hayatım boyunca sevinçten 2 kere ağladım ve ikisi de fener maçıydı.

1incisi tarihler 22.08.2001'i gösterirken istanbul'da glasgow rangers'a karşı oynadığımız maçta revivo'nun golünden hemen sonra süzülen yaşlar,
2ncisi ise tarihler 04.03.2008'i gösterirken ispanya'da sevilla deplasmanında penaltılar sonucu bir üst tura çıkmamızı sağlayan maçın sonucuyla süzülen yaşlardır.

anlatamayız, anlatabilsekte anlamazlar.. içimizde yaşamak, koşulsuz ve şartsız sevmek bu renklerin en büyük tutkusu. yaşa var ol fenerbahçem!
dönüp dolaşıp kürkçü dükkanı misali geldiğimiz canımız sözlüğümüz. belki herkes az sayıda olmamıza takılıp aman canım ilgilenmeyin 3 - 5 kişi yazıyor orada demesine bakmayın. nitelik kalıcıdır, nicelik geçici. sayıca fazla olan haklı olmaz efendiler. burada yazan az kişinin bildiği ve paylaştığı, o sözlüklerde yazan binlerin entry kirliliğinden daha makbuldür. sevmekten ve yazmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
luca doncic'i bir nba efsanesine dönüştürme projesinde aktif rol almaya hazırlanan koç'oşkov.

zaten, luca nba'de tam yol ilerlerken manevi babasının euroleague'in stresiyle uzun süre haşır neşir olmak istemeyeceği barizdi. umarım, bu iş temmuz ayı içinde netleşir.

bizim için gönlümden geçen isim murat didin'dir; lakin, gherardini'ye bu konuda güvenmek gerek..

diğer yandan, luca çevresinde dallas'ın nasıl büyüyeceğiyse büyük bir muamma. rick carlisle işin içinden çıkamadı ve bıraktı. luca'nın sazı eline aldığı bir düzende, yan rolleri bir türlü doğru dağıtamadı. en başta porzingis'i aktive edecek bir yapı kuramadı, marjanovic'in sürelerini arttırmakta çok geç kaldı, burke ve brunson gibi gardlara fazla güvendi, hardaway jr'dan kleber'e, finney-smith'ten powell'a ilk 5 alternatiflerinin ve 6.-7. adamların rollerini bir türlü netleştiremedi. carlisle gibi bir tecrübenin yapamadığını kidd nasıl yapacak? allah sana gani gani kolaylıklar versin, yolun açık olsun kokoskov..