Yönetim Kurulu Başkanı

Doğum: 2.4.1967
Uyruk: Türkiye
Boy: 1,81
Kulüpler Birliği'nde açıklamalarda bulunmuş başkan.

*****

ARA

Aramak istediğiniz kelimeyi yazın
KULÜP
Başkanımız Ali Koç’tan açıklamalar
05 Kasım 2019 Salı 17:23
Başkanımız Ali Koç, Kulüpler Birliği Vakfı'nın bugün yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Başkanımız Ali Koç’un açıklamaları şu şekilde:

“Yeni yönetimimiz hayırlı uğurlu olsun. Mehmet başkana, Mecnun başkana ve Hasan başkana bu sorumluluğu aldıkları için teşekkür ediyoruz. Şu an Türk futbolunun içinde bulunduğu durum açısından bakarsak bu dönemin Kulüpler Birliği’ne çok büyük vazifeler, sorumluluklar düşüyor.

Hem ligimizi, marka değerini, hep konuştuğumuz şeyleri geliştirmek, iyileştirmek, daha iyi bir noktaya getirmek adına hem de aynı zamanda federasyonla olan ilişkilerin de çok daha sağlıklı bir noktaya gelmesi açısından Kulüpler Birliği’nin mevcut yönetimine çok büyük görevler düşüyor.

Şunu tekrar söylemek istiyorum: Süper Lig’de artısı eksisi neyse, yaratılan değer neyse, iyisiyle kötüsüyle, olumlusuyla olumsuzuyla tüm riski alan kulüplerdir, yatırımları yapan kulüplerdir, transferleri yapan –doğru veya yanlış- kulüplerdir, seyirciyle muhatap olan kulüplerdir, medyayla muhatap olan kulüplerdir. Dolayısıyla bu değerin gerçek sahibi kulüplerdir. Belki şu an ülkemizde Avrupa’da olan sistem yok. Nedir o sistem? Kulüplerin sahip olduğu birlik sistemi yok. Ama ivedilikle, adım adım sağlıklı modelleri de Türkiye’ye kurgulayarak, uyarlayarak –çünkü tekerleği yeniden icat etmemize gerek yok, sağlıklı modeller ortada- kulüplerin artık değerleri daha çok kendilerinin yönetebileceği bir konuma er ya da geç gelinmelidir. O yolculuk çok kısa bir yolculuk değil ama çok uzun da bir yolculuk değil. Adım adım buraya gidilecek tohumları atmamız lazım.

Hayırlı uğurlu olsun, sizlere de teşekkür ediyorum. Konuşmak istediğim başka bir mevzu var. Bu mevzuyu da tane tane anlatmak istiyorum. Bunu yayınlayacak kuruluşlar olacaktır, yayınlamayacak kuruluşlar olacaktır. Yayınlayanlara şimdiden teşekkür ediyorum, yayınlamayanların da canı sağ olsun ama iletişim çağındayız, bilgi çağındayız. Er ya da geç bu bilgiler insanlara bir şekilde ulaşıyor.

Biliyorsunuz pazar akşamı Kayserispor’la bir maçımız vardı. Şimdi ifade edeceklerim de kesinlikle Kayserispor’un 3 puanına gölge getirmesin ama bizim açımızdan bayağı yoğun tartışmalar, hakem kararlarıyla ilgili değerlendirmeler, görüşler devam ediyor. Bunlar oldu. Şunu tekrar söylemek istiyorum ve bunu özellikle kendi kulübümüzün taraftarlarına da ifade etmek istiyorum; biz sıcağı sıcağına henüz durumu hazmetmeden adrenalin, duygusallık yüksek bir ortamda açıklama yapmıyoruz, kanal kanal gezmiyoruz. Biz daha aklıselim davranabilmek için, taşıdığımızın sorumlulukların bilincinde tartışmalı bir konuda açıklama yapacaksak; tüm pozisyonları, yazılanları, çizilenleri, söylenenleri değerlendirip bir açıklama yapma tarzını benimsemişiz, geldiğimizden beri de böyleyiz. Zaman zaman kendi taraftarlarımız da tenkit edebiliri ama doğru yolun bu olduğunu, bu sorumluluğun bunu gerektirdiğini ve Fenerbahçe’ye de yakışanın bu olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla biz her zaman olduğu gibi açıklamamızı maç gecesi sıcağı sıcağına yapmadık, kanalları gezmedik.

