Sivasspor maçından penaltı sayesinde 1 puan, Rizespor maçından önce direğe ardından kaleciye çarpan golle 3 puan, Hatayspor'dan da yine thiam'a çarpan, ve kendi kalesine gol Atan oyuncu sayesinde 3 puan alan takım.

Bu kadar sık maç yapan bir tek biz değiliz. Ama en çok sakatlık yaşayan ve sakatlanan oyuncusu da en az 1 ay ortalıkta görünmeyen tek takım olabiliriz. Sık sakatlık yaşanmasının bir sebebi de hocanın rotasyonu becerememesi. Novak gibi, sosa gibi, mhy gibi oyuncular kazanılması gereken isimlerdi ama yapamadı. Hiçbir hücum planı yok, oyuncu değişiklikleri ezber, oyunu okuyamıyor, ya da yanlış okuyor.

Erol hoca ve olusturamadığı sistem ile nereye kadar böyle devam edilir bilmiyorum. Gustavo yoksa lemos'un, olmuyorsa caner'in, olmuyorsa sadık'ın ya da novak'ın birisi girip orta sahada siper cekmeliydi. Kötü de oynarsın ama ben Denizlispor maçının tekrarını izliyorum hemen her hafta.

Bakın belki birileri yine bahane bulacak ama biz bu oyun anlayışı ile Şubat ayından çıkamayız. Ozan bitik, Gustavo zaten hiçbir maç kaçırmadı bitik. Mhy hem kafaca hem fiziksel olarak bitik. Samatta bitik, Caner yorgun, pelkas yok, irfan sakat yok, Samatta zaten hiç gelmemiş,

Yarım thiam, yeni gelen osayi, szalai, Altay , Valencia dışında fizik olarak ayakta kalabilen kimse yok.

Bu kadar yetersiz bir oyun anlayışına ek olarak sakatlar da artarsa Altay şov yapacak ve topun canı isteyecek ki gol olacak ve maç kazanacak.

Bu futbola Mesut da gelse messi de gelse hiçbir şey yapamaz. Fenerbahçe madem fizik olarak bitik o zaman neden topa yön verebilecek bu kadar oyuncumuz varken neden ısrarla top kovalamaya çalışıyoruz ben onunda anlayamadım gitti. Tempo yapacak halı yoksa takımın pas pas pas pas uyut rakibi. Zaten ürettiğini göllerin yarışı şansa, yarısı da bireysel beceri.

Her neyse maçın tekrarını izledim içime öküz oturdu, sistim. Biz bu sene şampiyon olursak cidden Erol bulut'a rağmen olacağız gibi. Ulan top kopamıyoruz hala cisse oyuna giriyor. Cisse'ye top atabilecek adam mı var da alıyorsun, thiam neden çıkar ya? Valencia neden çıkar?

Diyelim ki maç öncesi plan yaptın, tutmadı. O oyun olmadı. O halde fiziksel sertlik gösterecek bir oyuna döneceksin. Kaza bela gol atmışsın, Novak, Caner, lemos vs kim varsa alacaksın. Lafa geldi mi pragmatik davranmaktan bahsedip, sahada iki pas yapamayan bir anlayışa samatta,cisse ve mesut'u dahil etmek bir hayalcilik.

Yok yeni takım, yok zemin, yok sakat yok bilmem ne diye diye 21 lig maçı oynandı. oyun oynadığımız iki maç var birisi ligin dibindeki Kayserispor diğeri oynandığı dönemde dökülen ts maçı. Geri kalanlar hep ehhh işte. Ya da rezalet maçlar.
Unutulmasın yarım saat 10 kişi son 10-15 dakika 9 kişi oynayan hatayspor'a karşı pozisyon bulamadık, dipte sürünen Denizlispor karşısında bugünkü maçın benzerini yaşadık. Hiçbir ders, hiçbir oyun ya da oyun gelişimi göremiyoruz.

Pelkas çıkacak şapkadan tavşan çıkartacak, Altay örümcek ağlarından top alacak vs Gustavo sakatlanmayacak ooo...

