gelmesini istediğim oyuncu.
tek başına gol yükünü çekecek bir oyuncu değildir, bir sörloth performansı beklemeyelim kendisinden. tarzını bilmeyenler dzeko gibi düşünebilir, pivot özellikleri olan ama topu tutmayı pek sevmeyen bir adam. yani vedat topu alıpta sırtına rakibi bindirip zaman kazandırıyordu, sonra dağıtım yapıyordu. smolov ise kalabalık ortamda kısa sürede topu ayağından çıkaran bir adamdır, ileride çoğalmamıza vedat kadar katkısı olmaz ama eğer koşan bir takımsak özellikle kenarlara kaymayı sevdiği için tuttuğu topu güzel değerlendirebilir. burada gökhan ve caner'in önemi ortaya çıkıyor, eskisi gibi verimli olmasalar da gene bu ikili ileriye çıkarsa smolov topu kenarlara güzelce aktarır. gene sörloth kadar olmasa da dripling yapmayı seven bir tarzı var boşluk bulunca. boşluklarda topu tutarak veya yavaşça sürerek değilde seri bir şekilde ileri taşıyarak oynuyor. eğer ki oyunu rakip sahaya yığarsak mevcut beklerden dolayı kendisi doğru isim. eğer kontra ataklara çıkarsak mert hakan'dan dolayı gene doğru isim. tek bir endişem var, oyuna katkısı olur ama skora katkısı düşük kalırsa taraftar beğenmeyebilir. skor yükünü kanat oyuncuları da çekecekse ki transferler haberlerinde hep bundan da bahsediliyor, hakkaten belli bir şablona yönelik transferler yapıyoruz demektir. güzel birşey bu, şaşırtıyor beni bu sene yönetim.
(finishing'i vedattan iyi, hava toplarında vedat daha iyidir.)
türk futbolundaki en kirli 5 maç arasına rahat girer. yeni nesillere asla unutturulmaması gereken bir maçtır. bu maçtaki hem saha içi hem saha dışı rezaletler asla unutulmamalıdır. beşiktaş maçı galatasaraya satmıştır. lütfen sonuna kadar okuyun paylaşın bilenleriniz vardir bilmeyenler de ögrensin
maçın öncesine maça ve bizle olan alakasına değinelim biraz;
maçtan önceki gün "dostluk yemeği" adı altında zamanın beşiktaş başkanı yildirim demirören
(nam-ı diğer tüpçü) ve zamanın galatasaray başkan yardimcisi adnan polat, eşleriyle beraber akmerkez papermoon lokantasında buluşmuşlardır. bahsettiğim maçtan 1 hafta öncedir. dipnot olarak ekliyim o maçtan önce de ziraat türkiye kupası besiktas fenerbahçe yarı final maçı vardır, neyse. iki klubün yoneticisi fair play adı altında verdikleri yemekte flaş açıklamalarda bulunmuştur.
galatasaray başkan yardımcısı adnan polat ziraat türkiye kupasını beşiktaşın kazanmasını istediğini belirtmiştir
bunun üzerine beşiktaş başkanı yildirim demirören: akmerkez’deki buluşmada adnan polat’a "bu yemek için yine çok şeyler yazılacak. kupayı beşiktaş’ın kazanmasını istemen ve düşüncelerini açık yüreklilikle söylemenden dolayı kutlarım. fikir özgürlüğünü kimse sıkıtlayamaz. herkes kendi önüne bakmalı. dedi.
şimdi geldik en cafcaflı bölüme
beşiktaş başkanı yildirim demirören bu bulaşmadan önce lig de galatasarayın şampiyon olmasını istediğini belirtmişti.
ne ilginçtir ki bu açıklamalardan sonra gs yönetimi ile akmerkez de buluşmuştur hem de ertesi hafta inönü de oynanacak beşiktaş galatasaray derbisi varken bu maçın önemini size şöyle anlatayım 22 nisan 2006 günü bu maçtan iki hafta önce fenerbahçe galatasarayı evinde 4-0 eze eze yenmiştir. tarihte bi tarafın bu denli domine ettiği tek derbidir. maç sonunda gs taraftarı 4 yediler diye arabayla sevinç turuna çıkacak kıvama gelmiştir. maç ligin bitmesine 4 hafta kala oynanmış fenerbahçe maç sonucu liderlik koltuğuna oturmuş ve şampiyon olacağı tüm turkiye tarafindan kesin gözüyle bakılmıştır.
yani anlayacağınız galatasarayın şampiyon olabilmesi için 2 hafta sonra hem bjk yi deplasman da yenmesi ve bizim kolay fikstürümüzde puan kaybetmemiz lazımdı. kısacası normal şartlarda galatasarayın şampiyon olabilmesinin imkanı yoktu.
evet şimdi gelelim başlıktaki maçımıza. maçın oynandığı hafta beşiktaş 51 puan ile 5. sıradaydı. şampiyonluk şansı çoktan bitmiş sezonu kapatmıştı. galatasarayın ise yendiği taktirde ufak olan şampiyonluk şansı devam ediyordu.
maçın başlarında besiktaş kalecisi cordoba amatörce bir sekilde necati ateşin ayağına kayarak penalti yaptirdi. maçın hakemi firat aydinus penaltiyi verdi karar dogruydu fakat beşiktaş kalecisi net bir şekilde penaltıyı bilerek ve isteyerek yaptı. topun başına geçen necati ateş topu direğe vurdu. ilk yarısı sıfır sıfır biten maçın ikinci yarısında 51. dakikada attığı gol ile tümer metin beşiktaşı 1-0 öne geçirmiştir. golden 12 dakika sonra ahmed hassan, sergen yalçın değişikliyi gelmiştir beşiktaştan. değişiklik yapıldıktan 1 dakika sonra galatasaray hasan kabzenin golü ile eşitliği bulmuş ve skoru 1-1 yapmıştır.
bundan sonrası en önemli kısım :
maçta 89. dakikada beşiktaş kontra atağa çıktı ve gs savunmasını 5 e 3 yakaladı orta sahada topun başında olan isim sergen yalçındi. türk futbolundaki gelmiş geçmiş en yetenekli futbolcu olan sergen yalçın ben dahil bir çok kişinin kabul ettiği bir gerçek. sergen yalçın o pozisyonda tam 10 farklı kombinasyonda gol atabilirdi veya attirabilirdi "ince pas" "ara pas" ve "doksana çakma" gibi meziyetlerde dünya tarihinin en iyilerinden biri olan sergen yalçın o pozisyonda topu biraz sürdükten sonra dikine gitmek gol veya pas atmak yerine maldonado vari bir hareketle topu sağına cekip geri pas atmıştır.
bu da pozisyonun videosu:
[embed_basic url=www.youtube.com/embed/XzST7qeeT_c]