Şu geldiğimiz noktada dün bir açıklamamız var. Bu açıklamayı yaparken de hiçbir kulübü, hiçbir kimseyi hedef almamaya da özen gösterdik. Yalnız bugün birazcık daha bu konuya açıklık getirme ihtiyacı duyuyorum. Bizim açımızdan bir gün önce rakibimiz Trabzonspor’un Göztepe’yle bir maçı vardı. Bu maçla ilgili verilen hakem kararları, hatta hakem hataları iddiaları tartışılırken, değerlendirilirken ne yazık ki bir kanal, bu kanalın spor müdürü ve bir hakem eskisi bu maçta yaşananları sanki ligimiz dizayn ediliyor, işler organize ediliyor tarzında açıklamalarda bulunuldu. Hatta bir adım öteye gidildi, bu açıklamalar Fenerbahçe’yle bağdaştırıldı hatta bir adım daha öteye gidip konu benim şahsıma kadar getirildi. Neymiş? Fenerbahçe kollanıyormuş, lig dizayn ediliyormuş vs… Aslında bunun ana amacı hakemleri ve MHK’yi etkilemekti. Ertesi gün bizim maçımız vardı. O sabah öğlene doğru hocamızı aradım. Ersun hocaya, ‘Dün yapılan tartışmalar, bilhassa değerlendirmeler bu kanalda bu kişiler tarafından… Bunun altında bir amaç var. Ne olur çocuklara söyle dikkat etsinler, kart almamaya özen göstersinler, ben bu maçın gidişatından, hakeminden son derece endişeliyim.’ dedim. Tabii korktuğumuz başımıza geldi. Yani yapmak istedikleri etkiyi gayet güzel yaptılar. Bizim açımızdan garip bir maç oldu. Tabii golleri atacaksın, yakaladığın pozisyonları bitireceksin, hakem kararlarına da kalmayacaksın. Ama bizim gol yollarındaki talihsizliğimiz hatta beceriksizliğimiz bu şekilde bir hakem yönetimini haklı kılamaz. Biz başarılı olduklarını düşünüyoruz. Bizim açımızdan ne oldu? Verilmeyen iki hatta üç penaltımız. Bir tanesi %100, bir tanesi %100’e yakın, öbürü tartışılır. Bizim golümüzden önce net %100 faul. Hiçbir pozisyonda VAR’a gidilmemesi. Biliyorsunuz bu VAR’ın altyapısını kulüpler ödedi. Ciddi yatırımlar yapıldı. Kullanılmayacaksa niye VAR var. İlk 5 hafta çok gidildi, son 5 hafta hiç gidilmiyor. Sert bir maçtı. Rakibimizin 86. dakikaya kadar hiç kart görmemesi. Son olarak kendi aleyhimize veya kendi lehimize yapılan bir hata diyelim; kalecimiz Altay’ın pozisyonunun cezalandırılmaması. Belki bu da bir suçluluk psikolojisidir ama neresinden bakarsanız bakın çorba bir maç oldu.