Bu kadro derinliğini de kullanamadı-kullanamıyor, oyun olarak da malzemeye ters bir şeyler denemekte ısrar ediyor ama birer birer adeleler gidiyor.
kariyer gelişimi ve gidişhatı olarak yapılabilecek, ancak oyun karakteri olarak yapılamayacak bir versus'tur.

salih'i 18 yaşındayken bucaspor'da canlı canlı izleyenler bu çocuğun ileride avrupa futbolunu değiştirecek nitelikte bir orta saha oyuncusu olacağı konusunda hemfikirdiler. 1.90 civarı boyu, uzun bacakları, kıvrak bilekleri, belini döndürebilme kabiliyetiyle attığı vücut çalımları, top kontrolü, pas becerisi ve daha birçok teknik meziyetinin yanında top kapma, pas arası yapma gibi defansif refleksleriyle daha o yaşta ışık saçıyordu. Fenerbahçe'ye gelişiyle, mücadele seviyesinin birkaç tık daha sertleştiği bir ortamda buldu kendini. ya kırılıp dökülüp kaybolacak ya da fiziksel direnç ve mental olgunluk elde edip yürüyüp gidecekti. ama o daha gelişimini tamamlayamadan roma'ya transfer oldu. çok yanlış bir kariyer hamlesiydi, zira en gelişime açık zamanlarını yedek kulübesinde geçirdi. futboldan uzaklaştı. yeteneği ölmez tabii ama fiziksel anlamda kat etmesi gereken mesafelerin epey gerisinde kaldı. gerçi, hala genç ve geçen sezon alanya'da gösterdiği çıkış umut verici. devamını getirip getiremeyeceğiyse, büyük bir soru işareti.

ferdi, salih'ten 10-15 cm daha kısa, hollanda ekolü bir 10 numara; yani, esas faaliyet alanı forvet arkası olsa da savunmaya kadar gelip top alır, 2. bölgede pas istasyonu olur, ceza sahası içine doğru koşulardan ziyade, ceza sahası çevresinde kanat oyuncularına pozisyonlar hazırlarken kendini gösterir. fenerbahçe'deki ilk sezonunda merkez orta saha için fiziksel anlamda yetersiz görünürken ikinci sezonuyla birlikte ofansif bir kanata evrilmeye başladı ve üçüncü sezonunda takımın 3. bölgedeki sorun çözen oyuncusu olacak umudunu hepimize aşıladı. lakin, yeni sezonun ilk iki maçında ilk 11 çıkıp 65-70 dk sahada kaldığı halde hiçbir varlık gösteremezken g.saray deplasmanında son 10 dk oyuna girdi, karagümrük maçına yine kulübede maça başlarken ilerleyen dakikalarda erol hoca onun yerine sinan gümüş'ü sahaya atmayı tercih etti...

salih, doğal yetenek olarak ferdi'ye göre çok daha büyük bir potansiyeldi; yeteri kadar kararlılık, devamlılık ve çalışkanlık gösteremediği için olduramadı. ferdi, salih'e göre çok daha kararlı ve kendini geliştirmeye hevesli görünse de aldığı altyapı eğitiminin üstüne koyacağı bir futbol ikliminde top koşturmadığı için, o da salih gibi olduramayanlardan olacak gibi görünüyor. tabii ki, hollanda'ya dönüp, twente, feyenoord, az gibi kendini daha rahat ifade edebileceği bir takımda her şeye yeniden başlar ve yürür giderse de şaşırmamak gerek. hala çok genç ve pırıl pırıl parlayan bir kumaşa sahip.
benimde hakkında bir kaç kelime etmek istediğim kriterler.

1) çok iyi basketbol bilgisine sahip olmak.
2) herhangi bir sağlık sorununa sahip olmamak.
3) cska'yı sürekli kollamak.
4) final bile olsa fenerbahçe aleyhine düdük çalmak.
5) lamonica gibi saman altından su yürütmek.
iki ezeli rakibin bol aksiyonlu olması beklenen karşılaşması. maç öncesi verilen demeçlerin ortamı iyice kızıştırdığı düşünüldüğünde kırmızı kart var oynayın derim. bir de bjk'nin böyle kaoslu maçları pek çıkaramadığı da aşikar. gs 1-0 ya da 2-1 alır gibime geliyor.