Galatasaray'ın nasıl favori gösterildiğini bir türlü anlayamadığım maç.

Galatasaray izlediğim kadarıyla kanatlardan saldıran, uzun paslaşmalardan çok doğrudan ileriye ara pas atmayı seven bir takım. İstatistiklerini inceliyorum. Agresif değiller fakat nedense çok fazla top çalmayı başarmışlar. Hava toplarını da fazla kaybetmemişler. Bu sayede çok fazla gol pozisyonuna girmeyi başarabiliyorlar. En büyük Zayıf yönleri ise rakibi bir türlü tamamen sindirememeleri. Bakın sindirmek diyorum yenebilmek değil. Biz geçen maç aslında hataysporu yenemesek bile kesinlikle sindirdik. Abartılı biçimde defans hatları övülüyor ama rakibe bir sürü pozisyon da vermişler. En önemlisi de kötü bir kalecileri varken ceza sahası dışından şut çekilmesini engelleyememişler.

Fenerbahçe'nin ise en iyi olduğu şey ceza sahası dışından şut şansı bulabilmek. Duran toplarda hem iyi kullanıyoruz hem de iyi savunuyoruz dolayısıyla en büyük silahımız duran toplar ve uzaktan şutlar olacak. Muhtemelen de atacağımız gol ya uzaktan ya da duran top olacaktır bu yüzden. Bizim sıkıntımız hem bireysel hatalar hem de bitiricilik. Bir diğer zayıf noktamız Hava toplarında da gs bizden iyi duruyor yani çok fazla hava topunu kaybedebiliriz, bu da sık orta açtığımız için çok ciddi dezavantajımız olacak maalesef. Galatasaray atabileceği golü de hava topundan aldıkları topu ileride tek ara pasla buluşturacağı futbolcularıyla bulacaktır. Elbette Sağdan saldırmayı seven bir takımız dolayısıyla rakip sol bekin durumu çok önemli.

Sonuç olarak ben rakibin favori olmasını ilüzyon olarak görüyorum. Elbette kazanabileceğimiz kadar kaybedebiliriz de fakat her şeyden önemlisi sakin olmak ve takıma inanmaktır. Yenilirsek de dağılmamalıyız kısacası.
sosyal medyada tribünlere geri döneceği konuşulan tribün grubu. renkli, coşkulu bir tribün grubu olmakla beraber zamanında youtube'dan da izleyebileceğiniz üzere the real footbal factories adlı programda kendilerine büyük yer ayrılmıştır. daim olsunlar.
Dan dan moldovan!1998-2000 yılları arasında formamızı terleten romanya'nın büyük golcüsü. Çocukluğuma denk gelen dönemden az biraz hatırladığım kadarıyla süper bir golcüydü, kokluyordu adeta skoru. Ayrıca Gençlerbirliği'ni uzun zamandır yenemediğimiz günlerde (8 senedir ankara'da yenemiyorduk) 98-99 sezonu geldiğinde, golcü kimliği ile ortaya çıkıp hat trick yapmıştır, sayesinde bu şanssız seriye son vermişizdir.
durgunluğunu olağan bulmadığım sözlük, bu haliyle ölüp gitmeye mahkumdur. bir şekilde yeni kan takviyesi yapılmalı bununla birlikte mevcut yazarlar da daha fazla katkı vermelidir. küçükken babam bana buyruk verdiğinde işim var cevabını alırsa ''haklısınız beyefendi ucu dönmezler mallarınız fabrikalarınız var'' derdi, herkesin meşguliyeti mutlak vardır ama ucu dönmez malı olan da yoktur sanırım.
bu adamı eleştiri, pasif direniş yahut barışçıl protestolarla yollamak mümkün değil. gereğini yapacak genç dinamik taraftar ne yazık ki yok. pembe götlü z jenerasyonu taraftar tweet atadursun.