Herhangi bir puan kaybında hazırda bekleyen cellatlar başımıza bela olacaktır. 3'lü savunmayla 3 puanımızı alıp devam etmeliyiz. Bir de artık net bir skor almalıyız diye düşünüyorum.
totem için demiyorum, cidden bizim adımıza rahat geçmesi muhtemel. giresun cidden çok kötü takım. birazcık ön alan baskısıyla rahat alırız bu maçı.

bizim asıl sıkıntımız ligdeki başakşehirvari takımlara karşı çözüm üretememek. onu çözmek lazım.
ligde oynadığı 5 maçın hiçbirinde kolay kolay geçilmemiş; gol atamasa bile, en fazla 2 fark yemiş; ilk 11'de en az 9 yeni transfer bulunmasından dolayı henüz savunma yerleşimi ve hücum geçişlerinde uyum sorununu çözememiş, lig standartlarına göre gayet geniş ve alternatifli bir kadroya sahip giresunspor ile kendi sahamızda oynayacağımız maç.

evet, kadroları gayet geniş ve alternatifli; kalite, başka bir mevzu. zira, bu oyunda yetersiz oyuncu kalitesinden gayet yeterli seviyede bir takım kalitesi çıkartan hocalar da malumunuz...

perşembe işimiz kolay değil. aslında, hiçbir maç işimiz kolay değil. çünkü, daha saha içi organizasyonlarımız emekleme safhasında olduğundan, bireysel performanslara göre şekillenen sonuçlarla ayaktayız.

hocamız, sabit fikirli. doğruya sadece tek bir yoldan ulaşılabileceğine inanıyor.

misal, tisserand gibi oyun kuran bir stoper varken üçlü oynamak ne kadar mantıklıysa, tisserand'ın yokluğunda dörtlüye dönmeyip geride çakılı duran min jae ve serdar aziz ile üçlü oynamak o kadar saçma ve oyun kurgusunu temelden arızaya uğratan bir tercih.

ön tarafta rotasyon kisvesi altında yaşadığımız kafa karışıklığıysa akıllara zarar..

misal, berisha buralara gelene kadar hücumda bitirenden çok yaratan meziyetleriyle öne çıkan bir oyuncuydu. topsuz oyunda pozisyon alması, yer değiştirmesi, rakip savunmaların aklını karıştırması, yani oyun zekasıyla öne çıkan bir oyuncuydu. lakin, biz ondan havadan ve yerden gelen her topu ceza sahasında karşılayıp gol yapmasını bekliyoruz. bunu yapabilecek becerideki isim, rossi. ceza sahası içinde topla buluşturulduğunda seri bir şekilde şut pozisyonunu hazırlayıp iki ayağıyla da bitirebilecek bir oyuncu rossi. top tekniğine bakarak onu kanattan ya da merkezden top getiren ve önündeki oyunculara pozisyon hazırlayan bir ofansif orta saha gibi kullanmak, zaten sınırlı olan fizik kapasitesini yıpratmaktan başka bir şey değil.

çok ufak tefek, stoperlerin arasında kaybolur diyorsanız; o zaman hücumun merkezi için elinizde iki isim kalıyor valencia ve serdar dursun. onları half space-iç koridorlardan besleyelim derseniz berisha, pelkas, irfancan, mhy, mami, arda, fatih ve ferdi birer opsiyon olabilir. ama ileri uçta osayi ile oynuyorsanız, iç koridorları değil, kanat çizgilerini kullanarak son çizgiye inmek için zorlamanız gerekir. ha kez kapacak da bunu yapabilir.

tüm bu senaryoların dışında mesut ile başlıyorsanız, ne iç koridor ne de kanat çizgisinden çeker antenler. mutlaka orta saha ile hücum arasında geniş, sınırsız ve tanımsız bir alanı mesut'a açmanız gerekir. o da kafasını ve enerjisini maça verebilirse, size unutulmaz performanslar izletebilir. maalesef, tarih boyu bu kalibredeki mahlukatlar öngörülemezlikleriyle efsaneleşmiştir. istikrarlı ve güvenilir bir takım oyuncusu olmaları veya taktik düzene sadakatleriyle değil..

başa döneyim, perşembe işimiz kolay değil.

çünkü, tüm kadro bazlı eksik, gedik ve şekilsizlikler bir yana, her maçı kazanıp şampiyon olmak istediğimiz için işimiz kolay değil..

şu aşkı bir zamana yaysak.. her gün, her an emek emek işleyip olmazları hemen şimdi değil de, zaman içerisinde çözmeye çalışsak.. birbirimize sabretmeyi, anlayış göstermeyi, birbirimizi olduramadıklarımızla, beceremediklerimizle, yani kusurlarımızla sevebilmeyi öğrenmeye çalışsak.. daha güzel olmaz mıydı? ben bu sene değil, 8-9 sene arka arkaya şampiyon olmak istiyorum hocam. bunun için bu sezonu da, önümüzdeki sezonu da feda etmeye hazırım.