Adeta kaçan şahıs.

Ne güzel ama... Kulüpleri batırın sonra arazi olun. Çıkacağı konuşulan yeni kulüpler yasasını duyunca ne de güzel kaçıyorsunuz!

Bu yasa geçmişe dönük de işletilmelidir. Kabulun kanuni açıdan mümkün değil ancak bu sezon devam ettiği için mutlaka bu sezonki gelir gider dengesi göz önünde bulundurulmak zorunda. Yok öyle kulüp küme düşerken, geldiğinde 10 birim borç varken 50 birim borçta arazi olmak.

Tabi keşke burası adamcıliktan uzan, siyasetin her noktaya sirayet etmediği bir ülke olsa da kulüpler kendi tüzükleri içerisinde çözüm bulmuş olsaydı. Ancak orada da " yarın öbür gün biz başkan olursak nasıl yeriz kulübü " yaklaşımı sebebiyle hiç kimse yanaşmıyor.

Sonunda bu yasa gelecek, tartışma yaratacak noktaları var ama bu şahıs gibiler için geç bile kalınmış durumda.
faiz yükseltilmezse daha da beter olacak. döviz açığıyla beraber enflasyon iyice tırmanacak. malum kurum da gerçek enflasyon oranını açıklamayıp milyonlarca insanın aç, işsiz kalmasına ya da ekonomik enkazın altında ezilmesine vesile olacak.

üzgünüm yüzde 48 bunu hak etmiyor.
mental sorunlarını bir kenara bırakırsak aslında tam bir tamamlayıcı hücumcu. yani kendisine alan açacak, rakibi meşgul edecek elemanlarla başarılı olabilir.

dribling yaparken sadece açık alanda etkili, dar alanda ise (ki genelde ceza yayı civarı oluyor bu) topu aldığında çabucak şut açısı yakalayıp bombalıyor. ama bu anlarda da, mame biram diouf gibi sırtı dönük oynayabilen, güçlü ve akıllı sayılabilecek bir santrforun etrafında konumlanıyor. yani tüm odağın kendisi olduğu bir savunma karşısında etkisiz kalıyor, bu odağı dağıtacak, ceza sahası girişlerini çokça yapan bir takımda oynamalı.

aynı zamanda bir ceza sahası golcüsü de değil. yani açılan ortalara, veya geriden atılacak derin toplara tek vuruş / kontrol + vuruş yapacak bir forvet değil. topu geniş alan - dar alan farketmez, hep ayağına atmalısınız. bu da, geriden ayağa oynayarak ilerleyen, belli organizasyonları hazmetmiş takımlarda mümkün. hatayspor her ne kadar savunma takımı profilinde olsa da, göbekte aabid - ribeiro gibi ayağı top yapan bir ikili + önlerinde adama traore ile oynuyor. kanat-forvetler (ki biri boupendza zaten) sürekli içerlek oynuyor, yani boupendza topu hep ayağına alabileceği bir ortamda oynuyor.

yani, biram diouf tarzı santrforlarla oynasa bile, pas oyunundan ziyade orta-kafa-gol deneyen, veya sürekli uzun toplarla savunma arkasına sarkmaya çalışan takımlarda bile bu sezonki etkisini gösteremez. hatayspor savunma arkasına sarkan bir oyun oynadığında dahi, boupenzda önünde geniş alanlar buluyor ama tek başına yardırmıyor, hücumda çoğaldıkları için yine paslaşmaya dayalı kontralar yapılıyor.

fenerbahçe'ye gelirse; samatta, cisse gibi yüzü kaleye dönük oynama stili olan, thiam gibi hareketli dinamik forvet var. eğer olur da mesut özil özelinde irfan can ve pelkas ağırlıklı bir pas oyununa geçilirse, ki mesut'un normalde false 9 gibi oynaması gerektiğini düşündüğümden (link ), boupendza pelkas'la birlikte kanatlarda içerlek de oynayabilir: link . ama daha gerçekçi formüle dönersek, yani 4-2-3-1 varyasyonuna, yaz döneminde tartışmasız bir pivot santrfor alınarak bir nebze çare bulunabilir; ama boupendza gelecek diye bu kadar forvetin olduğu yerde ekstradan yepyeni bir yükün altına girilir mi bilmiyorum (ama mesela vedat muriqi'nin kiralık miralık geri gelme ihtimali olursa olur tabii): link
FB, gs, BJK, gibi ülke futbolundan Ekiplerin reddettiğini açıkladığı Hede.

Sanki davet var da gkdlkdkslsls

Hadi bu kulüplerin ülke içinde ciddi ekonomiler üretebilme ciddi pazar olabilme ihtimalleri var da ibfk ve Sivasspor da reddettiklerini duyurmuşlar.

Gkkdksks boz baykuş denilen güruh bile ibfk maçı izlemezken sen kabul etsen ne olur etmesen???

Kgkdkdkls