dahası var daha bitmedi 2 dakika sonra ise beşiktaşın maç başında bilerek penaltı yapan kalecisi cordoba kaleden topu galatasaraylılara atmıştır. hakan sükürün kafa ile indirdiği topa vuran hasan kabze galatasarayin ikinci golünü atmış ve skoru 1-2 ye getirmistir. golle beraber maçı first aydınus bitirdi ve galatasaray inönü de beşiktaşı yenerek imkansiz olan şampiyonluk şansını beşiktaş ile alenen şike yaparak mucizelere bıraktı.
veeeee evet tabiki o mucizeler gercekleşti :)))
bahsettiğim mucize o ünlü denizlispor-fenerbahçe maçı. o maçta olanlar zaten tüm turkiyenin malumu. en az 10 kere iptal edilmesi gerekirken oynanan maç, hayatını fener düşmanlığına adamış erman toroğlunun bile kesinlikle iptal ederdim dediği maç. şeref yoksunu selçuk derelinin utanmadan oynattirdigi maç. denizlispor tribünlerine galatasaraylilarin girip maçı oynatmadiklari sabote ettikleri her dakikasında sahaya meşale ve konfetti firlattiklari maç. bir polisin yüzüne gelen meşale sonrası yuzunun yandığı maç. tüm bunlara rağmen iptal edilmeyen maç. o maç 1-1 bitti ve fenerbahçe denizli ile berabere kaldigi için şampiyonluğu kaçırdı(çalındı). oysaki daha 1 ay önce trabzonu deplasmanda yenip ertesi hafta galatasaraya evin de 4 tane çivilemişti. saha dışı gücü yüksek olan taraf şampiyon oldu.
aslında bu maçın etkileri sadece bir şampiyonluk değildir daha da fazlasıdır geniş bakmak gerekiyor.
fenerbahcenin bence gelmiş geçmiş en iyi teknik direktör olan daum bu sezon şampiyon olamadı diye aziz yildirim tarafından görevine son verilmiştir (ondan önceki iki sene şampiyon olmasına rağmen bu sene sampiyonluk çalınmasaydı 3 sene üst üste olacaktı)
o senelerde korkunç bir fener üstünlüğü vardı. fenerbahçe hem ekonomik güç olarak hem de saha içinde oynadığı futbol ile rakiplerini tir tir titretiyordu. o eski fenerbahçenin bitişi bu dönem ile başladı. fenerbahçe eğer 4 sene üst üste şampiyon olmuş olsaydı kendi tankını uçağını üretirdi. o zamanlar fenerbahçe bjk içinde gs içinde bir rol modeldi hepsinden önce modern stadını inşa etti ve ekonomik olarak hepsinden daha refah bir seviyede idi. 4 sene üst üste şampiyonluk gelseydi ve 4. şampiyonluk 100. yıl şampiyonluğu olsaydı fenerbahçe baş edilemez bir güç olacaktı. heh bu maç yaşanmasaydı eğer işte bu dediğim şey olacaktı 4 sene üst üste şampiyon olup sonuncusu 100.yıla denk gelecekti.
sonuç olarak galatasaray eskiden de aliskin olduklari çalıntı haram şampiyonluklarına bir tane daha ekledi. teşvik primli şampiyonluklardan himmetli şampiyonluklara, himmetli şampiyonluklardan bjk ile yapılan şike ile kazanılmış şampiyonluğa. daha adamlar geçen sene rize de olmayan penaltı ile şampiyon oldu :))) çok da büyük bir olay değil aslında galatasaray için.
he bu arada dipnot: türkiye kupasını o sene beşiktaş kazanmıştır bunların bir karşılığı olacaktı elbet :)
hakkım hakkımız haram olsun
beşiktaşa da galatasaraya da
unutma unutturma fenerbahçeli !!!!!!!!
4. Hafta sonunda puan durumu (averaj)

Fenerbahçe 10 (4)
Rennes 10 (3)
Aek 3 (-3)
D. Kiev 0 (-4)

Şeklinde olmuştur.

Gruptan lider çıkmamız tabii ki iyi olur ama şahsen çok önemsemiyorum, güçlü takımların gelmesinden korksam da bu böyle gitmez. Bu sene olmazsa gelecek senelerde illaki gruptan ikinci çıkacağız ve korktuğumuz başımıza gelecek. Dolayısıyla korkmayı bırakmalı ve en iyi şekilde mücadele etmeliyiz.