Uzun yıllar euroleague final four aşamasını domine etmiş ve edecek olan, bunun doğrudan sonucu olarak #fenerforglory ve #neverenough gibi sloganları sahiplenen, oynadığı takım oyunu ve pas yüzdesi ile ters düz etmediği rakip kalmamış, taraftarı ile rakip takımlara korku salan, avrupa basketbolunun söz sahibi kurumlarından birisi, yaşayan bir efsane: Dünyanın en güzel takımı!

Lakin, 2019-2020 sezonundaki fenerbahce basketbol takımına küçük bir parantez açmak gerekiyor. Zira takım bu sezonda küçük çaplı travmaya maruz kalan bir kazazede gibiydi adeta. Bu travma sonucu mevcut kimliğini unutur olmuş, bazı maçlar resmi kimliği ile mücadele ederken, bazı maçlar ise kimliğinden uzaklaşıp çok değil bir önceki sezonu mumla aratır olmuştur. İşin özü sezon içerisinde çok fazla git-gel ile karşılaşmışızdır. 2019-2020 sezonundaki bu durum taraftara da sirayet etmiştir. Taraftar o baskılı, korkunç ve yeri geldiğinde hakem ile karşı takımı stres altına sokan tepkilerinden çok çok uzakta kalmıştır. Yani anlamsız bir şekilde bu sezon hiç yaşanmamış olsa demişizdir hepimiz. Sonuç olarak corona illeti ortaya çıkmış ve sezonun ne olacağı meçhul hale gelmiştir. Takımın ve taraftarın biraz silkelenmesi ve kim olduğunu hatırlaması gerekiyor.

Son olarak mevcut antrenör ve yönetim ekibi, oyuncu kadrosu, taraftar grubu, salonu, şehri, renkleri ve atmosferi ile avrupanın en iyisidir.

(bkz: benim de kendime göre hayallerim var)
(bkz: bilgiliyiz tecrübeliyiz)
(bkz: beyler ben bu saatten sonra ders almam ders veririm)

10 gün uğramadım yazarlar birbirlerine girmiş. :d

Şaka bir yana geçmişten bugüne birçok siteye girdim çıktım, şu anda da ekşi'de yazarım ama buraya duyduğum samimiyet ve aidiyet hissi hiçbirinde olmadı. Söz konusu platformda çok insan olunca, kalabalığın içinde hiçleşiyorsunuz.gs sözlük'te yazanlara bakıyorum mesela, onların buradaki hissiyatı yaşadıklarını sanmıyorum keza ekşi'de de bizatihi yaşadım bunu. Kıymetini bilelim buranın, umarım kolay kolay da burası tarihe karışmaz.

Ha bugün ben giderim yarın dronee gider ama en azından yazdıklarımız not olarak kalır, gelecektekiler bakar yazdıklarımıza nickaltımıza falan. Bazen eski yazarlara bakıyorum.yazdıklarına, profil resimlerine nickaltlarına falan. Kafamda bir yerlere oturtuyorum, hayallerimde bir insan profili oluşuyor gerçekle uyuşmuş uyuşmamış farketmez onlara yakınlık duyuyor ve her nerdeyseler mutlu olmalarını temenni ediyorum.

bizim için transferi gerçekleşmemiş ve ucuz atlatılmış bir versiyonu da olan durum. sakat oyuncuyu transfer eden Philadelphia olmuştu.

(bkz: Marco Fabian)

Basketbol takımında en çok eksikliğini hissettiğimiz oyuncu tipi ama yetenek olarak değil, oyun karakteri olarak. Adamın kolunun içinde fenerbahçe amblemi dövmesi var.

Takımın abisi konumda tüm takımı koruyan,sahiplenen kavga gerekirse de kavganın alasını eden t*şşaklı bir oyuncudur. Dün kavga pozisyonunda gördüm kimse oralı bile olmadı bu beni iyi oynayamamaktan daha çok irrite etti, gidin bu adam gibi birini bulun lütfen ben maç içinde korkup sinen takım istemiyorum.