Peki, lig dizayn ediliyor, örgütlü işler var diyen arkadaşlar ne oldu? Neden iddialarını somut gerçeklerle, gerekçelerle ispatlamadılar? Somut bilgiler vererek kim dizayn ediyormuş? Kim organize ediyormuş? Neden bunlara girmediler? Ertesi gün bu arkadaşlar sus pus oldular. Neden sus pus oldu bu arkadaşlar; çünkü Fenerbahçe 3 puan alamadı, lider olamadı, arayı açamadı. Dolayısıyla ligimiz birden bire çok daha temiz bir hale gelmiş bulundu. Dolayısıyla bizim yaptığımız açıklamaya çok dikkat etmenizi rica ediyorum. Biz, hiçbir takımı hedef almıyoruz, ama diyoruz ki; artık bu sorumsuzluğun bir son bulması lazım, ilgili mercilerin 6222’den savcılarımızın, Türkiye Futbol Federasyonu’nun harekete geçmesi gerektiğini söylüyoruz. Zaten başından beri Türk futbolunun temizlenmesi gerektiğini savunan bir duruşla buraya geldik ve halen aynı noktadayız. Federasyonumuzun her zaman son durak olduğunu, artık federasyonumuzun başarılı olması gerektiğini ve bunun için de elimizden ne geliyorsa yapacağımızı ifade ettik. Biz en başta ne diyorsak aynı şeyleri söylüyoruz. Ancak bugün insanları kutuplaştıran, birbirine düşman eden, nefret tohumları eken ve ayrıştıran bazı medya mensuplarının yaptığına çok dikkat etmek lazım. İnsanlar sosyal medyada birbirlerine giriyorlar ve yarın öbür gün bu etki tribünlere, sokaklara yansıyacak. Olan bireylere, taraftarlara olacak. Ama bu insanlar yaptıklarıyla kalacak. Futbola ne gibi bir katkıları var, hiçbir zaman sorgulanmayacak, verdiği zararlar da verdikleri gibi kalacak. O yüzden biz Türk adaletine güvenerek bu ortamı yaratan insanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Kabul edilir ya da edilmez, zaman gösterecek ama biz bunu Fenerbahçe Spor Kulübü’nün sorumluluğu olarak görüyoruz. Ve elimizden geldiği kadar bu gibi şahısların üstüne gideceğiz. 6222 sinekleri öldürmek için değil, bataklığı kurutmak için kullanılırsak ancak Türk futboluna fayda sağlar. Bu doğrultuda da biz üstümüze düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Henüz sadece 10 hafta oynandı, köprünün altından çok sular akacak ama bu geldiğimiz 10 haftada tüm kulüplerin yaptığı şikayetleri değerlendirirsek hepimizin bir silkelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim. Kulüpler birliğimizin yeni yönetim kurulu başkanı ve başkan yardımcıları da hayırlı uğurlu olsun. Çok teşekkür ederim.”

Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkanımız Ali Koç, şu ifadeleri kullandı:

“Bugünkü toplantıda hakemlerle ilgili hiçbir şey konuşulmadı. Ben geçtiğimiz hafta perşembe günü iddiamı gündeme getirdim. Bir kez daha gündeme getirmek istiyorum. Daha doğrusu iddia değil de öneri diyebilirim: Her devre, her kulübün ikişer hakkı olmalı, voleybol ve teniste olduğu gibi bu şekilde hakemlerle iki kere düşünmeli gidip gitmemeyi. MHK’nin açıklamasını yeterli bulmuyorum, yaşananları açıklamak açısından ama her kulübün ikişer hakkı olursa bence daha adil bir şekilde teknoloji kullanılır. Teknolojiye inanan bir kulübüz, inanan bir başkanım ama teknolojiyi kullanan insanlara da inanabilmemiz lazım, teknolojinin faydalarından, nimetlerinden yararlanabilmek için.”

Açıklamanın tamamı.
pfdk'ya sevk edilen başkan.

*****

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Hukuk Müşavirliği, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu'nu Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna (PFDK) sevk etti.

TFF'den yapılan açıklamada, Süper Lig 10. hafta müsabakalarından sonra farklı mecralardan yayınlanan açıklamalar nedeniyle Fenerbahçe ve Trabzonspor kulüplerinin PFDK'ye sevk edildiği bildirildi.

