Aman arkadaşlar havlu attı falan demeyin, havlu, peruk gibi şeylere alerjisi var, hocam gider yine zımbalatır kendini yoksa(*)

utanmadan babel için gs ile anlaşmıştık son anda yattı diyen işe yaramaz.

bu hangi seviye ihanet lan.

fatih hocasına kıyak olsun diye dünya para alan babel'i almak iste, bizden allahyar'ı bedava alıp oynatma.
adam bildiğin bize kötülük olsun diye uğraşıyor.

16 milyon euro maaş bütçesi ve 2 milyon euro transfer bütçesi ile çalışmış takım. 2019-2020 sezonu için konuşuyorum tabi ki.
mevcut hali iyi görünmeyen bir teknik direktörleri olmasına rağmen gümbür gümbür geliyorlar. yapılanma budur işte. 2015-2016 sezonunda 12. olan takım nasıl yapılanmaya gitti de birden yükselişe geçti görüyoruz. üstelik yapılanma 17-18 sezonunda başlamışlardı yanlış hatırlamıyorsam. ahmet ağaoğlu nisan 2018'de başlarına geçmişti.
çok iyi yönetilen takım. tamam devlet desteği filan var da adamlar da çalışıyor. hele scout ekipleri nasıl çalışıyorsa, fiyasko transferleri çok az. sörloth gibi bir oyuncuyu 750bin euro'Ya kiraladılar. hem de 2 sezonluk ücreti 750bin euro. senelik 375bin euro'ya tekabül ediyor.
üstelik hala genç transferlerine devam ediyorlar.
edit: şunu da ekleyelim biz trabzon ile aynı şartlara sahip değiliz. yani biz daha büyük bir takımız ve trabzon'dan 500k isteyen bir oyuncu bizden 800k isteyecektir elbette. ayrıca bizim üzerimizde daha çok baskı var, yani trabzon üst üste 3 mağlubiyet alınca pek bir şey değişmez ülkede ama fenerbahçe alınca değişir. daha çok baskı olur üzerimizde. dolayısıyla bizim gibi bir takımı yönetmek daha zordur kabul ediyorum. ama şu gerçeği de göz önünde bulundurmak zorundayız: bizim bütçemiz, paramız ve bize verilen mali destek (ünlüler vb.) trabzonspor'dan daha fazla. dolayısıyla elimizde bulunan şartları iyi kullanmak zorundayız.

Wenger'in ifadesiyle "sadece bir scout"

selçuk erdem'in efsanevi bir taş devri karikatürü vardır. mağara adamları hem üçgen, hem kare, hem de daire şeklinde üç tekerlek icat ederler. sonra aralarından biri der ki, önce üçgen olanı piyasaya sürelim.

işte benzer bir şark kurnazlığıyla kasım'da yapılan röportajı aralık'ın sonu tam da kulüp hocasızlıktan kıvranıp küfür kıyamet ali koç'a yüklenirken yayınlamak gerçekten büyük bir gazetecilik örneği. futbol arena ekibine tebrikler!

futbol aklıyla bulaştığı her projeden tekme tokat kovulmuş, başarısızlığı farklı lig, kulüp ve coğrafyalarda tescillenmiş, kendi network bağlantıları üzerinden ikna edip getirdiği cocu'nun bile giderken bir kelime adını anmadığı çapta muazzam ikili ilişkilere sahip, "paramız olsa lautaro martinez'i getirecektik" diyebilecek seviyede karşısındakini salak yerine koyan, güya avrupa futbolunda veri biliminin gelişimine öncülük etmiş kişiyi futbol şubesinin aklı yapan veya yapanları yerden yere vurma hakkımız saklı kalmakla birlikte "niye fener'de başarısız olan isimler başka takımlarda başarılı", "avcı'yı getirmek istiyordum", "emre teknik direktör olsun dediğimde karşı çıktılar" , "bir yapımız vardı, türkiye'de bunu anlamadılar" gibi lafları tamamen geyik muhabbeti olarak görüyorum.. her şey bir yana, vedat'ı, altay'ı aldık demiş; ersun yanal da orda tuzluktu tabii! hele bir de bu isimlerin yanına gustavo'yu koymak... sen bir sportif direktörsün; hocanın üstünde futbol aklısın, stoperi, sol beki olmayan takımın bütün transfer bütçesini yaşı 30'u geçmiş, savunma önünde top kesip pas arası yapmakla kariyer yapmış bir isme gömmüşsün ve hala bunu bir marifet gibi anlatıyorsun. yazık günah şu camiaya..

haberglobal'e geçmeden önce sercan hamzaoğlu gibi kolpa/magazinsel spor haberi servis etmeye bayılırdı. tamamen onur tuğrul eğitimyle buralara geldiğini düşünüyorum. özellikle ersun yanal'ın geliş haberinden bu yana yaptığı haberlerin bir çoğu doğru olan fenerbahçe muhabiri.