fenerbahçe yönetiminin kendisine teklif yaptığını düşünmediğim hoca. zaten yönetim geldiğinden beri en büyük yanlışı karar alma noktasındaki ağır götlülük. ince eleyip sık dokumak çok güzel de 3 ay da beklenmez ki kardeşim. pandemi olmasaydı ligin sonuna yaklaşmış olacaktık, muhtemelen de 2 3 puan ancak alacaktık, zira teknik adam lisansı olduğu için birisi gelecekti.

bu kadar yavaş davranılmaz, bir sportif direktöre bile karar verilemiyor. bu yönetim bir sportif direktör, ya da futbol şubesine bir profesyonel alacak, fenerbahçe'nin gelecek 3 5 yılda oynaması gereken futbolu, dizilimi, futbol genetiğine uygun kaba taslağı, altyapından çıkan oyuncuları nasıl yukarıya taşıyacaklarını, ekonomiyi, oyuncu ve teknik adam gözlemcilerini, sonra teknik adamları, sonra transfer planlamasını sonra kamp programı vs tasarlamak zorunda. gelecek adam hangi ara bunları oluşturacak, gene en değerli şey olan zaman çöpe atılyor.

başlığın sahibi kovac'a gelirsek, kulübün başarısız tablosunu, halihazırda kendi adına belli bir pazarının olması, ekonomik tükenmişliğimizi de üst üste koyarsak gelmesini beklemiyorum. gelse doğru isim mi olurdu, ondan da emin değilim açıkçası. münih performansı münih açısından, gücü üzerinden değerlendirirsek vasattı. frankfurt performansı ise muhteşemdi. biz hangisi olabiliriz bilmiyorum. bir de bizim ne olmak istediğimiz önemli. belki başkanın aklında frankfurt ya da benfica olmak var ama camianın hayali daha yüksek. bu da karar alma noktasında eli kolu bağlıyor.
bugün(*) saat 18.00 civarlarında önünden geçerken bilmem kaçıncı kez selamladığım heykel. her seferinde duygulandırıyo beni nedense, alıştım gerçi bu duruma ama işin ilginci yolun karşısındaki bir amcanında(*) heykeli duygulanarak süzdüğünü farkettim.

aradan kaç yıl geçerse geçsin, gencinden yaşlısına herkesin efsaneye olan saygısını ve özlemini bir kez daha görmüş oldum. kadıköye yolunuz düşerse stadın oraya gitmeyi, yoğurtçuya uğramayı ve heykelleri(*) selamlamayı unutmayın :)
Devre arası transferleri biraz böyledir, kimse yüksek bir bonservis bedeli verilmediği müddetçe elindeki iyi futbolcuya transfer iznini vermez. O yüzden kadroda düşünülmeyen isimlere yönelmek hele hele bu kadar ekonomik kriz içindeyken, ffp sınırlaması altındayken...

Fakat sırf adam almak için alınacaksa alınmasın para harcanmasın. Bu takımda bu kadar mı riskli genç bir oyuncuyu oynatmak. Liverpool altyapısından çıkan arnold'u kadrosunda ilk 11'e koyabiliyor da biz kendimizi ne sanıyoruz? Hem para yok hem de bitik topculara milyon eurolar veriyoruz. Van der wiel'de yaşadık biz bu sıkıntıyı. Yok mu 1 tane altyapida oynayan sol bek. Bu adamlar bu kadar eksiklikte bile süre alamayacaksa ne zaman süre alacaklar?

Murat sağlam genç deniliyor ya 21 yaşında. Hazırlık kampında formayı almak için her şeyi yaptı bu çocuk. Sonuç? 1 tane lig maçında 1 dakika oynayamadı. Üstelik Isla sakatken, dirar sakatken, performans vermediklerinde bile Ozan Tufan sağ beke geçti de Murat'a sıra gelmedi. Bir futbolcu forma giyecegine dair umudu kalmazsa, sen ona bu umudu vermezsen, çalışırsan oynarsın düşüncesini aşılamaz da sen ne yaparsan yap Isla oynar, Hasan Ali yoksa dirar oynar dersen o oyuncular bir yerden sonra istese de çalışmayı, gönülsüz çalışırlar. Sonra kupa maçında sahaya koyarsın,iki top kaybeder,kademede hata yapar aaa bak top oynamıyor dersin. Çünkü adam biliyor ki o gün mucize de yaratsa ligde forma bulamayacak. İsteksizlik başlar.

Bunun yeri bu baslik degil farkındayım, belki genç futbolcular yetersiz ona da hay hay. Fakat altyapıdan gelecek oyuncular yetersiz diyerek düşünülmüyor da yıllık 1-2 milyona ne vereceği başka birisini almaya çalışmaya da eyvallah demeye gönlüm razı değil.