Ali Koç'un, sarı-lacivertli kulübün internet sitesinde yer verilen sportmenliğe aykırı açıklamaları nedeniyle tedbirsiz olarak disipline gönderildiği ifade edildi.
türkiye futbol yöneticisi profili ortalamasının çok çok üzerine, gerek kendi taraftarları gerekse futbol camiası tarafından henüz tam olarak anlaşılabildiğini düşünmediğim, türk futbolu için gelmiş geçmiş en büyük şans.

olur da bu rezalet ortama ve pisliğe sabredebilir ve dirayetli kalabilirse fenerbahçemizi çok başka seviyelere çıkaracağını düşünüyorum.
F.terim, e.toroğlu gibi Türk futbolunda kişiliği bilinen isimlerle aynı cümle içinde geçmemeye çalışması gereken başkan.

Seviyor, sayıyoruz kendisini fakat bu isimler ile Fenerbahçe başkanının ismi aynı satırlarda geçmemeli.
bu sezon yaptığı bütün icraatları beğendiğim başkan.

hele en son iki gereksiz yorumcu hakkında suç duyurusunda bulunma girişimi çok yerinde bir hareketti. bu gibi adamlara prim vermemek gerekiyor.
Fenerbahçe Spor Kulübü'nün resmi yayın organlarından Fenerbahçe Dergisi'nin 201 numaralı Kasım 2019 sayısındaki başyazısı şu şekilde olan başkan.

*****

Sevgili Fenerbahçeliler,

Kasım ayı ülkemiz için bambaşka bir anlam ifade ediyor.

Atamızın aramızdan ayrıldığı günün 81.yıldönümünde, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak hüzün, gurur, sevgi ve bağlılık duygularını bir arada yaşadığımız özel bir adım attık.

10 Kasım sabahı, yönetimimiz, üyelerimiz, sporcularımız ve çalışanlarımızla birlikte Fenerbahçe ailesi olarak Kadıköy’den bir vapura binerek Atamızın hayata gözlerini kapayıp ebediyete intikal ettiği Dolmabahçe Sarayı’nın açıklarında yerimizi aldık.

Saat 9’u 5 geçe Ulu Önderimizi saygı ve özlemle andık.

Hep birlikte bir kez daha gördük, yaşadık ve hissettik ki üzerinden geçen 81. yılda ona duyduğumuz hasret her geçen gün artıyor. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bizlere emanet olan ilkelerini, değerlerini, geride bıraktığı her şeyi daha güçlü sahipleniyor, kıymetini daha da iyi anlıyoruz.

Fenerbahçe sadece 10 Kasım’larda değil her gün Atasını yaşar, ilke ve değerlerine sahip çıkar. Bu, kulübümüzün DNA’sının bir parçası, değişmez bir değeridir.

Futbol Takımımız, ligin 11.haftasında Kasımpaşa’yı yenip son 4 maçta 9 puan toplayarak milli araya ligin ikinci sırasında girdi.

Sezonun 10.haftasındaki Kayserispor maçında hem pek çok gol fırsatlarından yararlanmamamız hem de bize göre kabul edilemez hakem kararları neticesinde farklı kazanmamız gereken maçta çok değerli üç puan kaybı yaşadık.

Futbolun matematiği tüm değerlerde rakiplerimizin çok önünde olduğumuzu göstermesine rağmen oyun kalitesi anlamında istikrarı maç boyunca sürdüremememiz ve dış saha performansımız sebebiyle bugün puan açısından olmamız gereken yerde değiliz.

Beklentimiz her maçın kritik önem taşıdığı sezonun geri kalan kısmında takımımızın dış saha maçlarında da seri galibiyetler alarak şampiyonluk yolunda başarıyla yürümesidir.

Uzun lig maratonunda inişli çıkışlı dönemler futbolun doğal ortamında tabii ki olacaktır.

