x (tweet)


arda'ya göre daha ince bir bele ve bacaklara sahip
topla akıcı, seri, hızlı, bilinçli
isak, arda, melih bostan üçlüsü david villa, messi, pedro üçlüsüne çok benziyor
oyuncuya dayalı düzene lanet olsun bin kere; lakin, kırk yılda bir gelen yetenekler bunlar
hoca adaylarıyla görüşme yaparken birinci kriter bu üçlüyü ne şekilde kullanacaklarını sormak olmalı.
1972-2002 yılları arasında fiba tarafından düzenlenen turnuva.

önem sırasına göre zamanında avrupa şampiyonlar kupası ve kupa galipleri kupasından sonra 3. büyük turnuva idi.

daha sonra avrupa şampiyonlar kupasının ismi euroleague olarak değiştirildi.

kupa galipleri kupasının ismi de saporta kupası oldu.

2002'de ise saporta kupası(en önemli 2. turnuva) ve koraç kupası(en iyi 3. turnuva) birleştirilip adına uleb cup denildi.

uleb cup'ın bugünkü ismi ise eurocup.

yani koraç kupasının bugünkü dengi tam olarak yok. eurocup ve eurochallenge arası bir seviyeye denk geliyor
bu sene fener'de hazırlık maçları haricinde oynadığı 10 küsür maçta sadece bir maç(*) kötü performans göstermiş stoper. geldiğinden beri böyle kötü oynadığı maç sayısı ya 1 ya da 2'dir.

szalai'yi bile beğenmiyorsanız, üzgünüm ama çok hayalcisiniz demektir. zira fenerbahçe'nin sizin hayalinizdeki o müthiş kadroyu kuracak itibarı ve maddi gücü yok. szalai mevcut fener kadrosunun en önemli parçalarından, 1-2 maçlık form düşüklüğü yaşasa dahi toparlayacaktır.

değerlerimizi bu kadar çabuk harcamamalıyız.
Hooijdonk, Kuyt tarzı, futbolunun son dönemlerinde de olsa profesyonel olan, şampiyonluk yarışı yapan takımlarda oynamış, winner ruhlu bir hücum oyuncusu kadrosuna dahil etmesi gereken takım.

Takımda Mesut dışında winner oyuncu yok. O da futbolu bırakmış durumda. O sebeple 33-34 yaşında da olsa profesyonel olan bir lider karakter kadroya dahil edilmeli.
Her şeyden önce bu tarihten sonra ülkedeki futbol iklimi yok oldu.2000'lerin başından itibaren Avrupa'da başarılı olan Türk takımlarıyla, İtalyan ve İspanyollar gibi futbola delice bağlı olan halkıyla, o büyülü futbol tutkusuyla, bu sporun zihinlerdeki ciddiyetiyle, erkek bireylerin yaşamlarındaki önem sırası ve medya ve popüler kültürde kapladığı alanıyla... Türk futbolunun eridiğini ve bugünkü tutkusuz ucube ambiyansın ortaya çıktığına şahit olduk.bugünkü Türk futbolu, geçmişin görkemsiz bir hayaletinden fazlası değil.ülkenin içine düştüğü siyasi ve ekonomik kriz, dünyanın gidişatı, teknolojik ve sosyal yenilikler nedeniyle genç nesildeki algı değişimi gibi nedenler de bu sürecin etkenlerinden olabilir pek âla.ama hiçbirinin 3 temmuz kırılması kadar toplumu biçimlendirdiğini düşünmüyorum.