32 yıllık teknik direktörlük kariyerinde ana dilinin dışında tek bir coğrafyada, suudi arabistan'da, takım çalıştırmış ve o sezonu ikinci tamamlayarak soluğu brezilya'da alıp flamengo'yu şampiyon yapmış teknik direktör.

zaten bu iki sezonu çıkartırsak geriye kalan bütün kariyeri portekiz'de geçmiştir.

flamengo'dan ayrıldıktan sonra benfica'ya dönse de, beklentilerin çok uzağında kalan bir performansın üstüne resmen "takımın namusu" konumundaki pizzi ile takışıp kadro dışı bırakması, böyle bir efsanenin bile sezon ortasında işsiz kalabileceğini göstermiş oldu.. o hengamenin üzerine buradaki kaotik atmosfere sezon ortasında dalması, ne 67 yaşını doldurmuş bir portekizli'ye fayda getirir ne de bizler gibi ruhu yorgun, umudu kırık, enerjisi bitik, hevesi içine kaçmışlara..

tv'de ve sosyal medyada çıkıp çıkıp jorge jesus güzellemesi yapanlardan ricam, bu adamın hangi şartlar altında hangi kadrolarla o ballandıra ballandıra anlattıkları hücum futbolunu oynattığını ve başarıya ulaştığını bir kez daha gözden geçirmeleridir.

hatta başarıları bir yana, başarısız olduğu son 1,5 sezonda çalıştırdığı kadrodan tek bir isim bile birçok şeyi anlatmaya yeter; darwin nunes. kendisi diego rossi'nin penarol'den kankası. rossi, 2.5 m euro bonservisle MLS'in yolunu tutarken darwin 13 milyon euro bedelle La Liga'da Almeria'ya transfer oluyordu. akabinde 24 milyon euroya benfica'ya gelip 150 milyon euro serbest kalma maddeli kontrata imza attı. rossi de malumunuz; incitmezseniz, sıkıştırmazsanız, kaleyi gördüğü anda basıp strese sokmazsanız gerçekten büyük yetenek. keşke ligdeki takımların % 90'ı biraz daha insaflı savunma yapsa...
adaletin tesisi için alınması gereken hard aksiyondur. erden timur eylem planına mutlaka bu hususu eklemelidir yoksa türk futbolu elden gidiyor üzerine uefa ve fifa'ya 1.000.000 fax çekilmelidir bu da yetmez florya arazisini devlete satıp sonra düşük bedelle tekrar alınmalıdır.