Teknik Direktörümüz Ersun Yanal ve ekibinin liderliğinde, futbolcularımızın sergilemiş olduğu takım ruhu, aidiyet duygusu ve birbirine olan bağlılıkları ile en önemli gücümüz olan taraftarımızın coşkulu desteği sayesinde bu sezon şampiyonluğa daha emin adımlarla yürüyoruz.

Bizler camia olarak tamamen sahaya ve şampiyonluğa odaklanmışken hiç arzu etmememize rağmen son haftalarda saha dışında yaşanan tartışmaların parçası yapıldık.

Bu noktada ligin 10.haftasında bizi hiç ilgilendirmeyen bir maçta yapılan hakem hataları ile ilgili bir spor kanalında cereyan eden tartışmalarda yakışıksız yorum ve ithamlarla kulübümüz adreslendi, hakemler baskı altına alındı. Futbolda yaratılan bu algı, bir kez daha taraftarlar arasında gerginliğe ve sosyal medyada çirkin atışmalara sebep oldu.

Her fırsatta futbol ortamındaki güven, adalet eksikliğine ve bu durumun toplumumuzda yarattığı olumsuz ve son derece ayrıştırıcı etkilerine dikkat çeken bir kulübüz.

Bu doğrultuda sorumsuzca bu yorum ve algıları üreten şahıslar hakkında bir açıklama yaparak 6222 sayılı yasa kapsamında savcılarımıza çağrıda bulunduk.

Bununla beraber Fenerbahçe olarak da bu kişiler hakkında 6222 sayılı kanuna istinaden şikâyetimizi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gerçekleştirdik.

Öte yandan, her daim Fenerbahçe’nin en büyük savunucusu olan taraftarlarımız kulübümüze karşı yapılan bu haksız söylem ve ithamlar karşısında devreye girerek refleks göstermiş, bu kişilere karşı ‘izleme izlettirme’ boykot çağrısında bulunmuşlardır.

Taraftarlarımızın demokratik haklarını kullanarak Fenerbahçe’lerini müdafaa etmek adına göstermiş oldukları bu değerli tavırları için teşekkür ederiz.

Ancak buna mukabil bu mücadelemizde haklı olmaktan çok haklı kalmanın önemli olduğunu hatırlatır; her türlü şiddet, hakaret ve yakışıksız ifadelerden uzak durmalarını önemle rica ederiz.

Bunların dışında aynı açıklamamızda Türkiye Futbol Federasyonu’na da bir çağrı yaparak hakem atamaları ve tüm kamuoyunda tartışma konusu olan hakem hataları konularında Türk futbolunun geleceğini de düşünerek kendilerini göreve davet etmiştik.

Akabinde bizzat TFF’yi ziyaret ederek de endişelerimizi aktardık.

Özellikle hakem atamaları konusu bizim açımızdan önem teşkil ediyordu. Zira bu sezon kazandığımız maçların hakemlerine bir sonraki hafta görev verilmiyor; puan kaybettiğimiz maçlarda ise bu durum yaşanmıyordu.

Bir de bu yetmiyormuş gibi 10.haftada en çok tartışılan üç hakemden ikisi dinlendirilirken Kayserispor maçımızın hakemine 11.haftada görev verildi.

Hakemlere mesaj verme riski barındıran bu atama süreçleri bakalım bundan sonra nasıl gerçekleşecek?

Kulübümüzün internet sitesinden yaptığımız bu açıklama hiçbir şekilde saygısız bir üslup, söylem, hakaret içermemesine rağmen “sportmenliğe aykırı açıklamalar” gerekçesiyle kulüp başkanı olarak PFDK’ya sevk edildim. Bunu şaşkınlıkla karşıladım.

Bu noktada federasyonumuzdan beklentimiz ifade özgürlüğünü kısıtlayacak cezalar yerine kurallar çerçevesinde dile getirdiğimiz saptamalar karşısında gerekli incelemelerin ve tatmin edici açıklamaların yapılmasıydı.

Zaten çağrımız da bu yöndeydi.

