Samet aybaba'nın "bu maçı alın da gerisi allah kerim" diyerek takımını motive edeceği, ads'nin sıcağa aldırmadan yallah tazyik bir enerjiyle sahayı bize dar edip başta mesut olmak üzere ayağı top tutan her oyuncumuza tekme tokat dalacağı, hazırlık maçlarında pis pis sırıtan savunma zaafiyetlerimizin başımıza ilk dakikalarda iş açabileceği sezon başlangıcı. Maç boyu moralimizi ve özgüvenimizi yüksek tutup kafaca oyunda kalırsak, rakip karşısında taktik, diziliş ve stratejiden bağımsız olarak her türlü skoru çevirebiliriz. Zaten bu sezon, koç başkanın işaret ettiğinin aksine, olmazsa olmaz bir şampiyonluk sezonu değil; oyuncuya dayalı düzenin yerini tekrar teknik direktör takımı olmaya bıraktığı, hem saha içi hem de saha dışı disiplin ve takımdaşlığın yine yeni yeniden inşa edildiği bir başlangıç sezonu. Herkese düşen, skorlara takılmadan bir sistemin kendi kendi oluşturup başarıya yükselmesine olanak tanıyacak sabrı göstermek; bu yolda gerekli parçaların takıma monte edilmesini veya takım içinden evrilip gelişmesini sakince izlemek... başka türlüsü olmuyor artık bu işin; başta maddi kısıtlar engel oluyor. Takımın yarısının önünde secde ettiği 'emre abi' bile sivas maçına asılacak kadar motive edemiyor müritlerini.. kazanma karakterini, büyüklük ruhunu, şampiyonluk inancını kaybetmiş bir takım hiçbir transferle ayağa kalkamaz. Önce kafalarda ve kalplerde kat etmemiz gereken mesafeler var. dilerim bu maç bu yolda atacağımız umut verici bir adım olur..
jorge jesus açıklandıktan sonra yabancı hoca eleştirisi yapan güruh. senelerdir yerliler şampiyon oluyormuş, yabancıya ne gerek varmış, yabancı getirmek aptallıktır, okan buruk gelsin vb.
son günlerde marco rose, roberto de zerbi, mancini, cannavaro haberleri artmaya başladıktan sonra inşallah gelirler diye ağızlarının suyu akıyor.
hani yabancı hoca aptallıktı?
jorge jesus'u it gibi kıskanıyorlar.