ülkemize gelmiş en kariyerli futbolcu mudur bilmem ama getirilmesi en büyük transfer başarısı olan futbolcu olduğu kesindir. bizden önce arsenal, real madrid, liverpool gibi devlerin ve o dönem premier lig'in başaltı takımlarından manchester city'nin formasını giymiş 26 yaşındaki bir oyuncuyu getirmek başlı başına bir olaydı. bizden sonra da bolton aktarmalı olarak kapağı hemen chelsea'ye atmış ve orada gol krallığı ve şampiyonlar ligi şampiyonluğu yaşamıştır.

bizde ise hiçbir zaman tam anlamıyla bir as oyuncu olamamıştı maalesef. yararlanabildiğimiz maçlarda da genelde santrforda değil, sağ açıkta oynatabiliyorduk. sadece bu bile ülke futbolunun çarpıklığını göstermeye yeter aslında. dünya çapında bir oyuncunuz var ama onun oynamasını sağlayacak şartlarınız, futbol ikliminiz yok.
bu kafayla devam ettikleri sürece ellerinde hiç kullanıcı kalmayacak olan süper lig mevcut yayıncısı.

şimdi efendim taahhütüm dolacaktı bir arayayım dedim. diyorum ki kendilerine bak ihale var ne olacağı belli değil sen bana 4 aylık bir paket ya da taahhüt oluştur o kadar senedir kullanıcıyım bu şekil vedalaşalım duruma göre. (ihaleyi alamazsanız) yok diyor en az 1 sene taahhüt vereceksin yoksa 170 tl olan aylık ücreti 280 yaparız.
ben de dedim ki ee ihaleyi alamazsan ne olacak? alırız diyor. ulan nereye alırsınız adam sanki katar emiri. patronları 50 takla attı son 2 senede parayı az ödemek için. ben senin alıp almayacağının belli olmadığı yayınlara neden 1 sene kendimi bağlayayım.
yok yani tamam bu fiyattan ödemeye devam et deseler şubat, mart, nisan, mayıs 700 tl ücret alacaksınız az mı?
dondurun dedim yayınlarımı, ay içerisinde de ihale sonuçlanmadıysa iptal başlatacağım dedim kapattım..
10+ yıllık kullanıcıyım, özel bir muamele de istemedim yaptıkları tam bir iş bilmezlik. takım şampiyonluğa gitmiyor, ligi izleyen yok bu neyin artistliği..
fenere bol bol arsa, bina, tesis yapıp esas mevzu olan spor kulüplüğünü unutan, özellikle futbolda çok önemli insanları kapı dışarı eden eski başkan. Gerçi haksızlık yapmayayım, amatör branşlara da müthiş dokunuşları olmuştur. futbol tutkusu zarar verdi sadece amiral gemimize.

Takımın kurumsallaşması için lojistik katkısına aklı başında tek insan bir şey söylemez muhtemelen. Iyi bir inşaat mühendisidir kendisi. Hatta eline ülke ver, kaldırımdan fabrikasını her şeyi mis gibi planlar. Ama spor kulübü başkanlığındaki hataları, malesef başkanlığını yaptığı ortama kavramsal olarak büyük zarar vermiştir. Hele bir de halen "fenerbahçe evleri" gibi projeleri vardı.

(bkz: #50000)'in üstüne yazmadan edemedim.
Nedir, ne değildir, biraz açmamız gerektiğini düşündüğüm kavram.

Esasında burası bir sözlük olsa da sonuçta spor sözlüğü ve öyle über tanımlara gerek yok. Yani bir sporcunun başlığının altında "x eylemini gerçekleştiren sporcu." Gibi bir giriş yapılması tabii ki daha güzel olacaktır fakat "şuna şuna dikkat etmesi gerektiğini düşünmekteyim" şeklinde bir giriş de yasak değil. tabii ki mümkün olduğunca ilki tercih edilmeli. Fakat Bazen tanımı ilki gibi yapmak zor olabiliyor, ikincisinin tercih edilmesi de doğal oluyor haliyle.

Bir de bir entry tanım içermese bile bkz, alıntı, görsel, video veya link içeriyorsa o entry formata uyar. (*)

İkinci husus ise "zaman" hususu. Yani bir oyuncu, td, başkan vb hakkında yorum yaparken hangi maç olduğu da gbkz, ybkz (*) aracılığıyla belirtilmeli. Bunun sebebi ise bu entry'lerin aylar, yıllar sonra dönülüp okunduğunda bir anlam ifade etmesi gerekliliği. Neticede burası bir sözlük. Maalesef bu kural biraz zor uygulanıyor çünkü maçı gbkz içine alıp belirtmeye insan üşenebiliyor. Bunun için "bugün (7.01.2020 fb alanya) iyi performans gösterdi." Şeklinde de belirtilebilir. Hem kısa hem de üşenmez kimse.

Ve son olarak, cümlenin sonuna da mutlaka nokta koyulmalı :( formatla ne alakası var peki bunun? Hiç alakası yok. Sadece hatırlatma xd.

Kurallara mümkün olduğunca uyulan sözlük, çok daha iyi bir yer olacaktır. (bkz: kamu spotu)