her ne kadar türkiye'de 19 şampiyonluk olarak geçse de yabancı kaynaklarda ve haberlerde sürekli 28 şampiyonluk olarak geçiyor. dün bir yabancı haber okumuştum ve fenerbahçe'nin 28 şampiyonlukla en çok şampiyon olan kulüp olduğunu söylüyordu haberin başında. tabi haberin konusu şampiyonluklarımız değil, gelecekteki teknik direktörümüz ama olsun.

haberin altına da bir tane galatasaraylı 28 değil 19 diye yorum atmıştı. haberciler de ''28 resmi olmayan ve 1924'ten bu yana sayılan türkiye ligi şampiyonlukları'' gibi bir şey söylemişti. yani demek istediğim herkes ne olduğunu biliyor bunun.

aziz yıldırım döneminde nasıl bunlar saydırılmamış, bunların peşine düşülmemiş hayretler içerisindeyim. niye hiç dillendirmedik bilmiyorum. ama benim hatırladığım kadarıyla yine dillendiren taraftarlar vardı. özellikle 2010-2011 şampiyonluğuna ''27. şampiyonluk'' diyordu herkes.

bu kadar yazdık çizdik bu konu hakkında ama bir şeye değinmeden olmaz. bu şampiyonlukların sayılması ya da sayılmaması önemli değil. önce süper lig'de kalburüstü ve sürekli başarılı olan bir takıma dönüşelim sonra çok rahat saydırırız bunları. zaten süper lig'de başarı olmadıkça bu şampiyonlukların da pek bir önemi kalmıyor.
Trabzon valiliği'nin yaptığı açıklamadır.
http://www.trabzon.gov.tr/basin-aciklamasi-03022020

Neden çelişiyor derseniz; Otobüsün dibine kadar girilmiş ama ellerindeki telefonmuş . eee ya silah olsaydı sen bir defa otobüsün dibine kadar sokup taciz edilmesine izin vermişsin. kaldı benzer bölgede daha önce kurşunlanmış bir takımın şimdi taciz edilirken gördüğü şeyin tabanca olduğunu düşünmesi çokta anormal değil. anormal olan daha önce böyle bir durum yaşanmışken otobüsün dibine kadar girilmesine ve taciz edilmesine izin verilmesi değil midir ? yani ortada bir güvenlik zafiyeti yok mudur ?
Trabzonspor taraftarına şirin görünmek için yapılmıştır. keşke aldığımız önlemlere rağmen otobüse yaklaşılmıştır ama incelemelerimiz sonucu korkulacak bir durum oluşmamış ve herhangi bir silah tespit edilmemiştir diye açıklama yapsalarmış . kendi açıklamalarında da dedikleri gibi kutuplaştırıcı ve taraf olmasalarmış iyiymiş.
nice senelere kaptan !

türk spor tarihinin gelmiş geçmiş en iyi oyuncusunun fenerbahçe'de oynaması...

yarın kadıköy'e gidecektim zaten, heykeline uğramak farz oldu.

video

Gs taraftarlarının büyük çoğunluğunun “ taptığı “ td. Kolay değil bu kadar kupa kazanan bir FB teknik adamı olsa biz de öyle olurduk belki.

Ancak taktik maktik yok bam bam diyen bir “ taktisyen “ olan terimtaparlara göre jorge jesus’un taktiği sadece “uzun vurun “ imiş. Harika değil mi xd
İleriye gidemeyişinin temelinde pek çok komplike sebep yer almasına rağmen en büyük olarak baskı altına alınan yetenek olarak kısıtlı, futboldan çok fazla anlamayan ve tamemen kararlarında bağımsız olamayan Türk hakemleridir.

Var sistemi ile belki bir noktaya kadar hataları en aza indirme şansları olmasına rağmen teknolojiyi bile maçın kaderini istedikleri yere çekmek için kullanmaya başladılar. Var hakemlerindeki tutarsızlık tüm ligin kaderini değiştiriyor ve insanların hayata geçirilen tiyatroya saygı duyması bekleniyor.

Sezonun başından beri bize verilmeyen penaltılar için binbir tane bahane sunup haklı çıkarılmaya çalışırlırken, bir kaç hafta sonra ve hatta ileriye giderek aynı hafta başka bir maçta aynı pozisyonların penaltı olarak değerlendirilmesi işin tadını iyice kaçırdı. Aleyhimize verilen penaltı kararları var aracılığı ile en ince ayrıntısına kadar dakikalarca incelenip deyim yerindeyse sineğin yağı çıkarılırken Trabzonspor ve Galatasaray karşısında rakiplerin penaltıları var'a bile gitmeden sümen altı ediliyor.

Ülkede sahada hak edenin kazanacağı bir düzen kurulmak isteniyorsa var hakemleri mutlaka yakın geçmişte şampiyonlar liginde görev almış yabancı, emekli 5 hakemden oluşmalı ve kararlarda bir standart yakalanmalı. Aksi halde her yıl başka bir tiyatro izlemeye devam ederiz.