Ekim ayı içerisinde yaşadığımız en önemli gelişmelerden biri kongre üyeliğimizde 25. yılını tamamlayarak Yüksek Divan Kurulu Üyemiz olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın toplantımıza iştirak etmesiyle tarihi bir gün yaşamamız olmuştur.

Cumhurbaşkanımızın Yüksek Divan Kurulu Üyemiz olması, asırlık çınar Fenerbahçemizin çatısı altında ilk defa bizlerle bir araya gelmesi, camiamız için çok büyük bir gurur kaynağıdır.

Bu toplantıda Fenerbahçe’yi ve kendi Fenerbahçeliliğini en samimi duygularla anlatan Cumhurbaşkanımızın “Ne dışarıdan gelen ne de içimizden çıkan düşmanlar, bu kulübümüzü ülkesine ve milletine hizmet yolundan asla döndürememiştir. İnşallah önümüzdeki dönemde de Fenerbahçe aynı kararlılıkla yoluna devam edecektir.” sözlerini burada bir kez daha paylaşmak istiyorum. Zira her bir Fenerbahçeli’nin hislerini ifade eden ve de Kulübümüzün tarihsel duruşunu net bir şekilde anlatan bu tanımlamayı çok değerli buluyorum.

Bu vesileyle Cumhurbaşkanımızı, şahsım ve camiamız adına bir kez daha gönülden tebrik ediyor, davetimizi kırmayarak toplantımıza teşrif ettikleri ve yaptıkları tarihi konuşma için kendilerine şükranlarımı sunuyorum.

İlk olarak Başkanımız Aziz Yıldırım’ın başlattığı ve 17 senedir devam eden Kenan Evren Lisesi arazisinin kulübümüze devrinin tamamlanması Ekim ayı içerisinde yaşadığımız en önemli gelişmelerden biri olmuştur.
Kulübümüz bu anlaşma kapsamında tüm sorumluluklarını yerine getirmiş; 3784 öğrenciye 106 derslikte eğitim imkanı sağlayacak 3 farklı okul ile liselerarası yarışmalara ev sahipliği yapacak standartta 700 kişilik 1 adet spor salonu yapmıştır. Bahsi geçen okullarda 6 yıldır eğitim ve öğretim sürmektedir. Bunun yanında yeni yapacağımız 600 kişilik bir okul ilave ile toplamda 4384 öğrencinin öğrenim göreceği eğitim tesislerini ülkemize kazandırmış olacağız.

Kulübümüzün uzun yıllardır beklediği bu konuda süreci nihayete erdiren başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere ilgili bakanlıklara bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.

Camiamız için çok önemli olan bu alanın çevremizin ihtiyaçları ve kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda en iyi şekilde değerlendirilmek için çalışmalarımızı yürütüyoruz.

Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana vurguladığımız ‘tam şeffaflık’ ilkesi doğrultusunda, kulübümüzle ilgili tüm gelişmeleri en yalın çerçevede FBTV’de dönem dönem yaptığımız yayınlarla kamuoyuna aktarmaya çalıştık.

Bu yayınların en son halkasında ise bu sefer beIN Sports’a konuk olarak gündeme dair soruları yanıtladım.

Futbolun en önemli paydaşlarından biri yayıncı kuruluş beIN Sports’tur. Ligimizin yayıncı kuruluşu kim olursa olsun yatırımlarının başarılı olması her zaman Türk futboluna katkı sağlayacak, bir sonraki yayın ihalesini de olumlu etkileyecektir.

Bu bağlamda BeIN Sports’un daha muvaffak olması, ligimizin cazibe merkezi olarak değerinin yükselmesi için Fenerbahçe Spor Kulübü olarak her türlü yapıcı işbirliğine sıcak baktığımızı bir kez daha belirtmek istiyorum.

