Fotoğraf servis edildiyse bu iş ciddiye binmiş demektir.

Hayırlı olur umarım. Yaşından dolayı Motivasyonu düşmediyse büyük fark yaratır bu ligde. Ancak biliyoruz ki bu ligde yabancılara yapılan provakatif söylemlerin gazına gelen kitle az değil. Rıdvan gazlaması sonucunda vitor'un yendiği çok değil 4 ay önceki mevzu.

O yüzden jj gelirse herkes sabırlı olmak zorunda. Görüyoruz ki bu boktan ligde 20 puan fark bile elbet kapanacak noktaya geliyor.

Son olarak Ali Koç, 4 aydır hoca bulamadın, açıklayamadın. Ligin bitimine 4 maç kala neden açıklarsın?

Jesus ile cikacagimiz ilk derbi maci.

Bizim taraftar cok havaya girdi ama kolay bir mac degil bu. Beraberligin kotu sonuc olmadigini unutmayalim, her maci 5 0 kazanamayiz.

Adamlarin kaleci krizi var, kaleyi goren sut cekmeli mac boyunca. King abima guvenim tam.

Transfer ve popülarite manyağı Fenerbahçe taraftarının gitmesini istediği verimli orta saha oyuncusu. Miha Zajc 29 yaşında, yani modern futbolda en az 4 sene daha maksimum verim sağlayabilecek bir yaşta. Top tekniği üst düzey, oyun farkındalığı ve saha görüşü ortalamanın üstünde, iyi şut atar, ceza sahasına koşu atar, skor üretir, büyük maçlarda sahne alır, sorumluluktan kaçmaz. Bu adamın direkt olarak "kötü" denebilecek bir tane bile özelliği yok arkadaşlar. İmzalamayıp muadili bir adam almaya kalksanız en az 7-8 milyondan kapıyı açmanız gerekir ki oyuncudan herhangi bir bonservis geliri elde edemediğiniz düşünülürse bu rakam dolaylı yoldan 13-14 milyonlara tekabül eder. Kaldı ki ismail hocanın son döneminde arşa çıkan performansı da ortadayken eleştirebileceğimiz tek husus neden bu kadar geç kalındığı olabilir.

Fenerbahçe'nin başına geçen kişinin nasıl bir yöntem izleyeceği belli olmuş:

..."Özellikle göreve başladığı ilk günlerde yaptığı takım toplantıları ise unutulmazdı. Emre eline bir tebeşir alıp taktik tahtasına 11 daire çizerdi. Tahtadaki her daire sahaya çıkacak bir oyuncuyu temsil ederdi. Ancak konuşmanın ortasında taktik tahtası çizdiği oklardan ve karalamalardan öyle bir hale gelirdi ki, hangi dairenin kimi işaret ettiğini anlamak imkansızlaşırdı. Taktik tahtası, oyuncuları ve mevkileri birbirinden ayırmanın mümkün olmadığı karmakarışık bir hal alırdı. Kısacası tam bir kaos... Sadece kalecinin kendi pozisyonundan emin olabildiği bir kaos...

Toplantı sırasında bir daireyi işaret edip, 'szalai, tam burada olman gerekiyor' diye konuşmaya başlardı. Bir gün dayanamayıp, 'Ama patron, o gösterdiğin dairenin biraz önce benim olduğunu söyledin, szalai değil ki' demeye zorunlu hissetmiştim.

İşin daha da kötüsü, konuşma ilerledikçe defans bölgesindeki dairelerle, forvettekileri karıştırmaya başlardı. Artık öyle bir hal almıştı ki, kendi aramızda acaba bunu ali koç'un gizli rüyası olan 0-11-0 taktiğini gerçekleştirmek için bilerek mi yapıyor diye şakalaşmaya başlamıştık.

Ancak şaka bir yana, emre'nin taktik bilgisinin yetersizliğini ve tüm oyun planının takımı bağıra çağıra motive ederek, sahada iyi bir sonuç almamızı ümit etmek olduğunu anlamamız çok uzun sürmedi... Belki böyle bir plan başka yerlerde işliyor olabilirdi ama fenerbahçe'de işlemezdi. İşlemedi zaten, fener'de uzun süreli görev alabilmek için bundan daha fazlasına ihtiyaç vardı."

10 yıla Pelkas'ın anıları diye okursunuz.

(bkz: andrea pirlo)
(bkz: fatih terim)

dünyada kandırılması en kolay taraftar grubu.

rakip takımdaki kişiler resmen taşak geçiyor, birileri de bu taşağı ciddiye alıyor. mesela twitter'da bir yorum gördüm, "2011 yılında şike yaptığınız için hep bu haldesiniz" diyor, bizimkiler de ciddi ciddi cevap veriyor. "haklısın valla" filan diyor. dün antu'da bir yorum gördüm, birinin hakkını mı yedik acaba diye. delireceğim ya, halen suçu ilahi güçlerde arıyoruz. ben bazen dalga geçmek maksatlı "fb-allah gerginliği" filan diyorum da bazıları da ciddiye alıyor.

birader, iyi misiniz siz ya. başarısızlığı büyüye bağlamak nedir? eğer böyle bir şey olsaydı 2014 yılında zaten şampiyon olamazdık. küme düşerdik ve bir daha üst lige çıkamazdık. uefa'da yarı final oynayamazdık. lan her şeyi geçtim, eğer hak yiyen başarısız oluyorsa galatasaray bu kadar başarılı olabilir miydi? siz galatasaray'ın tarihinde şikenin olmadığına inanıyor musunuz? ciddi misiniz ya?

ya hadi onu da geçtim, eğer hak yiyen başarısız oluyorsa, dünyada neden hak yemesine rağmen mutlu olan insanlar var? onların da başarısız olması gerekmez miydi?

haa bunları yazdım ama ben burada fenerbahçe'nin 2011 şampiyonluğuna şaibeli filan demiyorum. zaten dilimde tüy bitti fenerbahçe'nin şike yapmadığını anlatarak.

her neyse. biz başarısızlığı ilahi güçlerde filan aradıkça daha da batarız. bu camia, doğru planlamalar yapamıyor, doğru adımlar atamıyor. misal ne kadar beğenmesem de erol bulut'un istifası isteniyor ya mesela. eğer erol bulut yerine iyi oyun vadeden bir hoca olsaydı da istifası istenecekti. adım gibi eminim buna. bizim kendimizi düzeltmemiz lazım önce. sonra ilahi güçlere suçu atarız.