pep'in yine titrek ürkek bitirdiği final.
tabii ki bu kez kazandı. darısı başımıza.

demek ki, pep de olsanız, bir final kaybettikten sonra bir sonraki finalde eliniz ayağınız dolanabiliyor birbirine..

son 15 yıla baktığımızda pep özellikle barça'daki yardımcısı rahmetli tito'nun da innovatif katkılarıyla önce sahte 9'ları, sonra hücumun merkezine ve kanatlarına evrilen merkez orta sahaları, akabinde orta sahanın merkezinden beke evrilen orta sahaları, hücuma çıkarken orta sahanın merkezine yaklaşarak pas trafiğini yönlendiren bek oyuncularını ve son olarak da bek gibi oynayan stoperleri dünya futboluna kazandırdı.

tüm bu ar-ge çalışmalarını yürütürken ana hareket noktası rakip takımların etkili hücumcularını pasifize etmekti. diğer bir deyişle; pep, rakiplerinin hücumlarını durdurabilmek için kendi takımının hücumlarını baştan dizayn etti. misal, bu sezon sahaya sürdüğü ve ona üç büyük kupayı getiren 3-2-4-1.
görsel

dias, stones, rodri, de bruyne ve ilkay beşgeninde sadece dias denklemin sabiti gibi yalnızca ileri ve geri hareket ederken diğer beş oyuncu hareket özgürlüğüne sahip şekilde gerek merkezde gerekse kanatlara deplase olarak rakibin hücuma çıkarken kullanabileceği alanları kapatıyor.

bu noktada, diğer dört oyuncunun da rolleri birbirinden farklı. stones, stoperden devşirme bir ön libero olarak rakibi bozan ve rakip geçiş hücumuna başlarken ilk hamleleri yapan bir rolde, de bruyne sık sık kanatlara deplase olarak grealish ve bernardo gibi ters ayaklı açık oyuncularının merkeze toplu topsuz katlarında kullanabileceği alanları yaratırken ilkay bazen bir gizli santrafor olarak haaland'ın yanına sarkıyor, bazen de gizli bir oyun kurucu gibi geriye gelerek rodri'nin yönettiği pas trafiğini hızlandırmak ve daha etkili hale getirmek için ek bir pas istasyonu işlevi görüyor. rodri ise bu sistemin modern çapası. bilirsiniz, gemiyi ya da tekneyi deniz üstünde sabitlemek için suya ağır demirden yapılma bir çapa indirirsiniz. çapa, suyun dibine inince durgun bir denizde gemiyi olduğu yere sabitler.ancak, rüzgar şiddetlenir ve akıntı başlarsa gemi de çapanın yarattığı ağırlık merkezi çevresinde hareketlenmeye başlar; lakin, rüzgar ve akıntı gemiyi yerinden hareket ettirecek kadar şiddetlenirse, tekne demir tarıyor derler.. yani çapa, geminin hareketi nedeniyle olduğu yerde duramaz ve denizin dibinde sürüklenir. işte rodri'nin modern çapalığı da böyle demir tarıyor. çevresindeki hareketli oyuncuların etkisiyle, rodri de sürekli yer değiştiriyor; ancak asla ana rolü olan pas trafiği yönetimini aksatmadan bunu yapıyor.

akanji ve ake'nin dias'tan uzaklaşarak birer bek gibi kanatları kullanması, bu sistemde hücuma alanını genişleten tek aksiyon denebilir. bunun dışında bütün organizasyonlar sahanın merkezinde, en fazla 30 metrekarelik bir alanda cereyan ediyor. özellikle ileri uçta iki kanat forvet ve bir merkez santraforla konuşlanan takımlara karşı merkezi rakipten 2 hatta 3 fazla oynucuyla savunup rakibin kanat forvetlerini de iki stoperi bek gibi kullanarak adam adama savunmak, city'nin bu sezonki alameti farikasıydı denebilir.
görsel


dünkü maçta çift santraforlu oynayan inter'e karşı pep'in aynı dizilişi tercih etmesi maçı kilitleyen ana nedendi. zira, stones inter'in hareketli forveti martinez'i kovalamakla meşgulken çok geride kalarak sık sık savunmayı dörtledi, merkezde rodri brozovic ve barella'dan pres yedikçe topu savunmadan hücuma akıtmakta sık sık tökezledi. bu süreçte, hakan'ın etkisiz oyunu pep'i cesaretlendirir ve stones'u oyundan alıp yerine alvarez'i sokarak bir skor opsiyonunu daha kullanır, stones'un yanına ilkay'ı çeker ve rodri'yi rahatlatır; zaten, inter kanatlarda dimarco ve dumfries ile fazlasıyla ofansif olduğu için grealish ve bernardo tamamiyle riske edilmiş durumda, city topu hızlıca onlara ulaştırırsa inter savunmada sürekli eksik yakalanır dedik; olmadı.... oyun fazlasıyla dengede gitti, city'nin en kısır maçlarından biri geçti, inter daha istekli ve hevesli bir görüntü çizerek maçı her an çevirebilecekmiş hissini verdi ama o da olmadı. city, saha içinde birkaç ufak dokunuşla rahatlıkla kazanabileceği maçı, alışılmış düzenini bozmadan strese soksa da kazanmasını bildi.

buradan tekrar başa dönüyorum; demek ki, pep de olsanız, bir final kaybettikten sonra bir sonraki finalde eliniz ayağınız dolanabiliyor birbirine.. bu durum bizim için de çok ama çok kritik!
Birkaç gün sonra doğum günü olan sonrasında da askere gidecek yazarımız. Doğum günü kutlu olsun.

Uzun bir askerlik yapmış dede olarak fırsatını zorla ve yazıcı olmaya çalış. İğrenç bir ortama tanıklık edeceksin, tuvalet kağıdı kullanmayı bilmeyen tipler badin olacak, sabır çek.

Not : 21 gün bedelli spor. Düşün durumu xd
canım takımımızla ilgili taraftar göüşlerinin bir arada toplanacağı gerekli bir site. en azından diğer malum sözlük gibi kendi takımlarının başlığından çok fenerbahçemiz ile ilgili başlıkta gereksiz yarumlar yapan yazarların olmayacağını düşünüyorum
Tam bir eski istanbul beyefendilerinden ofansif mizah ustası tonton dede. Çok yerinde ve enteresan espiriler yapıyor ve kongreye renk katıyor. bu adam yönetmese kimse izlemeyecek, sıkıcı.

Kendinin varlığı kulübümüz için bir nimettir. Fenerbahçeli olmasından dolayı mutluyuz. Allah uzun ömür versin dedeme.