Bununla beraber programda da ifade ettiğim gibi futbolun kitlelere açılan penceresi olan yayıncı kuruluşun da Türk futbolunda adil rekabet ve güven ortamının sağlanmasında ciddi sorumluluklarının bulunduğunu hatırlatmak isterim.

Şahsıma bu imkânı sağlayarak, başarılı bir yayının gerçekleşmesine vesile olan beIN Sports’a ve emeği geçen herkese teşekkür ederim.



*devamı bir alttaki entryde.
fenerbahçe spor kulübü'nün resmi yayın organlarından fenerbahçe dergisi'nin 201 numaralı kasım 2019 sayısındaki başyazısının devamı şu şekilde olan başkan.

*****

Önemli bir hususu daha dikkatlerinize bir kez daha getirmek istiyorum. Bizim gibi olimpik şubelere önem veren, sporcular yetiştiren, yetiştirdiği sporcular ile uluslararası yarışmalarda ülkemiz adına önemli başarılara imza atan yani spor kulübü olma misyonunu layıkıyla yerine getirmek için çaba sarf eden her kurumu olumsuz etkileyecek yeni bir kanun teklifi çalışması gündemdedir.

Geçen sene yürürlüğe konulan ve profesyonel futbolcuların gelir vergisi stopaj iadelerinin olimpik şubelerde kullanılmak üzere kulüplere iade edilmesi kanunu, özellikle bizim gibi kulüpler için devrimsel nitelikte bir uygulama idi.

Bugün hazırlanan yeni tasarı ise geçen sene uygulamaya konan kanunun ruhu ile taban tabana zıttır.

Dolayısıyla bazı kulüp başkanları ile yaptığımız değerlendirmeler sonucunda da mutabık kaldığımız gibi bu kanunun uygulamaya konulması amatör sporların geleceğini tehlikeye atacağını vurgulamak istiyorum.

Biz spor kulübü olma misyonumuzu devam ettirmek istiyoruz. Finansal anlamda yönetmeye çalıştığımız kötü tabloların yanında bu yeni tasarının kanunlaşması bizlerin ve dolayısıyla ülke sporunun hedeflerini çok olumsuz etkileyecektir.

Umarım elbirliğiyle bu soruna bir çözüm bulabiliriz.

Bildiğiniz gibi kulübümüze kurulan 3 Temmuz kumpası davasının yargılaması devam ediyor. 2-27 Eylül tarihleri arasında devam eden yargılamalar sonucunda sadece 3 sanığın savunması tamamlanmadı. Mahkeme bu sanıkların ifadelerini aldıktan sonra şikayetçilerin, mağdurların ve tanıkların ifadelerine geçecek.14. duruşma haftası 6-17 Ocak arasında gerçekleşecek.

Belirtilen tarihlerde yapılacak olan yargılamalarda kulübümüz adına söz alarak bu davayla ilgili görüşlerimi paylaşmayı planlıyorum.

Biliyor ve inanıyoruz ki; bu süreç sona erdiğinde vicdanlarda zaten aklanmış olan Fenerbahçemizin masumiyeti hukuken de resmiyete kavuşacaktır.

Fenerbahçemizin bulunduğu bölgelerdeki temsilcileri olan derneklerimizin camiamıza katkıları bizler için önemlidir. Geçtiğimiz sene büyük bir katılımla düzenlediğimiz yurt içi dernekler buluşmamızı bu yıl 15 Kasım’da gerçekleştireceğiz. İlk toplantımızda fikir alışverişinde bulunduğumuz dernek temsilcilerimizden aldığımız öneriler birçok projemizde bizlere kılavuzluk etti. Bu yıl gerçekleştireceğimiz toplantımıza tüm derneklerimizin temsilcilerinin katılımını özellikle rica ediyorum. Yeni projelerimiz ile ilgili yapacağımız istişarelerle gelecek dönemlerimizi şekillendireceğiz.

Sözlerime son verirken hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, sarı lacivert başarılarımızla dolu günler diliyorum.

Ali Y. Koç
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı