Elimizde çok genç, altyapımızın tozunu almış oyunculardan da kurulu bir nüve var.

Osayi-samuel 1997
Diego Rossi 1998
Berisha 1998
Altay bayındır 1998
Attila Szalai 1998
Burak kapacak 1999
Ferdi Kadıoğlu 1999
Muhammed Gümüşkaya 2001

Serhat ahmedoglu 2002
İsmail yüksek 1999
Emir ortakaya 2004
Arda güler 2005
Çağatay kurukalıp 2002
Ertuğrul çetin 2003
Ruhan arda Aksoy 2003
Fatih yiğit Şanlıtürk 2003
Melih bostan 2004
Arda kurtulan 2002
Bora aydınlık 2005

İsak Vural ve Jin hoho gibi iki potansiyel daha geldi.

Bu listeye ekleyebilecek başka potansiyeller de mevcut, 24-28 yaş aralığında profesyonel maçlarda çok fazla süre almış tecrübeli isimler de dahil edildiğinde ciddi bir gençleşme durumu söz konusu.

Elbette bu oyuncuların hepsi a takımda kalmayacak, ancak 5-6 tanesi dahi kadroyu zorlar ve formayı alabilirse, şampiyonluk hasreti ile eli ayağı bağlanan taraftar ve onun baskısına yenik düşen başkan sebebiyle TD'ye karşı sabırsızlık yaşanmaz ise kiralikta olan ancak geri gelecek birkaç altyapı oyuncumuz ile birlikte iyi bir yapılanma oluşabilir.

Eğer doğru planlama yapılır ve bir tecrübeli- bir genç şeklinde bu potansiyeller değerlendirilir ise efsane manu'nun Ferguson ile yakaladığı o altyapının üst yapıya taşınması ( class 1992 ) oluşabilir.

Bizim de 2003-2004 jenerasyonumuz 2023-2024'te a takıma dahil olup, 2025-2026 sezonundan itibaren kulübe olan aidiyet ile birlikte kupalara taşıyabilir.

Tabi bu yapının ve oyuncuların hem gelişim gösterebilmesi hem de süre bulabilmeleri için önümüzdeki sezon mutlaka şampiyon olup üzerindeki negatif yükü atması gerekmekte. İyi bir TD ile her ne olursa olsun içerisinde bu oyuncuların da dahil olduğu bir planlama ile önümüzdeki 5 seneyi inşa edersek o zaman Avrupalı kulüplerin izinden gidebiliriz.

Tabi bu ekonomik şartlarda arda güler, Attila Szalai, Altay, ferdi gibi oyuncuları uzun süre elde tutabilmek kolay değil.
Tarifi zor bir oyuncudur. Maç içinde birçok şeyi aynı anda ya da bir maçta yapılabilecek her şeyi maçın her anında yapabilir. Konuyu açmak için, football manager terminolojisi kullanmak gerek. O bir defansif orta sahadır. Savunma ile orta saha arasındaki boşluğu tek başına doldurup top alır verir, rakibi karşılar, takımın savunmaya ve hücuma yerleşme süreçlerinde doğru yerde durarak arkadaşlarına zaman kazandırır. O bir gizli liberodur. Savunma göbeğinin arasına üçüncü bir stoper gibi girerek geriden top çıkarma konusunda sorumluluk alır, stoperlerin kademesine girer, orta sahaya top taşır ya da uzun paslarla takımını atağa kaldırır. O bir anchor man’dir. Savunmanın önünde rakibin alanını daraltır, pas arası yapar, kaptığı toplarla takımı atağa kaldırır. O bir savaşçı orta sahadır. Hem orta sahada, hem de rakip yarı alanda rakibe sürekli pres yaparak top kapar, rakibin kontralarını engeller, takım arkadaşlarına rahat bir nefes aldırır. O bir derin oyun kurucudur. Savunmadan aldığı topları yatay, dikey ve çapraz dağıtarak geçiş hücumlarında pas istasyonu olur. O bir registadır. Hem geride top alır, top dağıtır, oyun kurar; top rakipteyken de 3. Bölgeye kadar çıkıp pres yapar, rakibin kurmak istediği oyunları bozar. O bir box-to-box orta sahadır. İki ceza sahası arası durmadan, yorulmadan gider gelir, koşar, basar, bozar, kapar, dağıtır, yeniden kurar ve şekillendirir. O bir dinamodur. kaptırılan toplar sonrası takım savunmaya dönerken kanatlardaki boşlukları doldurur, bek ve açık pozisyonundaki oyuncuların gönül rahatlığıyla hücuma katılmalarını sağlar. O, allahın bir lütfudur. Sakatlık, kaza, bela görmesin; sağlığı yettiğince bu renklere hizmet etsin. İyi ki var, iyi ki bizimle..