasız geçirdikten sonra ismail kartal ya da volkan demirel'den hangisi boşsa onunla imzalaya götürür bizi.

tekrar tekrar yazmakta fayda var; 95-96 sezonu carlos alberto parreira yanına brezilya milli takımından yardımcısı santana'yı da alıp buraya gelirken yönetimden tek bir transfer bile istemedi. eldeki 25 topçuyu bir uçağa bindirip brezilya'ya götürdü ve iki hafta içinde 4132'ye göre kadrosunu şekillendirdi. o kadro, jj'e teslim edilen kadrodan çok daha dar ve sınırlı olduğu halde bu takım ligi şampiyon bitirdi.