bonservisinin alınmasını memnuniyetle karşılayacağım kaleci. bence yanına kariyerli bir kaleci alınarak gelişimine katkı yapılmalı, altay'ı severim ama son iki sezonda çok sallandı gelişiminin durmasını geçtim maç maç geriye gitti eleman.
Belçikalı gazeteci Thijs Vloebergh: "Belçika’da Michy Batshuayi çok seviliyor. Futbolculuğunun ötesinde karakterine de fazlasıyla saygı duyuyoruz. Kariyeri hakkında da bazı detaylara değinmek istiyorum. Kendisi birkaç senedir farklı takımlara kiralandı."

"Borussia Dortmund, Beşiktaş, Crystal Palace, Valencia gibi farklı ülkelerin ekiplerinde ter döktü. Bir oyuncu için üst üste kiralık olarak forma giymek yıpratıcı olabiliyor. Fakat Belçika Milli Takımı için yaptıkları ortada."

"Lukaku’nun alternatifi olarak görülse de oyunda olduğu her saniye ülkesi için mücadele eden bir oyuncu. Sadece milli takım için değil, giydiği formanın hakkını her zaman veren bir oyuncu. Zaman zaman kendisine eleştirilerin olduğunu görüyorum"

"Biraz önce dediğim gibi sürekli farklı ülkelerde kiralık olarak oynamak kolay değil. Yaz kampı geçirmiş bir takıma transfer döneminin son günlerinde katılıp adapte olmak bir futbolcu için gerçekten takdir edilmesi gereken bir durum."

"Batshuayi tamamıyla bir takım oyuncusu. Jorge Jesus’un Fenerbahçe’de oynattığı oyunu takip ediyorum. Bir oyuncu ön plana çıkmıyor, takım halinde hücum edip, takım halinde savunma yapıyorlar. Bu yüzden Michy onlar için doğru bir seçenek."

"Her zaman takımı için mücadele eden, elinden gelenin en iyisini yapmak isteyen bir oyuncu. Psikolojik olarak rahat hissettiğinde birçok gol atacaktır."

"Önemli olan Michy gol kaçırdığında taraftarın ona sahip çıkması. Aksi takdirde kendini güvende hissetmeyen her santrfor gibi gol noktalarında sıkıntı yaşayabiliyor. Sadece sabırlı olmak gerekiyor"

"Kendisinde doğuştan var olan bir yetenekten de bahsetmek istiyorum. Pozisyon alma özelliği birçok santrfordan daha iyi. Topun nereye düşebileceğini çok iyi tahmin ediyor ve bir anda kendisine pozisyon yaratıyor. Bence bu özellik sonradan öğretilemez."

"Michy’nin sezgisi çok kuvvetli. Eğer her maç minimum 70 ila 80 dakika arası oynarsa, kendisinden 3 maçta 1 gol beklemek hiç sürpriz olmaz. Bu da sezonun kalan bölümü için 14 ya da 15 gol demek oluyor."
Jorge Jesus’un oynattığı takım oyunu sayesinde gol yükü hali hazırda bir oyuncuda olmadığı için takımın forvetlerinden birinin bu gol sayısına ulaşması, Fenerbahçe’nin geleceği için oldukça kıymetli."
Kiralık değil fakat fatih yiğit şanlıtürk. Geri satın alma maddesi olduğundan dolayı bu başlığa dahil ediyorum. Oyuncularımızı ne kadar da doğru yerlere yolluyoruz. Bize bizim düzenimizde oynayan pilot takım şart.
hem fenerbahçe'nin, hem türk futbolunun, hem de türkiye'nin kaderinin değiştiği tarih.

2000'li yıllar bize fenerbahçe'nin 03-04 sezonunda başlattığı futbol yapılanmasının ne kadar sağlam olduğunu, aziz yıldırım'ın klasikleşmiş hatalarına rağmen 2011'e kadar nasıl geldiğini göstermişti.

