fenerbahçe'deki sol kanadın vahametini göstermek adına sörloth'un golünden dem vurmak istediğim maç:
- link - ekuban'ın asistinden önceki anlara dikkat:
trabzon oyun kuruyor; ekuban en sağda dururken abdülkadir ömür göbekten sağa doğru deplase oluyor, tolga ciğerci de onu takip ediyor (falette de arkadan destek oluyor). tüm bunlar olurken top, (garry rodrigues'in karşıladığı) sağ bekteki pereira'ya ulaşıyor. top pereira'ya ulaşır ulaşmaz, iki stoper arasındaki abdülkadir parmak aniden göbekten fırlayıp top istiyor, bu anda vedat muriqi ona odaklanmaya başlıyor. pereira'nın parmak'a pas atacağı düşünülürken caleb ekuban birden bire içe katediyor, hasan ali kaldırım bu anda ekuban'ı bırakıyor, vedat muriqi abdülkadir parmak'a, tolga ciğerci ise hala abdülkadir ömür odaklı olduğu için ekuban'a uzakta. bu sayede ekuban hiçbir baskı altında olmadan sörloth'a güzel bir pas atıyor ve gol.
hasan ali; ciğerci ömür'e, vedat da parmak'a odaklanmışken, kendi tuttuğu ekuban'ı neden bırakıp geriye koşuyor? yoksa garry rodrigues 'e güvenmeyip; ulan şimdi bu pereira'yı kovalamayı bırakır ben neme lazım geride durayım, diyerek saliselik bir karar mı verdi?
Kadıköy de kaybettiğimiz gs derbisinde 50 bin kişilik statyan ilk çıkan bendim, şöyle anlatayım, skor 1-1 iken jailson onyekuru'ya kayıyor ve penaltı oluyor. Falcao penaltıyı gol attıktan sonra ciddi manada çok sinirlendim her şeyi yapacak kıvamdaydım, kendi iyiliğim için direk stadı terkettim yoksa geri dönüşü olmayan hatalar yapabilirdim. İlk olduğunu nerden biliyorsun diyecekler olabilir gol olur olmaz kapıya koştum, kapıların hepsi kitliydi görevliden kapıyı açmasını istedim, dakika 75 di heralde tam hatırlamıyorum. Görevli benim için kapıyı açtı ben çıktım sonra bir daha kitledi. Okul açık tribününde izledim en azından orada ilk çıkan ben olduğuma eminim. Fenerbahçe o maç rezalet oynadı. O gün sahadaki 11 den o kadar nefret etmiştimki içimden inşallah çeviremezler de rezil rüsva olup 20 senelik tarihi bozan soytarılar olarak tarihe geçerler diye iç gecirmiştim çıkarken. O kadar nefret ettim yani. Bu arada kimse yanlış anlamasın o gün saha da olan takım fenerbahçe değildi. Eğer gerçekten ruhuyla oynayan bir fenerbahçe olsaydı fark yemiş olsak bile stadı terk etmez boğazımı patlatana kadar bağırır destek verirdim. Ömrüm boyunca bir çok kez yaptığım gibi. O güne nefretim maç sonucuna ve skora değil sahada oynayan fenerbahçe'ye idi.
Euroleague'de 29. haftanın kapanış maçı. TSİ 23:00'te başlayacak. Müzmin sakat Alex Perez, covid mağduru Melih ikilisine maalesef Marko Guduric de eklenmiş. Ayak bileğindeki sakatlıktan ötürü İspanya'ya götürülmemiş.

Valencia'nın 3 galibiyet önündeyiz, evimizde 4 sayıyla kaybetmiştik. Bu hafta play off yolunda en yakın takipçimiz olan iki galibiyet gerimizdeki Zalgiris'in İstanbul'da Efes'ten alacağı olası yenilgi ile bu maçta alacağımız minimum 5 farklı galibiyet sonrası beş maç kala işi büyük ölçüde bitirip kendimizi çeyrek finale atacaktık. Ancak Guduric'in yokluğunda alacağımız bir yenilgi işleri fena halde karıştıracaktır. Hafta sonu dinlenen Vesely ve özellikle De Colo'nun sazı eline alması gereken maç olacak.
fenerbahçe kulübünün büyüklüğü kupa büyüklüğü değildir adı konamaz lafı bana aşırı saçma geliyor. bir takım, aldığı kupalar, kazandığı maçlar kadar büyüktür.
Cidden bizden bambaşkalar.

Aralarında elbette doğruyu söyleyebilecek yapıda olanlar var. Fakat onlar da her cümleye “ ama “ diye başlamayı ihmal etmiyor.

Yahu muslera gitti adama temas etti vurdu vs neden kırmızı kart verilmiyor deniliyor, yanıt kaleci neden geldi sevinmeye, o adam kaptan bilmem ne diye savunuyorlar.

Bizde olsa Altay zaten kırmızı kart görürdü de ne b*k yemeye gittin kart gördün diye başlar, ardından jj ve Ali koç’a kadar giderdik.

Mesela bu akşam osayi’nin pozisyonunda hemen kırmızı kart abi demeye başladı bizimkiler. E doğru. Kırmızı kart verilse ki ben verilmesi taraftarıyım kimse itiraz etmez, osayi’ye saydırırdı şu anda bile.

Ancak söz konusu taraftarlar uydurma kırmızı kart beklentisi ortaya çıktı diye bile mağduriyet zırhına girebiliyor. Bunlar kadar girdikleri kaba sığabilen cıvık Güruh az bulunur.

Bu sebepler bile neden biz Fenerbahçeliyiz sorusunun cevabı olabilir.