4 kasım itibariyle yapılan son güncellemeye göre,

beğenmediğimiz israil bu sezon bizden çok daha fazla puan toplamış. sadece israil mi ? hayır moldova, polonya, isveç, norveç, yunanistan, sırbistan gibi ülkeler bile bu sezon şu an itibariyle bizden fazla puan toplamış durumda.

lafa geldiğinde mangal bırakmaz, hiçbirisini beğenmez, burun kıvırır, köy takımları deriz. ama gerçek öyle değil. berisha'nın parasına şampiyonlar liginde oynayan sheriff diye bir takım var mesela.


bu serbest düşüş sonucunda 5 yıl içerisinde ilk 20'yi göremeyiz, bırakın ilk 15'i.
görev verilirse sözüm ona gelirim demiş.

demezler mi adama sen maaş alırken performans vermedin de küstün oynamadın, şimdi mi oynayacaksın diye ?

fenerbahçe'de görev alabilir belki de almalı ama hangi pozisyonda ?

- teknik direktör mü ?
sertifikası var mı ben bilmiyorum, 3. ligde de olsa görev almışlığı var mı ? yardımcı hocalığı var mı ? bildiğim kadarıyla yok.

- sportif direktörlük mü ?
muhasebeden anlıyor mu ? herhangi bir lisans diploması var mı ? bu alanda daha evvel bir tecrübesi oldu mu ? yok. - oyuncu havuzu var mı ? hangi ligleri takip ediyor ? kaç kişilik bir oyuncu havuzu var ? kaçının maliyeti 2-5 milyon euro seviyelerinde. kaçında 20-30 milyon euro bonservis getirme potansiyeli var ?

altyapı hocalığı mı ?
mutsuzluğu ile bilinen bir futbolcunun sürekli pozitif olması gereken bir pozisyonda olması ne kadar doğrudur. ayrıca 1 yıl sonra ben burada çalışmayacağım diyeceği bir yer de değil burası. en az 5-6 sene yani bir jenerasyonu yukarıya taşıyacak bir sürede orada bulunmayı ister mi ? zannetmiyorum.


yapabileceği tek iş başkanın futbol danışmanlığı olabilir. başka da bir şey olamaz. onun için olacaksa olabilir ama diğer pozisyonlar için zannetmiyorum.
bu sene yaptığımız hamleler hiç içime sinmiyor sözlük. yönetimin alacağı her kararı destekleyeceğimi daha önceki entry'lerimde de belirtmiştim. hala destekliyorum fakat hiç içime sinmiyor.

6 yıl olmuş son şampiyonluğumuzdan sonra. dile kolay 6 yıl... üstelik son kupamızı da 2014'te almışız. 6 yıldır yapılan belli başlı hatalar vardı ki bunlar bu sene azaltıldı fakat halen sıfıra ya da en aza inmiş değil.

erol bulut'a birçok konuda güvensem de bu yapılan hamleler ciddi manada risk barındırıyor. şampiyon olsak dahi sıkıntı yaşayacağımız aşikarken şampiyon olamayacağımız senaryoyu düşünmek bile istemiyorum. para edecek az futbolcumuz olacak. evet elimizde ferdi, ömer faruk gibi oyuncular var fakat bu futbolcuların da sözleşmelerinin sonuna geliyoruz. sözleşme yenilerler mi o konu hakkında da bir fikrim yok. kafam çok karışık.

fenerbahçe'nin yıllardır süregelen problemlerinden bir tanesi de teknik direktör istikrarsızlığıydı. son 10 yılda aykut kocaman hariç hiçbir teknik direktöre 1 sezondan fazla sabredemediğimiz gibi bazılarını da sezon ortasında göndermişiz daha 1 sezonu doldurmadan. bu bağlamda ben erol bulut'un şampiyon yapamasa bile 1 sene daha kalmasını isterim zira kurucu bir teknik direktör.

şampiyonluk lazım biliyorum, hocaya da güveniyorum fakat elimizde çok yeni ve yaşlanmış bir kadro var. daha oyuncular birbirine alışacak da, uyum gösterecekler de bla bla bla... taraftar ne kadar sabreder o konu hakkında da bir fikrim yok. zaten patlamaya hazır duruma gelmiş fenerbahçe taraftarı. bir mağlubiyette sezona havlu atılabilir. öyle bir durumdayız. halbuki gerçek olan şu; 30. haftada 7-8 puan geride bir takım bile iyi top oynuyorsa favori olabilir. çünkü dile kolay 40 maçlık bir sezondan bahsediyoruz ki bu süreçte enerjiyi en doğru kullanan takımlar kazanacak. eğer ki rakipler avrupa'ydı kupaydı derken yorgun olursa 30. haftadan sonra 10'da 10 yapılarak bile şampiyon olunabilir fakat işte bu süreci yönetmek de önemli.

bir yandan yönetime güvenmek istiyorum, bir yandan da içime kurtlar düşüyor. gelecek seneler planlanmıştır umarım. madem ki tek atımlık kurşun sezonuna girdik bilmem kaçıncı kez hem de, bari sonu mutlu bitsin. umarım biter yani.
karar aşamasında geç kalmasıyla meşhurlar. acele karar alınmasın alınmasın diye diye kağnı haline geldi kulüp.
en basitinden her şeyi geçtim, obradovic ile anlaşmak için neyi bekler bir yönetim ? yani hoca kalmak istiyor belli, taraftar istiyor bu açık. ama siz yönetim olarak istemiyorsunuz. gerçekten yürek yemişsiniz. istemiyoruz diyemiyorsunuz, hoca kalmak istemedi noktasına getireceksiniz.
siz bu hocayı göndermeye çalışarak, kalbini kırarak asıl kendi bacağınıza sıkıyorsunuz. son 6 yılda rezil rüsva olmuş futbol takımının yarattığı çöküntüyü basketbol ve koç sayesinde teselli eder bulduk kendimizi. şimdi hocayı da göndermeye kalkışıyorsunuz, umarım o " basketbola giden bütçe " yine alper potuklara, ekicilere, zankalara, moseslara gitmez. çünkü giderse bu defa götünüzü kurtaracak bir obradovic dolasıyla basketbol takımı da kalmamış olacak.