Başımıza Çok büyük sıkıntı çıkartan bir hadise.

Aykut kocaman'ın kontrollü futbol yaklaşımı yüzünden UEFA yarı finaline doğru yürüyüşümüzde bile ileriye doğru çalım atabilen oyuncumuz yoktu. Kontraatak yapacağız hızlı çıkıyoruz ama çalım atan kimse olmadığı için orta sahada stop yapıp geriye top çeviriyoruz.

Takımdaki en iyi çalım atabilen isim Alper Potuk düşünün seviyeyi. Deniz turüç sürekli stop kontrol, dirar aynı şekilde. Rodriguez açık alan bulduğunda deparla sürüyor, ferdi çalımları kaleye paralel atıyor, kruse ara pasında iyi ama çalım atmada o da yetersiz...

Bu takıma çalım atan oyuncu gerek, orta açmasını bilen, ortaya top şişirmeyen kanatlar gerek. Bakalım seneye alabilecek miyiz.
Eğer zamanında hareket edilir ve akıllı hamleler yapılırsa, hem maaş bütçesinde tasarruf yapılır hem de daha güçlü bir kadro kurulmuş olur.

Kağıt üzerinde bakacak olursak gelecek sezona;
Altay, berke

omar elabdellaoui, Murat sağlam

Jemerson, serdar aziz, sadık çiftpınar
Kwadwo Asamoah, hasan ali kaldırım

Luiz gustavo, ozan tufan, irfan can, ferdi, tolga ciğerci, Ömer beyaz

Edin visca, giuliano, Garry Rodrigues, bruma, vedat muriqi, Hugo rodallega ve ya cisse
İle yola çıkabiliriz.
Uzun yıllardır yayıncı kuruluşun başındaki şahıs. Oldum olası dünyayı yöneten gizli cemiyetler vardır ya karanlıkta oturup, suretleri görünmeyen bir tasvir, heh işte futbolun da böyle bir organizasyonu olsa Şansal büyüka da sanki oradan bir koltuk alırmış gibi gelir bana.
Bugünkü yazısı vesilesiyle de başlığını açmış oldum. Yazının neresinden tutsak dökülüyor da özellikle şu kısmı çekip aldım;
" Lig tescil edilirse lider Trabzonspor “şampiyon” ilan edilir. Başakşehir, Trabzonspor ile aynı puanda ve ikinci sırada... Şampiyonluk için ciddi bir şansı var. Başakşehir bu tescili kabul eder mi? Hadi, Başakşehir’in arkasında milyonlar yok, sesi ve etkisi fazla olmaz diyelim.Galatasaray bu iki takımın 3 puan gerisinde, yani bir maçlık mesafede... Üstelik lider Trabzonspor ile İstanbul’da oynayacak ve maçı kazanabilirse ikili averajda üstünlük sağlayacak. Böyle bir durumda ligi tescil ederseniz, bunu milyonlarca Galatasaraylıya ve koca bir camiaya asla anlatamazsınız. Ligin bu haliyle tescili, Galatasaray’ın üst üste üçüncü şampiyonluğa gidişini, Şampiyonlar Ligi’ne katılma ve büyük para kazanma ümidini bitirir ki, Galatasaray buna asla “evet” demez, isyan çıkar. "
Yapma yaaa... İsyan çıkarmış. Bunlar terör örgütü mü? Devletin kolluk güçleri ne işe yarar.

Öncelikle yazının şu kısmını bir değerlendirelim. GS şampiyonluğa gidiyormuş ve bunu gslilere açıklayamazlarmış. Neden GS özelinde bir açıklama gerekiyor üstelik açıklama da basit. Corona var arkadaş Corona. Hani Fatih hocanız da yakalanınca yeri göğü yıkarcasına ortalığı ayağa kaldırdığınız, hani futbolcular teknik adamlar insan değil mi diye ağlaştığınız, sonrasında sadece gs'li yöneticiler arasında çıkan ve demek ki kendi içinizde bulaş yaptığınız korona. O hastalık evvelinde futbol oynanmaz vs deyip işler sarpa sarınca oynansın ya ehi ehi diyenlerin sözleri unutulur sanıyorsunuz. Unutulmaz ne sözler ne de sizin pişkinliğiniz.
Ayrıca zirvede TS var, arkasında averajla İBB var ama onlara anlatılabilir herhalde. Çünkü GS camiası daha kalabalık değil mi? Ts de çok rahat idare edilir. Çünkü neden GS 3. Şampiyonluğu almalı değil mi. İBB ve Sivasspor ise adeta badem. Hele Sivasspor ne yapsın zorlu fikstürü atlatmıştı.

