mert elam'ın vitor frade'yi anlattığı makalesinde nasıl bir futbol tedrisatından çıktığı, gerek idman teknikleri gerekse teknik-taktik bakış açısı ve oyun felsefesi olarak nasıl bir teknik direktör olduğu gayet detaylı anlaşılabilecek portekizli. zira, bu adam sinyor terraneo tarafından takımın başına geçirildiğinde papaz fener medyatörleri kendisini sezon başından itibaren mevcut kadro için yetersiz olduğu, idman yaptırmayı bilmediği, teknik-taktik anlamda vasıfsız olduğu gerekçesiyle yerden yere vurmuş, aziz yıldırım zihniyetiyle sağlık raporları gizlenen ve maç başı max 30 dakikalık kondisyonu olan rvp'yi oynatmaması nedeniyle sezon boyu eleştiri konusu olmuştu.

https://ajansspor.com/haber/portekiz-futbolu-ona-cok-sey-borclu-iste-mourinho-pereira-gibi-isimlerin-fikir-babasi-151909

aslında idman teknikleri olarak alışık olunmayan bir sezon başına rağmen, arka arkaya flaş transferlerle nitelikli ve bol alternatifli bir kadro kurulmuştu. lakin, terraneo'nun şener'in imza törenindeki basın toplantısında emre'nin yeni sezon planlarında yer almadığını duyurmasıyla işin seyri değişti.

kafasında standart bir 4.2.3.1 planı olanlar için nani ve rvp gibi transferlere rağmen takımdaki en etkin 8 numara emre'nin gönderilmesi ve bu bölgede tek alternatifin sık sık sakatlanan meireles olması kritik bir mühendislik hatasıydı.

nitekim vitor, bu kusurun üstünü örtmek için eldeki kadroya en uygun 4.2.2.2 düzeniyle takımı hazırlamaya başladı. kalede volkan, geri dörtlü gökhan (şener), b.alves (a.ba), kjaer (kadlec), caner (hak), önlerinde topal - josef, forvet arkası diego ve nani, ileride fernandao ve sow. üst üste üç gün arayla hazırlık maçlarında takımın giderek bu sisteme daha fazla uyum sağladığı ve son 3 maçta güçlü rakiplere karşı oyun üstünlüğünü de eline aldığı görülmekteydi. o sezon başı, temmuz 2015'te, tam 8 hazırlık maçı oynadık. son 3 maçta 3'er gol atıp yendiğimiz takımlar bernard mensah'ın parladığı vitoria guimares, yunan şampiyonu olympiakos ve lemina, nkodou, thauvin, batshuayi ve ocampos'lu kadrosuyla marsilya'ydı.

terraneo direktörlüğündeki takımın ikinci kritik hatası da tüm ümit verici sezon başlangıcına rağmen transferin son günlerinde 16 m euro gibi bir rakama sow'un satılması oldu. rvp'nin gizlenen sakatlığının farkında olan vitor'un bütün planlarını bozan bu hamle karşısında çok hızlı aksiyon alınarak arka arkaya volkan şen, ozan tufan ve markoviç hamleleri yapıldı. takımın sistemi bir gecede tek forvetli düzene evrildi.

yaşanan sezon, olimpiyat stadındaki skandal bjk maçı, demirören federasyonu ve 2 puan farkla kaybedilen şampiyonluktan sonra bir sezona daha başlama fırsatı buldu vitor. bir sezon önce kasanın ölümüne boşaltılmasının ardından, yeni sezon öncesi ince eleyip sık dokuyan aziz yıldırım yönetimi sadece bonservisi elinde olan oyunculara yönelirken caner ve gökhan gönül gibi iki beki en büyük rakibi bjk'ye kaptırıp sağ kanada reklam yıldızı van der wiel, sol kanada da ismail köybaşı fener koy başı'nı transfer edecek aşağılık bir vizyonla ellerinde kalan bütün parayı skrtel'e döküyor, bunun dışında aatif ve neustadtder gibi bonservisi elinde olan iki oyuncu daha alınıyordu.

tüm bu gelişmelere karşı vitor'un tepkisi 3.5.2 olmuştu. hazırlık maçlarında yer yer hak gibi bek oyuncularını da stoper olarak denemiş, ancak şl ön elemesi'ne üç net stoper kjaer, skrtel ve neustadtder ile çıkmıştı. solda hak & köybaşı, sağda vdwiel & şener rotasyonu, savunmanın önünde josef & topal rotasyonu, orta sahadaysa iki genç wonderkid ozan & salih birlikte görev alıyordu. ileri ikili emenike - fernandao, onların alternatifleri de hayatta olursa rvp ve aatif'di. kadıköy'de muazzam bir oyun, muhteşem bir salih uçan performansıyla monaco'yu 2-1 geçerken salih'in yere düştüğü bir pozisyonda yaptığı asistle altıpasa giren ozan'ın kaçırdığı gol belki de gelecek için kilit bir kırılma anıydı...

deplasmandaki monaco maçını hala kafamda tekrar tekrar oynarım ve vitor'un o maça neden çift forvet yerine orta sahaya topal'ı da monte ederek daha dirençli bir kadro ve geride bekleyip ileride emenike'nin süratinden faydalanabileceğimiz kontraları kovaladığımız bir anlayışla başlamadığını hala anlayamam.. nitekim, o maç sonunda basın da aziz yıldırım da vitor'un biletini çoktan kesmişti.

uzun uzun paragrafların son cümlesine vitor'un kadıköy'deki ilk basın toplantısına gelirken arabasıyla stadın çevresinde üç kere dönüp girişi bulamadığını hatırlatarak başlamak istiyorum. maalesef, çok parlak bir zekası yok. bununla birlikte, erol bulut'tan çok daha kalifiye bir teknik direktör olduğunu da tartışmaya gerek yok.

şimdiden kendisine kolaylar gelsin. rakipler geçen senenin üstüne koyarak geldi, bizimse saçma sapan bir kadro mühendisliğimiz ve aşırı fanatik, serseri romantik, haylaz çocuk tavırlarıyla kulübü yöneten bir başkanımız var. conte bile gelse şampiyonluk şansı tartışmalıydı.. varsın bir sezon da vitor ile geçsin.. zaten ben seni kalbimde en derinlere saklamışım, tertemiz duygularla paklamışım, kanaryam, ismini sayıklamaktan bir gece bile bıkmamışım... kupalar, tabelalar sadece birer istatiksel detay.....
yarın sezonun ilk maçına çıkıyoruz. ana karantinada olduğu için kadroda yer almayacak muhtemelen. lazareva as oynayacak gibi duruyor, utandırır inşallah.

bakıldığı zaman ligin en iyi liberosuna ve ortasına sahibiz. ligde naz'dan iyi birkaç pasör var sadece. meliha tecrübeli. arina çok potansiyelli. yani beklenti düşük bu yıl da ama aslında kadromuz iyi bir koç yönetimiyle oldukça iyi oynayabilir.

göze hoş gelen bir voleybol görmek istiyorum. kadromuz görece zayıf diye kötü oynamak zorunda değiliz. ecz'nın kadrosu mesela hem kötü hem ruhsuz hem taktiksiz garip bir takım olmuşlar. bizim sonumuz da onlara benzemesin. her gün üzerine koymalıyız.