jorge jesus geldiğinden beri bizimle adı anılan santraforlar arasında gelebilitesi olanları ayırırsak carlos vinicius ile birlikte bitiricilik noktasında fark yaratabilecek ikinci isim.

belini hızlı döndüremiyor, atletik becerileri kısıtlı, çeviklik ve hızlanma konusunda arızaları var, ancak net bir ceza sahası golcüsü. 1,89 boyu ve geniş omuzlarıyla topu gayet bilinçli saklayıp kendine şut açıları yaratabiliyor. kariyerinde oynadığı maç başına attığı gol oranı % 30 'lara ulaşmış ve her sene artmaya devam ediyor.. savaş altındaki bir ülkenin evladı olarak nasıl bir psikolojide kariyerine devam ediyor bilmek mümkün değil, ama getirmemiz gereken santrafor profili olarak doğru örnek.

sezonun ikinci yarısındaki 2. maç.

bu sezon ibb ligde en son bizim maçta kaybetti. çok iyi bir ivme yakaladılar.

sırasıyla gaziantep, başakşehir ve trabzonspor maçlarımız var. ikisi direkt rakibimiz. bu 3 maçlık fikstürün 2'si deplasmanda.

bu 3 maçta 9 puan alırsak şampiyonluk havasına iyice gireriz. 3 maç 5 puan alırsak yara alırız ama çok büyük ses çıkmaz.. 3 mağlubiyet ise camiayı karıştırır.

kalan iç saha maçlarında asla puan kaybetmemiz gerekiyor, malum deplasman karnemiz yüzünden. o sebeple her vurduğumuz gol olur umarım.

link

görsel

(bkz: baron)

fener sözlük'te samatta gelmeden önce herkes överken samatta'yı bayağı bayağı kötülemiş yazar. (*) 3 tane de eksi yemiş.

transfer komitesi başkanı olmalı diye düşünüyorum. :p

-ligi tanıyor
-oyuncuları ile evlat gibi
-camianın çocuğu, büyük Fenerbahçeli
-yeri geldimi elini taşın altına koyar
Yeter be kardeşim bıktık yemin ediyorum. Hele şu ligi tanıyor lafı varya beni çılgına çeviriyor. Sanki biz başka bir oyun oynuyoruz arkadaş. Ligi tanımak kadar saçma sapan bir deyim yok. Lan top aynı top kale aynı kale. İyi hoca marsta beşe beş yer çekimsiz ortamda çift kale maç oynatsa bile farkını ortaya koyar. Bomboş sebeplerden çöp kadar değeri bile olmayan hocalar türk takımlarında hocalık yapıyor.