dünkü istanbulspor maçında ismail'in öne çıkışlarını telafi edemeyip orta sahayı bomboş hale getiren "merkez orta saha".

ismail yüksek sezon boyunca banko bir 11 oyuncusuna dönüşmemesine rağmen, j.jesus'un 4-1-3-2 oynatırken yaratmak istediği kaosu perçinleyen önemli elemanlardan biri. sezon başından beri, 4'lünün önündeki oyuncu olarak oynarken kontrollü bir önliberodan ziyade boştaki toplara / kontra başlatacak rakip oyunculara hızlı reaksiyon gösterip müdahale etmeye çalışan bir stilde oynuyor (bkz: link ), yüksek efor sarfediyor ve bunun diğer arkadaşlarınca telafi edilmesi gerekiyor.

ancak bu sefer partneri mert hakan oldu ve ismail'in bu çıkışları yanıtsız kaldı:

görsel
- ismail öne çıkmışken geriye koşmayıp alan kapatmıyor, istanbulspor bomboş merkeze iniyor

görsel
- ismail'in daralttığı alanda mert hakan gereken reaksiyonu gösteremeyip muammer'i geçiriyor, ismail ikinci bir koşuyla muammer'e yetişmeye çalışıyor ama pas geçiyor, emeka eze o topu alıp götürecek ve penaltı yaptıracak

görsel
- mert hakan ilk koşuyu yaptıktan sonra topun yönüne göre hızlı reaksiyon gösteremeyip duraklıyor, fb'nin soluna deplase olan emir kaan'ın pas yolunu kapatamıyor, emir kaan tek pasla ters kanada atıyor, topu alan ethemi 2-2 yapacak

mert hakan'ın yetişmediği yerde bekler devreye girmeli, ters taraftaki bek 3.stoper gibi konumlanmalı, ama 2-2 olmadan önceki hücumda iki bek birden öne çıkmış. mert'in bu yüzden etrafını daha iyi tarayıp ona göre davranması gerekiyordu; iki bek birden öne çıktıysa biraz dikkatli ol mesela... ama işte bu işlerin adamı değil.

çünkü mert hakan teknik-skorer bir 10 numara değil, efor sarfetmedikçe skor ihtimali olmayan, isabet oranı düşük olduğu için sayıca fazla girişimde bulunması gereken, yani sürümden kazanan bir profil, sivas'ta böyle parlamıştı (bkz: link ). dolayısıyla savunma aksiyonlarına enerjisinin kalmadığı anlar oluyor, çünkü aynı zamanda doğru yer tutmak, akıllı savunma yapmak gibi işleri portföyüne ekleyemedi. 4-1-3-2 gibi bir düzende üstelik ismail gibi bir önliberonun önünde, "merkez orta saha" olayının hakkını verememe ihtimali oluyor. willian arao'nun önünde bu kadar sırıtmıyor, ki adana demirspor gibi proaktif bir takıma karşı bence mert hakan kendi açısından en iyi maçını çıkarmıştı. ama pozisyonunu kaybeden biriyle önlü-arkalı partner olarak oynaması riskli.
Önümüzdeki 2 sene içinde yurtdışına yerleşmeyi planlıyorum. Yabancı ülke vatandaşlığım var (*). Ama beni burada tutan şeyler var, sevdiklerimden uzak kalmak istemiyorum ve ülkemi seviyorum. Valla ne yapacağımı şaşırdım, talan ettiler ülkeyi bitirdiler resmen. Bu şerefsizler yüzünden vatanımızı terketmek zorunda kalacağız.

Gitme imkanı olan gitsin, daha durulmaz bu ülkede. Bir kere hayata geldik, onu da ortadoğu' da sürünerek heba etmeyelim.
19 nisan 2021, futbolun öldüğü tarih. Tutkuyu, arma aşkını, yerel rekabeti, alt sınıfın eğlencesini para uğruna yok ettiler. Ama futbol bunun da altından kalkmasını bilir. Olan o büyük kulüplere olur, başarılarıyla bir sürü taraftar kazanmış liverpool, manu, juventus gibi takımlar o ligde averaj takımı olduklarında dizlerini dövmeye başlarlar. Bakalım yeni nesiller bu takımları tutacak mı ? Bu işin sonunda bu turnuvaya katılan kulüplerin en az yarısı yaklaşık 20-30 sene sonra çok daha küçük bir takım haline gelecek.

Ha yerel liglere ne olur dersiniz ? Hiç bir şey olmaz. Sadece gelirler azalır, fenerbahçe çamur sahada oynasın ben yine çubukluya desteğimi veririm. Hatta bu şekilde endüstriyelleşmemiş bir futbol iklim daha çok hoşuma gider. Yeter ki rekabete bir şey olmasın. Gs, bjk , fb çamur sahada amatörce oynasın ama rekabet olsun. Zaten turkiye' de futbol güzel oyun vs için izlenmiyor rekabet için izleniyor. Futbolu güzel yapan esas şey maç kazandıktan veya şampiyon olduktan sonra iş arkadaşınla veya komşunla yaptığın gırgırdır. Arkadaş ortamında oturduğunda bu haftaki maçlar ne olur muhabetidir. Avrupa süper ligi bunları öldüremez . Olan katılan takımlara olur, kaybeden dünya futbolu olur.
serbest kalma maddesindeki mevzu şu şekil olan futbolcu.

anlaşılan bir madde var, rennes de bu parayı vermeye istekliydi evet, ancak paranın nasıl ödeneceği konusunda bir anlaşma sağlanamadı.
sonuçta ben sözleşmeden çıkış ücretini veriyorum ama 20 taksitte diyemezsiniz. burada kulüp ile anlaşmak zorundasınız.
bu olaylar yaşanırken peşinatı fazla ya da tamamı peşin vermeye gönüllü diğer kulüpler araya girdi.

açıkcası dinamo kiev'e elenirsek ve kim kalırsa sokayım öyle işe.
hem adamı kadroya yazma hem de gönderme.
tam bizlik bir durum.