1998-2009 arası fenerbahçe'de elbette faydalı olan birçok yönetici geldi geçti, ama türk futbolunda "kulüp yönetimi kalitesi"ne bir dalga grafiği çizsek, aziz yıldırım'ın 2009-12 arasında görev yapmak üzere kurduğu yönetim kadrosunu bu grafiğin tepe noktasına koyabiliriz. bu kadro kağıt üstünde en doğru kategorilerden oluşuyordu; hem o yıllardaki türk futbolunun yerel dinamiklerine uygun kişilere (mahmut uslu, şekip mosturoğlu, ilhan ekşioğlu), hem kulübün dünyadaki gelişmelere ayak uydurmasını sağlayan kişilere (nihat özbağı, abdullah kiğılı, ali koç, ömer temelli), hem o dönemin rüzgarındaki türkiye'ye uygun bağlantı kurabileceği düşünülen kişilere (nihat özdemir'in yanına bir de cihan kamer ve yedek üye hüseyin topbaş alınmıştı), hem de iş bitirici görev adamlarına (murat özaydınlı, vedat olcay, ali yıldırım) sahip "karma" bir kadroydu. yönetimde olmasa da mehmet ali aydınlar, murat ülker gibi isimler zaten birkaç yıldır kulübe sponsorluk aracılığıyla katkıda bulunuyordu.

mayıs 2011'de fransız ekonomi dergisi l'expansion'da yayımlanan, borsaya açılan kulüplerin o dönem genellikle istediğini alamadığından, başka şekilde kaynak üretme yoluna da gitmedikleri için zor duruma girdiklerinden, ancak fenerbahçe gibi, borsaya açılmanın haricinde aynı zamanda fenerium gibi bir yapı sayesinde kendi kaynağını yaratan kulüplerin gelecekte avrupada söz sahibi olma ihtimalinden bahseden makale de de yazdığı gibi, fenerbahçe'nin "yürüyen faaliyetler"le yarattığı potansiyel çok büyüktü (aynı makalede, galatasaray'ın da benzer şekilde büyük bir kaynağa sahip olduğu, ancak bunun gayrımenkul kaynaklı olduğu yazıyor).

zaten şl'de çeyrek final oynanan sezonun ardından forbes'a kapak olacak kadar ivme kazanılan bir sürecin devamında, 2011'e gelindiğinde fenerbahçe artık her spor dalında iddialıydı. sonuç; 5 branşta (kadın basketbol, erkek voleybol, kadın voleybol, erkek basketbol ve futbol) şampiyonluk oldu.

tabii 3 temmuz'un ana sebebi futbolda yakalanan ivme olduğu için, futbola odaklanalım:

futbol takımı kadrosu, o zamana kadar yapılmış en başarılı kadro mühendisliğinin ürünüydü. çoğu mevkiide en az 2 hatta 3 tane ilk 11 seviyesinde, en az bir tane harç olacak yedek, ve başka mevkiilerde de oynayabilen bol sayıda seçenek. şampiyonluk şaşırtıcı olmadı o yüzden, en basitinden oyuncu değişikliği şöyle oluyordu mesela: link

(((devamı aşağıdaki entry'de)))
Dün de böyleydi yarın da böyle olacak alınabilecek en iyi yerli stoperdir. En iyisi bu mu diyebilirsiniz ancak maalesef bu. 3 yerli şartı varken ben transfer edilmesi gerektiğini düşünüyordum, hala da fikrimin arkasındayım.

Biz 2 tane aldık birisi bonservisli luan ötekisi de taraftar baskısı ile son anda kiralık olan gustavo. Gustavo kesinlikle çok kötü de luan için az daha beklemek gerek.

Bugün gs’ye maç kaybettiren hata yapmış olabilir ancak genel hatları ile sezonda faydalı olacaktır. Gustavo ve luan’dan farkı bizdekiler her maçta benzer hataları yapabilecek gibi. Buna tisserand ve Serdar Aziz de eklenince vehameti hayal etmek bile gelmiyor içimden.

Bardakçı’ya dönersek kendi içinde bir mantığı olan transfere özne. En azından bonservis verip alınan sadık değil.

Ya burası yeri değil de sezon biterken gideceği belli olan kim yerine, bir araştırma yapılmamış olmasına katlanamıyorum.