bugün çok kötü bir olay yaşadım sözlük.

bilgisayar başındaydım. kalbimde az bir basınç hissettim. neyse sorun olarak görmedim. aslında ben bu kalp krizinden uzun zamandır korkuyordum ve biraz da psikoloji ile alakalı olduğuna eminim de neyse.

sonra basınç az bir şey arttı ve halsizlik başladı. sonrasında ise karıncalanma başladı vücudumda ve ayağa kalktım zira eğer oturmaya devam etseydim muhtemelen bayılırdım. karıncalanma daha da arttı. en son zirve noktaya çıktı ve bayılacak gibi oldum, yavaş yavaş bilincimi kaybetmeye başladım. zirve noktası burasıymış sanırım. yavaş yavaş düzelmeye başladım ve 1 saat içinde eski halime döndüm.

tabii ki kalp krizinden şüphelenip doktora gittim. kan tahlili filan yapıldı, ekg yapıldı. kalp değerlerim normal çıktı. fakat panik atak olma ihtimalimin yüksek olduğunu söyledi doktor. psikiyatra gitmemi söyledi. şu covid döneminde bir de bu baş belası çıktı(*). psikaytra gitmem lazımmış.

kafam çok karışık. bu olay normal değildi, bundan eminim. zira 1 yıl önce de aynısını yaşamıştım fakat o kısa sürmüştü. yahu sigaram yok, alkol çok nadir(*), uyuşturucu filan zaten yok. nasıl oluyor anlamadım. sanırım beslenmeyle alakalı. günümüzde zaten kimse düzgün beslenemiyor ki. margarin, tereyağı, ayçiçek yağı, trans yağlar, kuyruk yağı... bunların hepsi doymuş yağ ve inanılmaz zararlılar. boşuna kalp hastası olmuyor millet.

panik atak kısmına dönecek olursam, sanırım bir süre fenerbahçe'den uzak kalmak zorunda kalacağım. çünkü maç sırasındayken aşırı geriliyorum, diken üstünde izliyorum maçları. abi bazen düşünüyorum da cidden gereksiz mi acaba bu tutum. ne bileyim yani izle geç dimi... ama yok, olmuyor işte. bir şekilde geriliyorsun, kalpten gidecek gibi oluyorsun.

basketbol, voleybol, epl, ucl takılalım bir süre(*). bakalım neler değişecek hayatımda.

bekle beni basket tayfa(*). biraz da basket öğrenelim bakalım. xd
ahı gitmiş vahı kalmış oyuncu. eylülde 33'ten gün alacak adam, sırf bonservisi yok diye düşünülüyorsa saçma olur. takımda zaten var 20 tane ortasaha, çok mu lazım nuri şahin ?
topçuluğuna gelince kendisi sistem oyuncusudur, işleyen bir takımda doğru rolde oynatırsan çok faydalıdır ama burası türkiye. sistem mistem hak getire, tolgay'ın sol ayaklısı olur takımda.

hep gömdük birazda översek efsane uzun top atar, bileklerine oldukça hakimdir. pas istasyonu olma konusunda da çok iyidir, bundan dolayı hemen hemen sıfır drippling ile oynayan statik bir oyuncudur. özetle bizden uzak olsun diyorum..
bonucci'yi alırsan sadece stoper almazsın bir öğretmen alırsın aynı zamanda, bir marka bir ruh alırsın, elbette biraz ağırlaşmış biraz yorulmuştur yalnız bonucci'yi bonucci yapan ne hızı nede sertliğidir bonucci'yi bonucci yapan doğuştan stoper olmasıdır.
fenerbahçe teknik direktör aradığında basının adını ilk yazdığı isimler.


gerçi ersun yanal ismi artık 3-4 yıl kullanılmaz. yerini lucescu alabilir. ya da erol hoca şimdilik o boşluğu dolduracaktır. plase abdullah hunter olabilir ( gerçi o sezon sonunda ibb'ye döner muhtemelen )


her neyse asıl mevzu neden bu kadar dar alanda hareket ettiğimiz. türkiye'de futbol değişcekse bu meşaleyi tutuşturma görevi biz fenerbahçelilerin olmalıdır. çünkü biz yapmadığımız müddetçe türkiye'de futbol aynı tas aynı hamam devam edecek, bu bariz.


o zaman artık harika bir yapılanma inşa edilmesi gerekmekte ve bu kısır sarmaldan mutlaka ama mutlaka kurtulmamız gerekmekte.
öncelikle günümüz futbol ekonomisinde taraftar diye bir şey kalmadı. hepimiz seyirci yiz, öncelikle bunu kabul edelim.
seyirci sahada göze hoş gelen futbol ister. iyi futbol iyi oyuncularla oynanır.

seyirci ; formaları, maç biletlerini, maç öncesi yediği/içtiği şeyler için bile fahiş fiyatlar veriyorken maç içerisinde keyif alamamasını açıklayamazsınız.

tabiki farkındayım üstteki renktaşların çoğu yıldız futbolcuların gelmesi demek maliyet demek, kulübün mali açıdan bunları karşılaması imkansız vs. için konuşuyorlar fakat seyirci bunun hesabını yapmak zorunda mı ? yönetim kadrosu vs. umrumda değil, bana sezon öncesi şampiyon olacağız diye poh poh çekiyorsan gereken kadroyu da kuracaksın, şampiyon yapacak hocayı da getireceksin. yok mali küçülmeye gideceksen de bunu şeffaf bir şekilde seyirciye açıklayacaksın ki insanlar da beklentilerini ona göre ayarlasın.
kısaca tanım; sonuna kadar doğal olan istek.