Zaten kimse tescil edilsin diyemez olması gereken beyaz lig ilan etmek. Yani lig iptal edilir. İptal edilince gerekirse lig 20 takıma çıkar. Devre arası kampı olmaz, hafta içi de maçlar oynanır. Zira play-off sezonunda lig bitince üstüne 6 maclik serüven daha oynandı. Devre arası kampı olmaz, kupa maçlarını da grupsuz oynatırsın bir sezon, yerine de haftaiçi maçları da koyarsın çok rahat yeter zaman.
Ama asıl dert ne biliyor musunuz; maçlar oynansın ki yayıncı para kazansın. Asıl dert GS şampiyon olsun da şampiyonlar ligi gelirinden mahrum kalmasın. Yoksa insan sağlığı falan hikaye.

Yazının geri kalan kısmı da tam bir fail.


" Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara ile Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Süper Lig’in kalan maçlarının “tek merkez”de oynanmasının daha doğru olacağını söylediler. Hatta ,yanılmıyorsam Mehmet Hoca adres de verdi ve “En uygunu İstanbul” dedi.İstanbul elbette her şartı yerine getirecek tek şehir belki de... Ama Trabzonspor buna ne der, dikkate almak lazım. Gerçi maçlar seyircisiz ama sonuçta Trabzonspor’un şampiyonluk yarışındaki iki rakibi Başakşehir ve Galatasaray İstanbul takımları...Şöyle olabilir;- İstanbul takımları iç saha maçlarını kendi statlarında oynarken, dış saha maçları için diğer takımların seçtiği statlara gidip oynarlar...- Eğer Trabzonspor kabul ederse ki, bu konu Trabzonspor’un onayı olmadan uygulanamaz, Trabzonspor’a kendi istediği bir stat verilir. Trabzonspor iç saha maçlarını kendi seçtiği statta oynarken, deplasman için diğer takımların seçtiği statlara gider.- İstanbul’da özellikle son yıllarda her semtte, çok güzel, çok kaliteli butik oteller açıldı. Her takıma bir butik otel ayrılır ve müşteri alınmaz. Böylece otelin lobisi, lokantası sadece futbolculara ve görevlilere kalır. "
Yapma ya senin anan güzel mi derler adama... istanbul'da butik oteller varmış, GS ve İBB kendi sahasında oynayabilir bütün maçlar İstanbul'da oynansınmış. Şaka gibi cidden. Sivasspor Alanyaspor Kayserispor, Ankaragücü falan zaten badem. Onlara soran yok.

Bir de yurtdışından örnek vermeye kalkmış ki aman aman...
" Fransa Hükümeti, ligleri mevcut haliyle “tescil etti” ve PSG’nin şampiyonluğunu, Toulouse ile Amiens’in küme düştüğünü ilan etti. PSG zaten bir maç eksiğine rağmen en yakın rakibi Marsilya’dan 12 puan öndeydi. Touloues ile Amiens, tehlike bölgesine “Demir atmış” ve üstlerindeki rakiplerinden puan olarak çok geride kalmıştı. Bu çok net tabloya rağmen, Avrupa kupaları için mücadele eden Lyon, bu karara itiraz etti ve mahkemeye gideceğini açıkladı.İngiltere’de Liverpool, bitime kısa bir süre kala en yakın rakibinden tam 25 puan önde... Şampiyonluğunu zaten çoktan ilan etti. Buna rağmen İngiliz kulüpleri toplandı ve yarım kalmış bir ligin “tescil” edilmesinin futbolun ruhuna aykırı olduğunu belirterek, şartlar izin verirse maçları tamamlamak istediklerini açıkladı. "
Lyon gidip dava açabilir hakkını aramak en tabi hakkıdır fakat mahkeme olağanüstü şartlar var, insan hayatı spor uğruna riske edilemez der ve dava kapanır. İngiltere ise yazinin da içinde yer aldığı şekilde şartlar oluşursa denilmiş yani ortada bir karar falan yok. Her gün yüzlerce ölüm sayısının açıklandığı bir ülke olan İngiltere'de maçlar oy na na Maz. Bu kadar açık. Futbolun ruhuna aykırı demiş bir de... Seyircisiz oynamak futbolun ruhuna aykırı değil ama değil mi sevgili Şansal ??? Ayrıca keyif değil bunlar, kendisi farkında olmasa gerek insanlar her gün ölüyor. 10 20 40 100 300 500 diye diye açıklanıyor bunlar sayı değil, birey birey.
Anlaşıldı ki bilim kurulu oynanmasından pek yana değil ama topu hükümete atmış, TFF zaten açıklama yapmaya utanır oldu her açıklama ardından yalanlanıyor çünkü. Onlar da hükümete atmış. Hükümet de bunun gibileri ortaya atarak bir yoklama çekiyorlar topluma, bakalım ne denecek diye. Ucuzsunuz. daha ağır şeyler söylemeyeceğim bunları yazarken utanmadın mı acaba???

Yazının tamamı
Bugün babalar günü. Öncelikle benim gibi babasını kaybetmiş tüm arkadaşlara babaları için başsağlığı diliyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.

Benim gibi baba olan ve yine babası hayatta olan tüm arkadaşlarında babalar günü kutlu olsun.