benim için çok eski anıları olan maç. rahmetli babamın beni götürdüğü ilk maç bir fenerbahçe - karagümrük maçıydı. yanlış hatırlamıyorsam 1983 yılındaydı. o maçı 2 - 1 kazanmıştık. şimdi yine karagümrük süper ligde ve beni elimden tutup götürecek babam maalesef artık yok. benim elinden tutup götüreceğim bir kızım var ama ona da pandemi müsaade etmiyor.

maça gelirsek, karagümrük lige çok iyi bir başlangıç yaptı. biz ise gümbür gümbür giremedik. savunma anlamında geçen sezona göre daha iyiyiz ama hücum olarak çok etkisiz kaldık. bu hafta samatta, takımla çalışarak biraz daha uyum sağlamıştır. ben zorlansak da kazanacağımızı düşünüyorum.
başarısızlığın tek suçlusu değildir. elbette ki hataları var ama başakşehir de, beşiktaş da, trabzonspor da ülke puanına zarar vermişlerdir.

hatta ileriye gidiyorum, biz de zarar verdik. diyeceksiniz ki "biz gidemedik bile". evet fakat bu kadar paranın harcandığı yerde bizim başarısız olma lüksümüz yok. 2 senedir ligde düzgün bir sıralama elde edemiyoruz ve buna karşın milyonlarca euro para döküyoruz.

galatasaray, 16 17 sezonunda avrupa'da yoktu herhalde. 17-18'de östersunds'a elendiler. rezaletti o mesela. galatasaray'ın öyle bir şeye hakkı yoktu. o kadar paranın harcandığı ortamda östersund gibi bir takıma elenemezsin. 18-19'da şampiyonlar ligi'nde şaka gibi kolay grupta 4 puan alabildiler. 19-20'deki performanslarına girmiyorum bile. 20-21'de ise rangers'a ön elemede elendiler. galatasaray'ın yine buna hakkı yoktu. rangers iyi takım allah var. ama yine de galatasaray'ın elemesi gerekiyordu.

başlık galatasaray olduğu için diğerlerine pek girmek istemiyorum. ama beşiktaş da 3 sezondur leş atıyor avrupa ligi'nde. 18-19, 19-20, 20-21 performanslarına bakmanız yeterli. trabzonspor son sene yedeklerle çıktı ya. 1 puan alabildiler o şaka gibi grupta. rezalet oğlu rezalet. başakşehir'i saymama gerek yok herhalde.

biz ise 16-17'de manu'lu feyenoord'lu gruptan lider çıktık. 17-18'de şaka gibi vardar faciası yaşadık. yani bu rezalet ya. rezalet yani nereden bakarsan bak olmaması gereken bir şeydi. 18-19'da avrupa ligi'nde en kötü sezonumuzda bile gruptan çıktık. 19-20 ve 20-21'de gidemedik lig sıralamasından dolayı. gidemediğimiz sezonlardan dolayı da suçluyuz. çünkü bizim avrupa'ya gitmeme lüksümüz yok. 60-70 milyon euro'luk yatırımların karşılığı bu değil.

kısacası, galatasaray bence de suçlu fakat galatasaray'ın hakkının yendiğini söyleyebilirim. çünkü medya, asla trabzon, başakşehir ve beşiktaş'ı konuşmuyor. hadi beşiktaş iki yıllık şl mücadelesinde iyi puan kastı diyelim (yine avrupa ligi'nde bu kadar başarısız olması kabul edilemez orası ayrı). trabzon ve başakşehir'i medya nedense konuşmuyor. bu ortamda galatasaray'a da fazla yüklenildiğini düşünüyorum. yiğidi öldür, hakkını yeme.

biz bu konuda ülkecek suçluyuz. suçu bir yerde aramak yanlıs olur. elbette ki takımları eleştireceğiz fakat ana sorun, ülkedeki futbol mantalitesi. bu ülkede top oynanmıyor. taktik, teknik açıdan yetersiz hocalar, top oynanmasına izin vermeyen hakemler, yine teknik ekibin verdiği talimatlar doğrultusunda zaman geçirmeye oynayan topçular ve bunlara izin veren hakemler, rant için nefret duygusunu körüklemeye çalışan yayıncı kuruluş (fb-ts maçından önce 2011 olaylarının bile isteye gündeme getirilmesi gibi) ve daha birçok sebepten dolayı biz bu bulunduğumuz konumu hak ediyoruz. yıl olmuş 2021, insanlar halen yıldız oyuncu peşinde. bir kişi de çıkıp demiyor ki birader eşek yükü gibi borç var, napıyorsunuz siz. kimse oyuncu yetiştirmeyi düşünmüyor ki.

yakın vadede tek umudum, takımlarımızın ekonomik planlamarını daha düzgün yapmaları. belki uefa sıralamasında geriye düşmemiz, bu açıdan olumlu bir etki yaratabilir. şl geliri olmayan kulüpler, düzgün planlama yapmak zorunda kalabilir. fakat ben yine de bu ihtimalin bile gerçekleşeceğini sanmıyorum.

bu ülke, bunları sonuna kadar hak ediyor.